"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Asıl Davanın Kabulüne, Birleşen Davanın Usulden Reddine
Taraflar arasındaki asıl davada itirazın iptali, birleşen davada menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... Yapısal Çelik Sistemleri İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun asıl davanın kabulüne, birleşen davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... Yapısal Çelik Sistemleri İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı taşeron vekili asıl dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince müvekkilinin 202 adet konteyner imalatını yaparak davalıya teslim ettiğini, 08.12.2014 tarihli 2 adet fatura düzenlendiğini, davalının söz konusu fatura bedellerinden 428.644 TL'lik kısmını ihtarname tebliğine rağmen ödemediğini, bunun üzerine Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2015/18672 Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında takip başlattığını, davalının haksız itirazı sonucu takibin durduğunu öne sürerek itirazın iptaliyle, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı yüklenici vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya borçlu olmadığını, aksine alacaklı bulunduğunu öne sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının ve davalıdan olan alacağının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili asıl davaya karşı cevap dilekçesinde özetle; dava dışı AFAD tarafından davacı taşeron tarafından imal edilen konteynerlerin şartnameye uygun olmadığının belirlendiğini, davacının kusuru nedeniyle konteynerlerin tamamının AFAD’a teslim edilemediğini, AFAD'ın bu nedenle 68 konteyneri eksiltmesi sonucu müvekkilinin 316.072,00 TL zarara uğradığını, ayrıca 100 adet konteyner artırımı yapılacakken işin zamanında ve şartnameye uygun yapılmaması sonucu 466.100,00 TL'yi elde etmekten mahrum kaldığını, idarenin ceza uyguladığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı vekili birleşen davaya karşı cevap dilekçesinde özetle; itirazın iptali davası açıldıktan sonra aynı hukuki sebebe dayanarak menfi tespit davası açmakta hukuki yarar bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.11.2019 tarih ve 2015/619 Esas, 2019/862 Karar sayılı kararıyla; davacı taşeronun 08.12.2014 tarihinde konteynerleri teslim ettiği, bu tarih itibariyle ifanın gerçekleştiği, davalının teslim anında ihtirazi kayıt saklı tutma iradesinde bulunduğuna ilişkin bir belgenin dosyada mevcut olmadığı, böylece yüklenicinin TBK 179/II maddesi uyarınca cezai şart talep hakkının düştüğü, bu nedenle birleşen dosya davacısının cezai şart sebebiyle de alacaklı olduğuna ilişkin tespit isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2015/18672 Esas sayılı dosyasında 428.644,00TL asıl alacağa yönelik itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20'si oranında 85.728,80TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline; birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı – birleşen dosya davacısı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı – birleşen dosya davacısı vekili istinaf başvurusunda özetle; 30.11.2014 tarihinde son teslimatı yapması gereken davacının 134 konteynerin tamamını ancak 08.12.2014 tarihinde teslime hazır hale getirebildiğini, bu konteynerlerin bir kısmında imalat hatası mevcut olduğundan son teslim belgelerinin ancak 11.03.2015 tarihinde alınabildiğini, birleşen davada AFAD tutanaklarıyla belirlenen ayıplar ve geç teslimden dolayı müvekkilline %30 eksiltme uygulanmasında müvekkilinin kusurlu olduğu belirtilmişse de, taraflar arasında akdedilen 27.10.2014 tarihli sözleşmenin 9.4. maddesi gereğince işin zamanında teslim edilmemesi durumunda müvekkilinin uğrayacağı hak kaybından davacı taşeronun sorumlu olduğu gerekçesiyle kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge adliye mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her iki taraf defter kayıtlarına göre davacı taşeronunun bakiye alacağının 428.644,00 TL olduğu, davalı tarafça teslimde gecikme nedeniyle iş sahibi AFAD'ın imal edilmesi kararlaştırılan konteyner sayısını azaltması ve ilave konteyner imali vermemesi ile gecikme cezası uygulaması ve teminat mektubunu gelir kaydetmesi sonucu zarara uğradığını savunarak mahsup talep edilmiş ise de davalının davacı ile akdettiği 27.10.2014 tarihli sözleşmede, teslimin 03.11.2014 tarihinden başlamak üzere, AFAD'ın verdiği 11.11.2014 tarihinde tamamlanan ek süreyi aşar biçimde, 30.11.2014 tarihinde tamamlanmasının kararlaştırıldığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmede teslimatın 30.11.2014 tarihinde tamamlanması kararlaştırılmakla birlikte dönemler itibariyle teslim edilecek konteyner sayısına ilişkin düzenleme yapılmadığı gerekçesiyle asıl davaya karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine; birleşen davada ise itirazın iptali talepli dava açıldıktan sonra menfi tespit talepli dava açmakta hukuki yarar bulunmadığından, hukuki yararın da dava şartı olması nedeniyle resen gözetilerek, mahkemece menfi tespit talepli birleşen davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle HMK 114/1- h madde yollamasıyla 115/2 madde gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirmeyle birleşen davanın esastan reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, davalı- birleşen davada davacı vekilinin birleşen davaya ilişkin sair istinaf nedenlerinin reddi ile istinaf başvurusunun kabulüne, HMK 353/1.b-2 madde gereğince mahkeme kararının kaldırılarak birleşen davanın usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı – birleşen dosya davacısı vekili temyiz etmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı – birleşen dosya davacısı istinaf başvurusundaki gerekçelerle kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl davada uyuşmazlık, bakiye alacağın ödenmesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı, icra inkar tazminatı; birleşen davada ise menfi tespit talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Türk Borçlar Kanununun 470 nci maddesi, 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-h, 115/2. maddeleri
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı – birleşen dosya davacısı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... Yapısal Çelik Sistemleri İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şti.'den alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.