Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2112 E. 2023/3251 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan geçici kanuni ipotek şerhinin terkini talebine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Terkini talep edilen geçici kanuni ipotek şerhinin, daha sonraki tarihte tesis edilen ve tapunun rehin kısmına tescil edilen geçici kanuni ipoteğin terkin edilmesiyle birlikte ortadan kalkmış olması ve davacının da taşınmazın maliki olarak dava açma ehliyetinin bulunması gözetilerek, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2018/495 E., 2019/1568 K.

DAVA TARİHİ : 29.03.2017

HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/79 E., 2017/336 K.

Taraflar arasındaki tapu kaydındaki şerhin terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu Muğla ili, Bodrum ilçesi, Gündoğan Köyü, Kışlaarası Mevkii, 315 ada 2 parsel L Blok zemin 1 no.lu bağımsız bölümü, Bodrum 1. İcra Müdürlüğünün 2009/1095 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan 07/05/2012 tarihli ihale ile satın aldığını, yapılan ihale sonrasında Bodrum 1. İcra Müdürlüğünün 2009/1095 Esas sayılı dosyası üzerinden Bodrum Tapu Müdürlüğünden, ihale ile iktisap edilen taşınmazın tüm takyidatlarından ari şeklide tescilinin istenildiğini, müvekkilinin iktisap ettiği gayrimenkulü adına tescilini yaptırmış ise de yapılan araştırmada iktisap ettiği gayrimenkulün tapu kaydında Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/655 Esas sayılı dosyası üzerinden yazılan 26.12.2008 tarihli müzekkere ve 22197 yevmiye sayılı işlem ile kanuni ipotek konulduğunu ve tapu devri esnasında işbu kanuni ipoteğin fek edilmediğinin tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından mahkeme dosyasına yapılan 25.07.2016 tarihli dilekçe ile "geçici ipotek şerhinin terkin edilmesi" istenildiğini ve mahkemece 26.07.2016 tarihli karar ile "mahkemece verilen 22.07.2016 tarihli karar doğrultusunda Tapu Müdürlüğüne 22.07.2016 da yazılan müzekkere nedeniyle yeniden bir karar verilmesine ya da işlem yapılmasna yer olmadığına, ipoteğin kadırılması talebinin ayrı bir dava konusu yapılabileceğine karar verildi" şeklinde hüküm tesis edildiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile Muğla ili, Bodrum ilçesi, Gündoğan Köyü, Kışlaarası Mevkii, 315 ada 2 parsel L Blok zemin+1 1 no.lu bağımsız bölümü üzerine Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/12/2008 tarihli kararı ile Bodrum Tapu Sicil Müdürlüğünün 26.12.2008 tarih ve 22197 yevmiye no.lu geçici kanuni ipotek şerhinin fekki ile tapu kaydından terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline yöneltebileceği hak ve alacağı bulunmadığından davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davacının taşınmazı satış ihalesinde ipotek sahibi şirketin muvafakati alınmadığı için yapılan satışın İİK'nın 129. maddesi uyarınca usulsüz olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.06.2011 tarih ve 2011/1-321 Esas ve 2011/382 Karar sayılı ilamı gereği ipotek sahibi müvekkili şirketin yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali davası açma hakkı bulunduğunu, müvekkili şirketin ipoteğin kaynağı olan alacağını ve faizlerini tahsil edemediğinden müvekkili şirket aleyhine ipoteğin fekki talepli dava açılmasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle davacıya karşı yolsuz tescil nedeniyle dava açma hakkını saklı tutularak, davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, aksi halde davanın reddine ve yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yüklenici ipoteğinin geçici şerhi de, tescili de yüklenici ve taşınmaz maliki arasında anlaşma olmadıkça dava yolu ile istenebileceği, Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 2012/4558 - 7308 E.-K. sayılı ve 21.11.2012 tarihli ilamında da belirtildiği üzere, ihtiyati tedbir bir dava olmayıp, geçici bir hukuki koruma olduğu, ihtiyati tedbir talebi ve kararı ile kanuni ipotek hakkının geçici şerhi davasının tamamen farklı olduğu, ihtiyati tedbir yoluyla geçici şerhe veya tescile karar verilmesi durumunda, geçici hukuki koruma olan ihtiyati tedbirin, dava yerine ikame edilmiş olacağı, oysa mahkemece uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte ihtiyati tedbir kararı verelemeyeceği, somut olayda, Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/655 Esas 2013/62 Karar sayılı alacak dosyasında, 03.02.2009 tarihinde geçici kanuni ipotek konulması yönünde tedbir kararı verilmesi nedeniyle, tapu kaydına bu yönde şerhin tescil edildiği, oysa ihtiyati tedbir yoluyla inşaatçı ipoteğinin tapu siciline geçici tesciline veya şerhine karar verilemeyeceği, bu hususun ayrı bir dava konusu edilmesi gerektiği, kaldı ki ihtiyati tedbir kararı verilen Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/655 Esas 2013/62 Karar sayılı dosyasının 02.03.2015 tarihinde kesinleştiği ve ihtiyati tedbir olarak geçici kanuni ipotek şerhi verilebileceği kabul edilse dahi, karar kesinleşmekle aksi kararlaştırılmadığı takdirde ihtiyati tedbirin kalkacağı, dava konusu edilen geçici kanuni ipoteğinin kesin ipoteğe de dönüştürülmediği belirtilerek davanın kabulü ile; Bodrum ilçesi, Gündoğan Mahallesi, Kışlaarası Mevki, 315 ada 2 parsel sayılı ve davacı adına kayıtlı taşınmazda, 26.12.2008 tarih 22197 yevmiye numaralı ve Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.12.2008 tarih 2008/655 Esas sayılı dosyası ile konulan 200.000 YTL değerindeki kanuni ipoteğin terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin husumet ehliyetinin bulunmadığını, geçici kanuni ipoteğin 03.02.2009 tarihinde tedbir mahiyetinde verildiğini kabul eden mahkemenin bu kabulünün doğru olmadığını, ipoteğin, geçici kanuni ipotek olduğunu, hükme esas alınan dosyada verilen tedbir kararının taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesine yönelik olduğunu, mahkemece verilen karar doğrultusunda tapu müdürlüğünce de geçici kanuni ipoteğin 26.12.2008 tarihinde kaydına şerh edildiğini, tapu müdürlüğünün usulsüz veya yanlış yere yapmış olduğu kaydın şerhin etkisini ortadan kaldırmayacağı gibi ona tedbir niteliği de vermeyeceğini, dava konusu taşınmazın ipotek sonrası kaydının incelenmesi halinde şerh/beyan bölümünde 26.12.2008 tarih ve 22197 yevmiye no ile 200.000,00 TL değerinde geçici kanuni ipotek şerhi yazıldığını, rehin bölümünde ise 03.02.2009 tarihli yazıya istinaden 2643 yevmiye ile 700.000,00 TL değerinde kanuni ipotek şerhinin yazıldığını, Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/655 Esas sayılı dosyasında 2 ayrı tarihte 2 ayrı geçici kanuni ipotek kararı verildiğini, tapu müdürlüğünün hatasından kaynaklanan ve tedbir olmadığı halde beyanlar/şerhler hanesine yazılan kayıt nedeni ile müvekkilinin yargılama giderleri ile sorumlu tutulmasının kabul edilemeyeceğini, mahkeme kararının gerekçesinin aksine Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesince geçici ipoteğin kesin ipoteğe dönüştürülmesi için yazı yazıldığını, mahkemenin gerekçesinde incelenen ipotek tarihi 03.02.2009 olduğu halde, 26.12.2008 tarihli ipoteğin kaldırılmasına karar verildiğini, kanuni ipoteğin dayanağı olan alacağın kısmen tahsil edilmemiş olması nedeniyle karşılıksız kalması ve icra yoluyla satış aşamasında müvekkilinin muvafakatının alınmamış olması nedeniyle satışın geçersiz olduğunu, gerekçe kısmında incelenen ipotek kararı ile hüküm kısmında incelenen ipoteğin farklı olduğunu, mahkeme kararının çelişkili olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin çelişkili kararının kaldırılmasına karar verilmesi isteği ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yüklenici ipoteğinin geçici şerhinin de, tescilinin de yüklenici ve taşınmaz maliki arasında anlaşma olmadıkça dava yoluyla istenebileceği, tarafların, yüklenici alacağının miktarında ve gösterilebilecek teminatta anlaşamazlar ise, yüklenicinin ipoteğinin tescili davasının görülmesi ve verilecek kararın kesinleşmesi sürecinin uzaması ihtimalini gözeterek geçici şerh davasını açabileceği ve bu davada geçici şerhe karar verilmesi sonucu yapılan geçici şerhin, yüklenici ipoteğinin mahkemece ya da mal sahibince kabulü hallerinde geçici tescil tarihinden itibaren varlık kazanan ipoteğin kesin tescili, terkin olunarak geçici şerhin tarih ve yevmiye numarası ile yapılacağı ve sıra almasını sağlayacağı, o halde, geçici şerh davasının, diğer koşullar bakımından yüklenici ipoteğinin tescili davası ile aynı koşulları taşıdığı, yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelince; dava konusu 315 ada 2 parsel numaralı taşınmazda bulunan 1 numaralı bağımsız bölüm kaydına ilişkin tapu kaydına, Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.12.2008 tarih, 2008/655 Esas sayılı dosyasına konu dava nedeniyle, davalı yararına 22197 yevmiye numaralı işlem ile 200.000,00 YTL değerinde geçici kanuni ipotek şerhi konulduğu, davacınnın, 29.07.2016 tarihinde yapılan satışa istinaden dava konusu bağımsız bölümün maliki olduğu gibi her ne kadar davalı yapılan satış sırasında muvafakatının alınmadığı gerekçesiyle satışın geçersiz olduğu iddiasında bulunmuş ise de, yargılama sürecinde ihalenin feshi istemiyle açılmış bir dava bulunmadığından, davacının kayıt maliki olarak eldeki davayı açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti olduğu, mahkemece, hükme esas alınan Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/655 Esas, 2013/62 Karar sayılı kararına konu davada; dosya davalısı HGG Akgün İnşaat Ltd. Şti.'nin alt yüklenici sıfatı ile 24.12.2008 tarihinde davalılar taşınmaz maliki Mesut Gözütok ve asıl yüklenici SM Mattera İnşaat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine açtığı davada, davalı yüklenici şirketin taşeronu olarak diğer davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerine yaptığı imalatlar nedeniyle alacağının tespiti ile inşaatçı ipoteği hükümleri kapsamında tapu kaydına şerh konulmasına karar verilmesi isteğinde bulunduğu, mahkemece yapılan yargılama sonucunda taşeron şirketin alacağı 700.000,00 TL olarak belirlendiği, davacı yanın 03.02.2009 havale tarihli ıslah dilekçesi gözetilerek 26.02.2013 tarihli karar ile davanın kısmen kabulü ile, davalı arsa sahibi Mesut Gözütok aleyhine açılan davanın reddine, yüklenici şirket aleyhine açılan davanın kabulü ile 700.000,00 TL'nin 24.12.2008 tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı Mattera Ltd. Şti.'den tahsiline karar verildiği, kararın gerekçesinde de 03.02.2009 tarihli geçici kanuni ipoteğin tedbir kararı niteliğinde olduğu, etkisinin nihai kararın kesinleşmesine kadar göstereceği, kararın kesinleşmesinden sonra da talep halinde kesin şerhe dönüşeceğinin belirtildiği, anılan kararın davacı avukatı tarafından temyizi üzerine, yerel mahkeme kararı Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 18.09.2014 tarih 2013/6211 Esas, 2014/5291 Karar sayılı kararı ile avukatlık ücreti yönünden düzelterek onandığı, davalının karar düzeltme talebinin ise Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 02.03.2015 tarih 2015/11 Esas, 2015/1074 Karar sayılı ilamı ile reddedilerek, kararın 02.03.2015 tarihinde kesinleştiği, kaldırılması istenilen şerhe konu davadaki yargılama süreci, verilen bu karar kapsamında eldeki davanın davalısı yararına hükmen oluşmuş bir inşaatçı ipoteği bulunmadığı, Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında öncelikle 26.12.2008 tarihinde 200.000,00 YTL üzerinden konulan geçici ipotek şerhi ve ıslah talebi doğrultusunda ve ıslah edilen bedeli de kapsayacak şekilde 11.02.2009 tarih ve 2643 yevmiye ile işlenen geçici ipotek şerhinin kesin ipoteğe dönüştüğüne ilişkin bir mahkeme kararı bulunmadığından, mahkemece bu hususun tedbir niteliğinde olduğu yönündeki değerlendirmesinde sonuç itibarıyla bir yanlışlık bulunmadığı, bir başka anlatımla, kaldırılmasına karar verilen 26.12.2008 tarih ve 22197 yevmiye numaralı ipotek şerhinin dayanağı kalmadığından, verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı belirtilmekle davalı avukatının bu karar karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun, 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece husumet itirazlarının değerlendirilmediğini, davalının bu konuda hiçbir yasal yükümlülüğü yokken, davalı şirket aleyhine dava açılmasının usul hukukuna aykırı olduğunu, davacının normalde icra dairesinin talimatını yerine getirmeyen Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü aleyhine dava açması gerektiğini, istinaf merciinin kararının aksine davalı şirket lehine kanuni ipotek kararı verildiğini, nihai kararda da geçici kanuni ipoteğin kararın kesinleşmesiyle birlikte kesin ipoteğe dönüşeceğinin yazıldığını, bu gerekçenin Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi tarafından onandığını, Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/655 Esas, 2013/62 Karar sayılı kararının gerekçesinde mahkemece konulan geçici kanuni ipoteğin mahkeme kararı kesinleştiğinde kesin ipoteğe dönüşeceği yazılarak hüküm kısmında kanuni ipoteğe ilişkin bir karar vermediğini, kararın 02.03.2015 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşmeden sonra Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.04.2016 tarih ve 2008/655 Esas sayılı müzekkere ile Bodrum Tapu Sicil Müdürlüğünden mahkeme gerekçeli kararının yerine getirilip geçici kanuni ipoteğin kesin kanuni ipoteğe dönüştürülmesini yazdığını, tapu sicilindeki dava konusu taşınmazın rehin kaydında kanuni ipotek (geçici ibaresi yoktur) yazıldığı için tapu sicil müdürlüğünde kanuni ipotek şerhi bulunduğunu, mahkemenin kanuni ipotek kararları ve tapu sicilindeki kanuni ipotek kaydının rehinler hanesindeki varlığına rağmen hem yerel mahkemenin hem de istinaf merciinin kanuni ipotek kurulmasına dair mahkeme kararı olmadığı ve mahkeme kararının tedbir niteliğinde olduğu değerlendirmesinin hatalı olduğunu, kanuni ipotek talebinin tedbir olarak istenmediğini, ayrı bir madde olarak tedbir kelimesi kullanılmadan doğrudan ipotek adıyla istendiğini, nitekim Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin de 2008/655 Esas sayılı dosyada taşınmazların satışının önlenmesine yönelik tedbir talebini kabul etmediğini, alacaklı şirketin 200.000,00 TL kanuni ipotek talebini kabul ederek 26.12.2008 tarihinde dava konusu taşınmazlar üzerine 200.000,00 TL değerinde geçici kanuni ipotek konulmasına karar verdiğini, mahkemenin kanuni ipotek kararı üzerine Bodrum Tapu Sicil Müdürlüğünün, 26.12.2008 tarihinde 22197 yevmiye numarasıyla geçici kanuni ipotek şerhini, Tapu Sicil Tüzüğünün(TST) 37. maddesine aykırı olarak taşınmazların tapu kütüğündeki şerh/beyan hanesine işlendiğini, halbuki TST 37. maddesi gereği geçici veya kesin ipotek şerhleri tapu sicilinin rehin bölümüne işlenmesi gerektiğini, davalı şirketin Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/655 Esas sayılı dosyasındaki alacağını ıslah edip 700.000,00 TL ye çıkarması üzerine ise, mahkemece 03.02.2009 tarihli geçici kanuni ipotek kararı verildiğini, bu karara istinaden tapu sicil müdürlüğü tarafından TST 37. maddesine uygun olarak tapu kaydının rehin bölümünde yer alan 11.02.2009 tarih ve 2643 yevmiye numaralı kanuni ipotek şerhi işlendiğini, Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/ 655 Esas sayılı dosyasında yazılan her iki müzekkerede de tedbir kelimesi olmadığını, doğrudan geçici kanuni ipotek konulması istendiği halde Tapu Sicil Müdürlüğünün önceki tarihli 200.000,00 TL değerindeki geçici kanuni ipotek kararını şerh/beyan bölümünde tedbirlerin arasında göstermesi mahkemenin kararının tedbir olduğu anlamına gelmeyceğini, ortada mahkeme tarafından verilmiş bir tedbir kararı olmadığından, tapu kaydını tedbir gibi yorumlayarak hüküm kuran yerel mahkeme kararı ile bu kararı kaldırmayıp onayan istinafa mercii kararı hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin tedbir yönünde bir kararı olmadığından şerh bölümündeki kayda değil rehin bölümündeki kayda itibar edilmesi gerektiğini, Bodrum Tapu Sicil Müdürlüğünün kurucu işlemi yanlış yere şerh edip tedbirler arasına işlemesinin, kurucu işlemde yazılı olan ipotek kararını tedbir kararına dönüştürmeyeceğini, Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/ 655 Esas sayılı dosyasında 2 ayrı tarihte ve 2 ayrı değerde kanuni ipotek kararı verildiği halde bunlardan ilkinin Tapu Sicil Müdürlüğünün bariz hatası nedeniyle rehinler bölümüne değil de tedbirlerin bulunduğu şerh/beyan bölüme yazıldığını, gerçekte Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiş herhangi bir tedbir kararı olmadığından mahkeme kararının tedbir değil kanuni ipotek kararı olduğunu, mahkeme kararında emsal gösterilen Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 2012/4558 Esas, 2012/ 7308 Karar sayılı kararı huzurdaki davanın konusuyla ilgili olmadığını, mahkeme gerekçesinin tersine, Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiş bir ihtiyati tedbir kararı olmadığını, kanuni ipotek kurulması kararının mevcut olduğunu, dolayısıyla emsal gösterilen Yargıtay kararı huzurdaki davanın somut koşullarına uymadığını, dolayısıyla Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/655 Esas sayılı dava dosyasında HGG Akgün Ltd.Şti lehine vermiş olduğu geçici kanuni ipotek kararının, tapu kaydına tescil edildiği 11.02.2009 tarihinde ipotek sırası almış olduğunu, bunun anlamının, davalı şirket lehine verilen geçici ipotek kararının tapu siciline kaydından sonra kurulan her türlü ipotek alacakları, davalı şirketin ipotek alacağından sonra geldiğini, yanlışlığın kusurunun tapu sicil müdürlüğü elemanlarına aitken, dava değerinin ipoteğin değeri üzerinden harçlandırılıp kusuru olmayan davalı şirket aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin haksızlık olduğunu, istinaf mercii ve yerel mahkemenin gerekçeli kararında yazılanın aksine geçici ipoteğin kesin ipoteğe çevrilmesi yönünde Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından karar verilmiş ve Bodrum Tapu Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazıldığını, tapu sicilindeki 11.02.2009 tarih ve 2643 yevmiye numaralı rehin kaydında zaten kanuni ipotek şeklinde rehin bulunduğundan (geçici kanuni ipotek ibaresi yoktur) tapu sicil müdürlüğü ayrı bir işlem yapmadığını, mahkeme kararının gerekçe bölümünde incelenen ipotek kararı ile hüküm kısmında karar verilen ipotek kararının farklı olduğu, bu yönüyle de kendi içerisinde çelişkili olan mahkeme kararının bozulması gerektiği, mahkemenin kararının gerekçe bölümünde Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.02.2009 tarih ve 2008/655 sayılı kanuni ipotek kararının incelendiği ve tedbir olduğu şeklinde hukuka aykırı değerlendirme yapıldığı, aynı mahkeme kararının hüküm kısmında ise Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin bir başka ipotek kararı olan 26.12.2008 tarih ve 2008/655 sayılı kanuni ipotek kararı hakkında terkin edilmesi hükmünün kurulduğunu, gerekçesi ve hükmü farklı işlemlere dayanan mahkeme kararı hukuka aykırıdırı olduğunu, kanuni ipoteğe dayanak alacağını kısmen alan, bakiye alacağı halen muaccel olan davalı şirketin ipotek alacağının karşılıksız kalmasına neden olacak şekilde kanuni ipoteğin terkin edilmesinin hukuka aykırılığı, davalı şirketin muvafakati olmadan İİK'nın 129. maddesine aykırı olarak yapılan icra satış ihalesinde taşınmazı satın alan davacı aleyhine davalı şirketin tapu iptali ve tescil davası açma hakkı varken kanuni ipoteğin terkinine karar verilmesinin hukuka aykırılığı itirazlarımızı iş bu temyiz dilekçemizde de tekrar ederek, davalı şirketin haklarını ortadan kaldıracak tarzda ipotek terkini kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtiyor, istinaf mercii ve yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etiklerini bildirerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan geçici kanuni ipotek şerhinin terkini isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370. maddesi,

6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 vd. maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 893. ve 895. maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle terkini talep edilen geçici kanuni ipotek şerhinin, Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/655 Esas sayılı dosyasının yargılaması sırasında 26.12.2008 tarihli tensip tutanağının 4. ara kararı ile tesis edildiği, dava dilekçesinde harca esas değerin 200.000,00 TL gösterilmesi nedeni ile bu bedel üzerinden dava konusu tapunun şerhler hanesine "Geçici Şerh" olarak tescil edildiği, yargılama sırasında ıslah ile dava değerinin 700.000,00 TL'ye çıkarıldığı, mahkemece 03.02.2009 tarihli müzekkere ile taşınmazın üzerine dava değeri olan 700.000,00 TL üzerinden geçici olarak kanuni ipotek konulmasına karar verildiği, kanuni geçici ipoteğin 11.02.2009 tarihinde tapunun "Gayrimenkul Rehin Hakları" kısmına tescil edildiği ve 29.07.2016 tarihinde terkin edildiği, içerisinde "Geçici Şerhler" hanesine tescil edilen miktarı da içeren geçici kanuni ipoteğin 29.07.2016 tarihinde terkin edilmesi nedeni ile 26.12.2008 tarih ve 2008/655 sayılı kanuni ipoteğin terkin edilmesinde bir hata bulunmadığı, mahkemenin gerekçeli kararınında tarihsel sıralama alatılırken 03.02.2009 tarihli geçici kanuni ipotekten bahsedildiğinden gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşmadığı, davacının dava konusu bağımsız bölümün maliki olduğu bu nedenle eldeki davayı açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyetinin olduğu anlaşılmakla usul ve kanuna uygun olup, davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Fazla yatırılan harcın istek halinde davalıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.