Logo

5. Hukuk Dairesi2024/9 E. 2024/6221 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı hissedarın, taşınmazına imar planında okul alanı olarak ayrılması nedeniyle kamulaştırmasız el atıldığını iddia ederek, bedelinin davalı idareden tahsilini istemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın yargılama aşamasında imar uygulamasına tabi tutulması ve yeni parseller oluşturulması nedeniyle, imar uygulaması sonrası oluşan yeni parsellerin imar planındaki durumunun ve fiili el atmanın olup olmadığının tespiti için ek bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1745 Esas, 2023/2999 Karar

DAVA TARİHİ: 06.09.2022

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/683 Esas, 2023/353 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ...Mahallesi 8429 ada 3 parsel sayılı davacının hissedarı olduğu taşınmazın davalı idare tarafından imar planında "ilköğretim alanı" olarak ayrılması suretiyle kamulaştırma yapılmadan taşınmaza hukuken el atıldığını, davacının mülkiyet hakkının kısıtlandığını ileri sürerek taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaza fiili el atmanın söz konusu olmadığını, hukuki el atma nedeniyle açılacak davalarda ise görevli yargı yerinin idari yargı olduğunu, imar planında okul alanı olarak ayrılan taşınmazların Hazine adına tescil edileceğini, davalı ... Bakanlığına tahsis edilmesi için herhangi bir bedel ödenmediğini, yine ilgili mevzuat hükümleri gereğince eğitim alanlarının kamulaştırma işlemlerinin mücavir alan sınırları içinde Belediyece yürütüleceğini, bu işlemlerin yapılmaması nedeniyle kişilerin mağduriyete uğraması durumunda söz konusu mağduriyeti giderecek olan kurumun belediyeler olduğunu, tüm bu nedenlerle davalı idare aleyhine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın yasal hak düşürücü süre içerisinde de açılmadığını, zamanaşımına uğradığını savunarak reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı idareye husumet yöneltilemeyeceğini, bilirkişi raporunun usul ve kanuna aykırı olup hükme esas alınamayacağını, rapora karşı itirazları karşılanmadan karar verildiğini, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, zamanaşımına uğradığını, ıslah edilen miktara ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, hüküm altına alınan bedelin tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmiş olmasının doğru olmadığını, davacı lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın imar planında " ilköğretim alanı " olarak tahsis edildiği; ancak taşınmaza fiilen el atılmadığı, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 10 uncu maddesi amir hükmü uyarınca, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içinde tahsis edilme amacına uygun olarak kamulaştırılmaması halinde, malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanacağından taşınmaz bedelinin ödenmesi gerektiği, buna göre davaya konu taşınmaza hukuken el atılmış olmakla, davalı idareye husumet yöneltilerek işin esasına girilip emsal karşılaştırması yapılması suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) Ek Madde 1 inci ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgu Uygulaması ve UYAP sisteminde bulunan Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) kayıtları üzerinden Dairemizce edinilen bilgiye göre; dava konusu 8429 ada 3 parsel sayılı taşınmazın yargılama devam ederken 04.12.2023 tarihinde imar uygulamasına tabi tutulması sonucu tapu kaydının kapatılıp, 8429 ada 12 ve 13 parsellere şuyulandırıldığı, 8429 ada 12 parsel sayılı taşınmazdan pay tahsis edilerek davacı adına yeni tapu kaydının oluştuğu anlaşılmıştır.

3. Bu durumda, Mahkemece en son imar uygulamasına ait şuyulandırma cetvelleri ilgili Belediyeden istendikten, dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu hangi parsellere gittiğini gösterir tüm gitti kayıtlarıyla birlikte tapu kayıtları ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtildikten, imar uygulaması sonucu yeni oluşan parsellerin imar planındaki özgülenme amacı ilgili Belediye Başkanlığından sorulduktan, şuyulandırma öncesi ve sonrası çaplı krokiler ilgili Kadastro Müdürlüğünden getirtiltildikten sonra, mahallinde yeniden keşif yapılarak, imar uygulaması sonucu oluşan yeni parsellerin tapu kaydı zemine uygulanıp, yeni oluşan parsellere davalı idarece fiilen el atılıp atılmadığı, fiilen el atılmasa bile dava konusu taşınmazın imar planındaki konumu, kamuya tahsisli alan olarak ayrılıp ayrılmadığının, kamuya özgülenme durumunun devam edip etmediğinin tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, bu husus bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

3. Bozma nedenine göre davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.