"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2012/300 Esas, 2014/26 Karar
DAVA TARİHİ : 09.07.2012
KARAR : Ret
Taraflar arasında kat mülkiyetinin terkini davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kastamonu ili, kain 5 ada 4 parsel sayılı taşınmaz ve üzerindeki 4 katlı binanın müvekkilinin babası olan muris 'ın sağlığında kat mülkiyetine çevrildiğini, tapuda kat mülkiyeti olarak üç bağımsız bölüm olarak kayıt edildiğini, Kadastro Mahkemesinin 29.03.1991 tarihli ve 1990/52 Esas, 1991/107 Karar sayılı kararı ile 4 katlı kargir ev ve arsanın üç katı muris üzerine tapuya tesciline, ikinci katın müvekkiline ait olduğunun tapuya yazılmasına karar verildiğini, kat mülkiyeti kurulurken, binanın dört katlı inşaat projesinin tapuya sunulmuş olmasına rağmen yanlışlıkla projeye aykırı kat mülkiyeti oluşturulduğunu, binanın zemin katının kat mülkiyeti dışında tutulduğunu, zemin katın , zemin bir kabul edilerek onun üzeri ikinci katın müvekkili ..., üçüncü katın 1/2 'sinin ve 1/2'sinin eşi , dördüncü katın adına kat mülkiyetinin oluşturulması gerektiğini, zemin (1. Kat) üzeri 2. Kat müvekkili adına yazılması gerekirken, kat mülkiyeti oluşturulurken her bağımsız bölüme (kata) ait tapunun beyanlar hanesine parsel üzerindeki ikinci kat l oğlu ...'a aittir diye yanlış yazıldığını belirterek, dava konusu taşınmazın yanlış oluşturulan kat mülkiyetinin yeniden doğru olarak tesisine karar verilmesini, yapılan yargılama ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının yasal dayanağının bulunmadığını, tanzim edilen bilirkişi raporlarında da sadece tanzim edeninin kanaatini bildirmekte olup, yasal gerekçeden uzak olduğunu, bina üzerinde bir ayni hakka sahip olan malikler , ve olduğunu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) uyarınca malik olmayan davacının huzurdaki iş bu mevcut kat mülkiyetinin iptali ile yeniden tesisi için dava açma hakkına sahip olmadığını, Kadastro Mahkemesinin 29.03.1991 tarihli 1990/52 Esas, 1991/107 Karar sayılı kesinleşmiş kararında, davacının dava konusu gayrimenkulün ikinci kaydında hak sahibi olduğuna ilişkin talebi kabul edilirken 634 sayılı Kanun uyarınca kat mülkiyeti tesisine ilişkin talebinin reddine karar verildiğini, davacıya ait olduğu iddia edilen ikinci katın Tapu Sicil Müdürlüğünün 17.11.2000 tarihli ve 401 yevmiye sayılı işlemi ile ve nam ve hesabına tescil edildiğini belirterek, yeniden keşif yapılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın ikinci katının muhdesat olarak tapunun beyanlar hanesinde davacı adına kayıtlı olmasının, davacının muhdesat kaydına dayanarak ana gayrimenkulde de hak sahibi olmasını sağlamayacağı, davacı tarafın ana gayrimenkulde adına tescilini istediği bağımsız bölümle orantılı olarak hak sahibi olduğuna ilişkin bir iddiasının da bulunmadığı, 634 sayılı Kanun'un 1 ve 5 inci maddeleri gereğince ana gayrimenkulde bağımsız bölümle orantılı olarak arsa payı verilmeden bağımsız bölümün tek başına tapuya tescil edilemesinin mümkün olmadığı anlaşılmış, açıklanan nedenlerle davacının yanlış oluşturulan kat mülkiyetinin iptali ile ana gayrimenkulde bulunan dört katlı binanın ikinci katının adına tescili talebinin usul ve kanuna uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, kat mülkiyeti kurulurken binanın 4 katlı (4 bağımsız bölüm) projesinin tapuya sunulmasına rağmen yanlışlıkla 3 katlı (3 bağımsız bölüm)olarak kat mülkiyeti oluşturulduğunu, müvekkilinin tapunun beyanlar hanesinde ikinci katın sahibi olmasına rağmen rızasının alınmadığını, dava konusu taşınmazın 2 katını binanın yapımından beri müvekkilinin kullandığını belirterek kararın bozularak bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kat mülkiyetinin terkini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 634 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile Mahkeme kararın ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
17.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.