Logo

5. Hukuk Dairesi2024/9551 E. 2025/3780 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, ödenmesi gereken bedelin üçer aylık vadeli hesaba yatırılarak kararın kesinleşmesi ile ödenmesine hükmedilmesi ve dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken, maddi hata sonucu davalı kurum adına tesciline hükmedilmesi hatalı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/155 Esas, 2023/739 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/469 Esas, 2020/185 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili asıl ve birleştirilen davada dava dilekçelerinde özetle; Adana ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 680 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Asıl davada davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen değerin kabul edilemeyecek kadar düşük olduğunu ve taşınmazın gerçek değerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile acele el koyma bedelinin mahsubu ile oluşan fark bedelin derhâl ödenmesine, bakiye bedelin ise kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına ve kesinleşen karara göre hak sahibi davalılara payları oranında ödenmesine, dava konusu taşınmazdaki asıl davalı ... payının tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza arsa olarak değer biçilmesinin hatalı olduğunu, emsalin uygun olmadığını, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ve davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi heyet raporuna göre dava konusu taşınmazın arsa olması sebebiyle emsal karşılaştırma metodu ile Adana ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 363 ada 1 parsel sayılı taşınmazın emsal alınması suretiyle taşınmazın m² birim değerinin belirlendiği ve toplam kamulaştırma bedelinin 91.119,96 TL olarak hesaplandığı, dava konusu taşınmazın arsa olduğu şüphesiz olup dava konusu taşınmazın belirlenen metrekare bedeli ve dava tarihi ile istinaf eden tarafın sıfatı dikkate alındığında, dava konusu taşınmaz ile yakın mahalde bulunan bir diğer taşınmaza ilişkin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2022/272 Esas, 2022/1019 Karar sayılı kararında taşınmaz arsa olmasına rağmen arazi hesabı yapıldığı ve m²sinin 2018 yılı için 60,66 TL olarak hesaplandığı da dikkate alındığında belirlenen m² bedelinin bölgedeki rayicin altında hakkaniyetli ve makul bir bedel olduğu, Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca tespit edilen bedelin tamamına karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, tespit edilen bedel ile kıymet takdir raporundaki bedel arasındaki fark 23.381,16 TL'ye yasal faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre; usul ve kanuna uygun olup davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. İlk Derece Mahkemesi karar başlığında ..., ..., ..., ... ve ...’nin birleştirilen Adana 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/687 Esas, 2019/166 Karar sayılı dosya davalıları olarak gösterildikleri ve adı geçenler payına düşen kamulaştırma bedeli olan toplam 107.687,72 TL ödendiği hâlde, adı geçenler yönünden müspet ya da menfi bir hüküm kurulmaması ve bedel ödendiği hâlde, dava konusu taşınmazdaki paylarının tapu kaydının iptaline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.

5. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerekirken, ödenmesi gereken bedelin üçer aylık vadeli hesaba yatırılarak kararın kesinleşmesi ile ödenmesine hükmedilmesi yerinde değildir.

Dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken, maddi hata sonucu davalı kurum adına tesciline hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.