Logo

5. Hukuk Dairesi2024/986 E. 2024/7170 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tapuda terkinine ilişkin davada, idarenin bedelin yüksek olduğu ve taşınmaz vasfının yanlış değerlendirildiği iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal karşılaştırma yöntemiyle belirlenen bedelin, davalı lehine kazanılmış hak doğurduğu ve usul/hukuka uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2905 Esas, 2023/3142 Karar

DAVA TARİHİ: 07.08.2018

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/86 Esas, 2022/86 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 31.05.2022 tarihli ek karar ile davacı idare vekilinin istinaf dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkeme hükmü kaldırılarak, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davacı idare vekili tarafından İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı süresi içinde istinaf yoluna başvurulmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesince yeniden kurulan hükümde davacı idare aleyhine düzeltilen hususların sınırlı olarak temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili, ... ilçesi, ... 5797 parsel sayılı taşınmazın 1.332,53 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; arazi vasfının yanlış değerlendirilerek taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabulü ile hatalı değer biçildiğini, emsalin uygun olmadığını, belirlenen değerin yüksek olduğunu belirterek istinaf isteminde bulunmuş ise de, istinaf talebinin süresinde yapılmadığından bahisle İlk Derece Mahkemesinin 31.05.2022 tarihli kararı ile istinaf dilekçesinin reddine karar verildiği görülmüştür.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince ilk karar ile hükmedilen 4.144,16 TL fark kamulaştırma bedeline davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrası olan 08.12.2018 tarihinden ilk karar tarihi olan 18.07.2019 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verildiğini, Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.07.2019 tarihli ve 2018/276 Esas, 2019/232 Karar sayılı ilk kararında 4.144,16 TL kamulaştırma bedelinin kesinleşecek karara göre hak sahibine ödenmesine karar verildiğinden ve karar henüz kesinleşmediğinden davalı müvekkiline ilk karar tarihi ile birlikte bu bedelin ödemesinin yapılmadığını, bu yüzden bu kısım için de faizin bitiş tarihinin son karar tarihi olan 11.03.2022 olması gerektiğini, bilirkişilerin dosyada emsal olarak kullandığı ... 5663 parselin 131,64 m² olduğunu, dava konusu taşınmazın ise 9.435,13 m² yüzölçüme sahip olup emsal taşınmazdan yaklaşık olarak 71 kat büyüklükte olduğunu, yapılan kıyaslamanın reel durumu karşılamadığını, ilk kararın Daire tarafından "Emsal olarak alınan 5880 parselin geldisi olan 5615 parselde, bedelsiz olarak yola terk işleminin olmasına ve dolayısıyla imar parseli olarak kabul edilmesi gerekmesine rağmen, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın ve emsal alınan taşınmazın kadastro parseli olarak değerlendirme yapılarak değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir." gerekçesi ile kaldırıldığını, 5880 parselin istinaf kararı uyarınca düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılarak somut emsal olarak kullanılması ve buna göre kamulaştırma bedelinin belirlenmesinin daha hakkaniyetli olacağını, 2942 sayılı Kanun uyarınca dava konusu taşınmazda kamulaştırma sonrası oluşacak değer azalışının hesaplanmamasının kanuna aykırı olduğunu belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin yöntem olarak doğru olduğu; ancak 04.10.2021 tarihli kök raporun incelenmesinde emsal olarak Manisa ili, ... ilçesi, Horozköy Mahallesi 1776 ada 4 parsel sayılı 5.205,00 m² miktarlı taşınmazın kıyas sonrası birim değerinin 381,72 TL bulunduğu, dava konusu taşınmazın kadastral, emsal alınan taşınmazın imar parseli olması nedeniyle yapılabilecek %40 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi sonrasında birim değerin 229,03 TL olarak bulunacağı, tapu kaydında yer alan ... Genel Müdürlüğü lehine kurulu 983,53 m²lik irtifak kaydı nedeniyle değer düşüklüğü yaşayacak olup bu nedenle ulaşılacak birim değerin 219,87 TL olacağı görülmüş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bulunan birim değer 241,14 TL olup, yapılan hesaplamaya göre bulunan birim değerden (219,87 TL) fazla olduğu, davacı tarafın, süresinde vermediği istinaf dilekçesinin reddine dair ek karar verildiği ve bu ek kararın istinaf edilmediği, dolayısıyla davacı tarafın istinaf etmemiş konumunda olup belirlenen değere göre davalı lehine kazanılmış hak doğduğu, dolayısıyla kamulaştırma bedeli olarak belirlenen 324.780,12 TL'nin değiştirilemeyeceğinin açık olduğu dolayısıyla, davalı vekilinin bedele yönelik istinaf talebine itibar edilmemiş, kamu düzeni açısından yapılan incelemeye göre; 27.11.2020 tarihinde, 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile, 2942 sayılı Kanun'a 7139 sayılı Kanun ile eklenen 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hakim tarafından tespit edilen bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile aynı maddenin yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibarelerinin iptaline karar verildiğinden, mevcut dava için, belirlenen kamulaştırma bedelinden acele kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen 258.097,74 TL'nin mahsubu ile bakiyesinin hesapta biriken neması ile derhal davalıya ödenmesine karar verilmesi yerinde olduğu, bakiye kalan 66.682,38 TL bedelin 4.144,16 TL'si İlk Derece Mahkemesinin ilk kararı ile 7139 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi ile 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasında yapılan değişikliğe göre, kamulaştırma bedelinin kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilen bedel, 62.538,22 TL'sinin ise İlk Derece Mahkemesinin Daire kaldırma kararından sonra yaptığı yeni yargılamada depo ettirdiği fark kamulaştırma bedeli olduğu dolayısıyla, Mahkemenin son kararı ile davalıya ödenmesine karar verildiğinden, faizin bitiş tarihi de acele kamulaştırma bedelinin mahsubundan sonra bakiye kalan 66.682,38 TL bedelin tamamı için, 11.03.2022 tarihi olması gerekirken, 4.144,16 TL'lik kısım için faizin bitiş tarihinin 18.07.2019 olarak belirlenmesinin doğru olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin, bu kısım için faizin bitiş tarihine yönelik yaptığı istinaf talebi yerinde görülerek İlk Derece Mahkeme kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tarla vasfında olduğunu, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Manisa ili, ... ilçesi, ... eski 5797 parselin 1.332,53 m²lik kısmının ifrazı ile oluşan 6144 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının hazineye irat kaydına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.