"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2025/966 Esas, 2025/780 Karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Beypazarı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/154 Esas, 2024/108 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davasında davacı idare adına tescili yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince dava değerinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırının altında olduğu gerekçesi ile istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 14.03.2025 tarihli ek kararla davacı idare vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 14.03.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı karan ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar ” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden temyiz incelemesine konu edilen kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.
Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesinin 14.03.2022 tarihli ek kararının kaldırılması gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davacı idare vekilinin istinaf başvurusu hakkında inceleme yapılmadığı anlaşıldığından davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esasına girilip bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin 14.03.2025 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvuru dilekçesinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.