"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/4438 Esas, 2024/2748 Karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Delice Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/112 Esas, 2024/7 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince dava değeri karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırının altında olduğu gerekçesi ile istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 25.12.2024 tarihli ek kararla davacı idare vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden temyiz incelemesine konu edilen kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.
Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesinin 25.12.2024 tarihli ek kararının kaldırılması gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davacı idare vekilinin istinaf başvurusu hakkında inceleme yapılmadığı anlaşıldığından davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esasına girilip bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin 25.12.2024 tarihli ek kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvuru dilekçesinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.