Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2179 E. 2023/3573 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinin yüklenici tarafından feshedilmesi üzerine, yüklenicinin ödenmeyen iş bedeli, teminat mektubu bedeli, kâr mahrumiyeti ve manevi tazminat talepleri ile işverenin işin geç bitirilmesi sebebiyle maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Yüklenicinin sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği ve bu sebeple kâr kaybı talep edebileceği, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamanın da kesinti yöntemine uygun olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kâr mahrumiyeti davasını kısmen kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/57 E., 2022/120 K.

DAVA TARİHİ : 23.12.2014

HÜKÜM/KARAR : Asıl Davada Kâr Mahrumiyeti Yönünden Kısmen Kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen asıl davada alacak ve tazminat, karşı davada ise tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı asıl davada davalı karşı davada davacı vekilince tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ASIL DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 12/08/2014 tarihli Ankara Yenimahalle de yapılacak inşaat ile ilgili sözleşmenin imzalandığını, projenin revize edilmesinden sonra davalı firma tarafından davacı müvekkiline alt kotunun aşağıya alındığı bilgisi verildiğini, buna bağlı olarak da kazının derinleştirildiğini, işin metrajında da artış olduğunu, bu artıştan dolayı da yeni ve farklı imalat kalemlerinin oluştuğu, müvekkilinin davalının talimatı doğrultusunda hazırladığı projeye uygun olarak imalat yaptığını, işlerin bir kısmının iş kabul tutanakları ile davalı tarafından kabul olunduğunu, bir kısım imalatların ise haksız ve kötü niyetli olarak kabul edilmediğini, bundan dolayı İnşaat Mühendisleri Odasına başvuru yapılarak konunun araştırılmasının istenildiğini, imalat artış bedelinin teknik raporda belirlenmesine rağmen artış bedelinin ödenmediğini, avans ödemesinin eksik yapıldığını, iş artışı karşılığında ilave süre verileceğinin sözlü olarak belirtilmesine rağmen, teminat mektuplarının verilmesinden sonra ek süre verilmeyeceğinin belirtildiğini, belirlenen 110 günlük iş bitim tarihinin 02/01/2015 iş artışı nedeni ile 81 gün daha ilave edilmesi gerektiğinden işin bitim tarihinin 14/03/2015 tarihi olduğunu, davalının işte kullanılacak betonu süresinde temin etmediğini inşaat mahallindeki kazıyı gecikmeli yaptığını, sahanın kepçe ile iyileştirilmesi, koşuluna uymadığını, aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeni ile gece çalışmaları yapamadağını, taahhüt edilen makinenin şantiyede bulundurulmadığından müvekkili tarafından sözleşmeyi feshetmesine sebebiyet verdiğini, müvekkilinin yapmış olduğu, işlelrin tespiti bakımından Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/187 D.iş sayılı dosyasında tespit yaptırıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile iş bedelinin temerrüt tarihi olan 17/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek, 677.500,00 TL nakte çevrilen teminat mektubunun nakte çevirme tarihi olan 27.11.2014 tarihinden itibaren, kâr mahrumiyetinden dolayı 30.000,00 TL'nin temürrüt tarihi olan 28.11.2014 tarihinden itibaren, uğradığı manevi zarara karşılık olarak da 500.000,00 TL'nin teminat mektubunun nakte çevrildiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. ASIL DAVA CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre müvekkili tarafından 406.500,00 TL avans ödendiğini, işin süresinin 110 takvim günü olmasına rağmen süresinde işin tamamlanmadığını, 27.11.2014 tarihinde sözleşmeyi feshederek şantiyeyi terk ettiğini, Ankara 6. Sulh Hukuk hakimliğinin 2014/189 D.iş sayılı dosyasında yapılan işler ile ilgili tespitin yapıldığını, davalı karşı davacının projeleri yanlış hazırladığını ve imalatta da hatalar yaptığını, yeni bir firma ile sözleşme imzalanarak işin 90 günde tamamlanmasının kararlaştırıldığını, davacının teklif vermeden önce yeri gezdiğini bu nedenle fiyat artışı talep edemeyeceğini, gece çalışma şartlarının sağlandığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III.KARŞI DAVA

Asıl dava davalısı-karşı dava davacısı karşı dava dilekçesinde özetle, işin geç bitmesinden dolayı zarara uğradığından 550.000,00 TL maddi zarar ile uğranılan manevi zarara karşılık da 400.000,00 TL'nin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14/02/2018 tarihli ve 2014/1276 Esas, 2018/115 Karar sayılı kararıyla; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 25/12/2020 tarih 2020/1158 Esas ve 2020/1332 Karar sayısı belirtilen kararı ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

VI. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemiz 09.12.2021 tarih 2021/1387 Esas ve 2021/2140 karar sayılı ilamında " ilk derece ve bölge adliye mahkemesince davacı – karşı davalı yüklenicinin sözleşmeyi haklı olarak feshettiği kabul edilmesine rağmen, kâr kaybı isteyemeyeceği yönündeki tespitleri az yukarıda bahsedilen yerleşik içtihatlara uygun değildir. Yargılama aşamasında alınan 15.11.2017 tarihli üçüncü ve hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu incelendiğinde, davacı-karşı davalı yüklenicinin kâr kaybı talebinin az yukarıda açıklanan kesinti yöntemine uygun olarak yapıldığı, bilirkişi kurulu tarafından davacı yüklenicinin 100.850,15 TL kâr kaybı alacağı olduğu hesap edilmiş olup, mahkemece kâr kaybı yönünden ıslah da dikkate alınarak bu miktar üzerinden talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanlış hukuki değerlendirme ile reddine karar verilmesi doğru olmamış," gerekçesi ile davalı-karşı davacının tüm, davacı-karşı davalının sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ileToplanan delillere göre davacı-karşı davalı olan yüklenicinin sözleşmeyi haklı olarak feshettiği, davacının bu nedenle de Yargıtay bozma ilamında belirtilen gerekçelerle davacı-karşı davalı yüklenicinin kar kaybından isteyebileceği bilirkişi raporuna göre de 100.850,15 TL kâr kaybı alacağı olduğunun hesap edildiği anlaşılmakla asıl davada verilen bakiye iş bedeli, teminat mektubu yönünden verilen kısmen kabul kararı, manevi tazminat yönünden verilen red kararı, karşı dava yönünden verilen red kararı, istinaf ve temyiz başvurusu sonucu reddedildiğinden bu talepler yönünden yeniden hüküm kurulmasına gerek yoktur. Asıl davada kâr mahrumiyeti olarak dava dilekçesinde 15.000,00 TL talep edilmiş, 23/05/2016 tarihinde harcı yatırılan ıslah dilekçesi ile de 477.952,71 TL kâr yoksunluğunu işleyecek temerrüt faizi ile birlikte asıl dosyanın davalısından tahsilini talep etmiş olup, 27/11/2014 tarihli ihtarname 28/11/2014 tarihinde karşı tarafa tebliğ edildiğinden derhal ödeme de talep edildiğinden asıl dosyanın davalısı 30/11/2014 tarihinde temerrüde düştüğünden 100.850,15 TL kâr kaybı alacağının bu tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte asıl dosyanın davalısından tahsili ileAsıl davada bakiye iş bedeli ile teminat mektubu tutarı yönünden verilen kısmen kabul kararına, karşı dava yönünden ise verilen red kararına karşı yapılan istinaf ve temyiz başvuruları reddolunduğundan bu taleplerle ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, asıl davada kâr mahrumiyetine ilişkin açılan davanın kısmen kabulü ile 100.850,15 TL'nin 30.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

VII. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl dava davalısı-karşı dava davacısı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; sözleşmede değişikliğe gidildiği ve yükleniciye uygun süre verilmediği hususunun doğru olmadığını, sözleşmenin davacı tarafından haksız olarak feshedildiğini, sözleşme feshedildiği için davacının kâr mahrumiyetini isteyemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davada eser sözleşmesinden kaynaklanan ödenmeyen iş bedeli alacağı, haksız olarak nakte çevrilen teminat mektubu bedeli alacağı, kâr mahrumiyeti, manevi tazminatı alacağı, karşı dava ise işin geç bitirilmesinden dolayı uğranılan zararın tazmini ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri,

6098 sayılı TBK'nın 470-486 maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı; bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, davacının sözleşmeyi haklı olarak feshettiğinin dosya kapsamı ile sabit olduğu ve kar kaybını isteyebileceği, hükme esas alınan rapordaki hesaplamanın da kesinti yöntemine uygun olduğu anlaşıldığından, temyiz kapsam ve nedenlerine göre temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VIII. KARAR

Açıklanan sebeplerla;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

31/10/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.