"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/154 E., 2021/373 K.
...
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile aralarında yapmış oldukları 24.04.2013 tarihli sözleşme gereği davalıya ait hastane işinde astar ve sprey uygulaması yapıldığını ve anlaşma çerçevesinde sözleşmeye uygun edimin ifa edildiğini buna rağmen kendisinin ücretinin ödenmediğini bu nedenle bakiye iş bedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptâli ile takibin devamını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; işin davacı ile aralarında yapılan sözleşme çerçevesinde ifa edilmediğini ve kabarmaların olduğunu, ifanın ayıplı olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin :09/11/2017 tarihli ve 2014/434 Esas, 2017/329 Karar sayılı kararıyla; davanın 7.092,14 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi (kapatılan) 2019/300 Esas, 2019/5105 Karar sayılı ve 11/12/2019 tarihli ilamı ile mahkemece maddi gerçeğin ortaya çıkması için iki farklı heyetçe hazırlanan raporlar arasındaki ayıp giderim bedelinden kaynaklı fahiş çelişki giderilmek üzere yeni bir bilirkişi heyetinden, önceki raporlar da değerlendirilmek üzere gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınıp, oluşacak sonuca göre karar verilmesi, alacak likit olmadığından icra inkâr tazminatına talebinin ise reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma sonrasında aldırılan bilirkişi heyet raporu Yargıtay ilamında işaret edilen hususlarda gerekçeli ve denetime elverişli olduğu belirtilerek mahkemece de benimsenmiş, raporda belirlenen 7.064,53 TL asıl alacak, 71,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.135,95 TL bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne, alacağın likit ve belirlenebilir olmaması nedeniyle davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; yerel mahkemece verilen kararın eksik inceleme ve araştırma neticesinde verildiğini, ayıplı ifa edilen 683 metrekarelik alanın kaldırılması esnasında sözleşmeye uygun ifa edildiği iddia edilen 117 metrekarelik alanın dilitasyon kısımlarının zarar görüp görmeyeceğinin belirsiz olduğunu, davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 436, 437. maddeleri
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Kanunun 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı vekilinin temyiz itirazında ileri sürdüğü ayıplı ifa edilen alanın kaldırılması sırasında sözleşmeye uygun ifa edildiği iddia edilen kısımların zarar göreceğine ilişkin iddiasının ise hükme esas alınan 13/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda spreyin yeterli kalınlıkta uygulanması ile bozulma olmayan bölümlerdeki yüzey zeminleri ile birleştirilebileceği belirtilmiş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine
29.05.2023 gününde oybirliğiyle karar verildi.