"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/389 Esas, 2023/3467 Karar
KARAR : Esastan ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez.
Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Tüm davacılar için ecrimisil ve davacılardan ...mirasçıları için kamulaştırmasız el atma bedeli olarak hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730 TL’nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle; taraf vekillerinin ecrimisil ve davacılardan ...mirasçıları için kamulaştırmasız el atma bedeli yönünden temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraf vekillerinin davacılar ..., ... ve ... yönünden kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeli yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların maliki olduğu dava konusu Uşak ili, ..., Kuyucak köyü 186 ada 2 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece usulüne uygun kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat ve ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesini, dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma işlemleri devam ettiğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 01.10.2019 tarihli ve 2018/920 Esas, 2019/689 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.01.2022 tarihli ve 2020/504 Esas, 2022/212 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın depo olarak kiralanabileceği belirtilerek yapılan ecrimisil hesabının doğru olduğu ve yararlanma şekline göre makul olduğu, ancak dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde belirlenen ecrimisil için dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edildiği halde, hükümde talebi aşarak her dönemin sonu itibarıyla faizin başlatılmasının doğru bulunmadığı; tazminat bedeli yönünden ise taşınmazın belirlenen niteliğine göre, arsa kabul edilerek emsal karşılaştırması yoluyla değer tespiti yapılması, bilirkişi raporunda emsal alınan taşınmazın değerinin dava tarihine göre güncellenerek, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın eksik ve üstün yönleri gözetilip karşılaştırması yapılarak değerlendirme yapılmasının teknik olarak doğru olduğu, ancak dava konusu taşınmazı içine alan bir düzenleme sahası olmadığı belirtildiğinden %40 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılması gerekirken, çevresinde en çok %39 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldığı belirtilerek bu oranda kesinti yapılması, emsal taşınmazın ihale tarihi olan 09.09.2015 tarihine uygun 2015/Eylül endeksi yerine, bu ihaleyle satışın tapuda tescil tarihi olan 2015/Kasım endeksinin esas alınmasının doğru bulunmadığından resen yapılan hesaplama neticesinde tazminat bedeli belirlenerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 25.01.2022 tarihli ve 2020/504 Esas, 2022/212 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın ve içinde bulunduğu bölgenin ileride imar uygulamasına tabi tutulması halinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının ve dava konusu taşınmazın çevresinde düzenleme görmüş parseller var ise bunlardan kesilen düzenleme ortaklık payı oranları ile bunlara ilişkin bilgi ve belgeler Belediye İmar Müdürlüğünden yeniden sorularak alınacak cevaba göre bedel tespit edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulduğundan bilirkişi raporunun inandırıcı bulunmadığı ve ecrimisile yönelik talep bakımından; arsa niteliğindeki taşınmazların getirebileceği ecrimisil miktarı hesaplanırken, dava konusu taşınmazın işgalden önce ne şekilde kullanıldığı, ayrıca civar taşınmazların ecrimisil istenilen dönemdeki kullanma biçimleri araştırılarak, bu kullanma şekillerine uygun kira sözleşmelerinin taraflardan ibrazı istenmeli, ayrıca bilirkişilerin resen bulacakları emsaller de dikkate alınmak suretiyle, taşınmazın ilk dönem getirebileceği ecrimisil miktarı bulunduktan sonra, takip eden dönemler için, Üretici Fiyat Endeksindeki artış oranları dikkate alınmak suretiyle ecrimisil bedelinin hesaplanması gerekirken, bu yönteme uygun olmayan şekilde ecrimisil hesabı yapan rapor esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmediğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bir kısım davacı yönünden miktar itibarıyla kesin olarak karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ecrimisil bedelinin düşük belirlendiğini, bilirkişi incelemesinde yeterli araştırma yapılmadığını, taşınmazın değerinin düşük hesaplandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olmadığını, emsalin dava konusu taşınmaza göre daha merkezi bir konuma sahip olduğu ve ihale usulü ile satış olması nedeniyle uygun bir emsal olmadığını, ecrimisil bedelinin de içtihatlara aykırı olarak hesaplandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapora göre tespit edilen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozma gereklerine uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Taraf Vekillerinin Ecrimisil ve Davacılardan ...Mirasçıları Yönünden Kamulaştırmasız El Atma Bedeline İlişkin Temyizi Yönünden;
Taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin miktar yönünden REDDİNE,
B. Taraf Vekillerinin Davacılar ..., ... ve ...’in Kamulaştırmasız El Atma Tazminatına İlişkin Temyizi Yönünden;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.