"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/56 E., 2022/351 K.
...
HÜKÜM : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/295 E., 2021/61 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında sözleşmeye göre müvekkilinin davalıdan imalat ve süzüm tankları aldığını, ancak davalının edimlerini sözleşmeye uygun yerine getirmediğini, tankların ayıplı olduğunu ve istenilen verimde çalışmadığını, sözleşmeden dönme ile ile ödenilen iş bedelinin iadesi, mümkün olmaz ise ayıptan kaynaklanan maddi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin edimlerini sözleşmeye uygun olarak yerine getirdiğini, arıza bildirimlerine zamanında müdahale edilerek arızanın giderildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahallinde keşif yapılmak üzere talimat mahkemesinin keşif mahalline gittiğinde davacı vekilinin keşif mahalline girilmesine muvafakat vermediğini, davacı vekili her ne kadar yazılı ve sözlü beyanlarında davacı şirketin tesisinde aşı imal ediliyor olması sebebi ile gizlilik ihlali oluşacağı gerekçesiyle keşif yapılmasına muvafakat edilmediğini bildirmiş ise de bu hususa ilişkin iddiasını ispatlayıcı herhangi bir bilgi ve belgeyi dosyaya sunamadığı, bu hali ile davacının keşfe katlanma zorunluluğuna riayet etmediği, HMK 291.maddesi uyarınca ispat yükü üzerinde bulunan davacının tankların sözleşmeye uygun nitelikte olmadığına ilişkin iddiasının ispat edilememiş olduğu, yeniden keşif yapılmasına davalının muvafakati bulunmadığı anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; Yerel mahkemece verilen davanın reddi kararının hukuki ve maddi dayanaklardan yoksun olup yapılacak inceleme neticesinde kaldırılması gerektiğini, mahkemece davacı vekil edilenin keşif talebinin kabul edilmemesinin hakkaniyete ve adalete aykırı bir karar olduğunu, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına ilişkin ısrarlı taleplerinin reddedilmiş olmasının ve keşif ve bilirkişi incelemesi yapılamadan sonuca gidilmiş olmasının, adil yargılama, hakkaniyet, hukuk devleti ilkeleri gibi ilkelere aykırılık teşkil ettiğini, bunun sonucunda dava konusu yapılmış olan uyuşmazlık maddi anlamda, işin esası anlamında hukuki değerlendirme ve tartışmaya tabi tutulamadan aleyhe sonuçlandırıldığını, davacı olan vekil edilenin davasını ispat anlamında çok önemli bir delil olan bilirkişi incelemesine muvaffakat etmemesinin gerek kendisi gerek de hayatın olağan akışı açısından değerlendirildiğinde hiçbir mantıklı tutarlı izahı olmadığını, üstelik davacı vekil edilence gerekli keşif masraflarının süresinde yatırıldığını, diğer gereklilikler yerine getirildiğini, buna rağmen davacı vekil edilenin önceki beyanlarında açıklandığı üzere son derece gizli olarak yürütülmesi gereken aşı üretim faaliyetleri içerisinde yer aldığını, keşif günü davalı şirket ortağı olduğu ifade edilen kişinin girecek olduğu üretim sahasında gizliliği koruma bakımından gerekli tertibatı önceden alma fırsata olamadığından keşif mahalline davalı şirketin ortağı olduğu belirtilen kişinin girmesine o an için müsaade edilemediğini, bu durumun hiçbir surette davacı müvekkilce sonradan başka bir tarihte yapılacak bir keşifte davalı taraf yetkililerinin keşif mahalline girmesine muvaffakat edilmeyeceğini anlamına gelmediğini,yerel mahkemece keşfin yanısıra başkaca yöntemlerle bilirkişi incelemesi yapılması taleplerinin de gerekçesiz reddedilmiş olmasının, buna ilişkin ret sebeplerine kararda hiç değinilmemiş olmasının isabetli olmadığını, dava dilekçelerinde detaylı olarak dava konusu makinenin satışından kaynaklı ortaya çıkan sorun ve hukuka aykırılıklar detaylı olarak açıklandığını ve buna ilişkin delillerin sunulduğunu, sözleşmeye aykırılık ve ayıp hukuki sebeplerine dayalı sözleşmeden dönme ve tazminat taleplerinde bulunulduğunu, keşif ya da bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karara gidildiğinden ve kararda sadece keşfin yapılamamasının ve böylelikle ispatın gerçekleşmediği gerekçesine dayalı olarak davanın reddi kararına yer verildiğinden, söz konusu açıklama ve taleplerimizi tekrar ettiklerini beyan ettiklerini, istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasını ve aleyhe icraya konu edilebilecek tehiri icra kararı verilmesini,maddi olayın esasına girilerek hukuken tartışılamamış olan dava neticesinde verilen hatalı ret kararının kaldırılarak keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması yönünde karar ittihazını, keşif ve bilirkişi incelemesi ve yeniden yapılacak yargılama neticesinde davalarının kabulüne ve alacaklarının talep detayları belirtilen ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsiline her türlü dava harç, masraf ve avukatlık ücretlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ayıptan doğan zararın varlığı ve miktarı ile zarardan sorumluluğu gerektiren kusurun kanıtlanması hususların ispat yükünün davacı tarafta olduğu, yargılama aşamasında davacı şirketin tesisinde aşı imal ediliyor olması sebebi ile gizlilik ihlali oluşacağı iddia etmiş ise de bu hususa ilişkin iddiasını ispatlayıcı herhangi bir bilgi ve belge sunmamış olduğu, dava konusu tankların ve diğer imalatların sözleşmeye uygun nitelikte olmadığına ilişkin iddiasını davacının ispat edememiş olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmekle davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ayıplı imalattan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 291. maddesi, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Taraflar arasında davalı yüklenicinin teklifi ve davacının kabulü ile "... Diyaliz Ünitesi Ekipman İmalat İşleri" yapım işine ilişkin anlaşma sağlanmıştır.
2.1. Davacı vekilinin mahkemeye sunduğu deliller arasında keşif delilinin bulunduğu, yerel mahkemenin 30/09/2020 tarihli celsesinde davacı vekili fabrikadaki makineler üzerinde keşif yapılması ve bilirkişi incelemesi yaptırılması talebi olduğunu, tanıklarının keşif esnasında dinlenmelerini talep etmiş, 03/12/2020 tarihli celsede davacı vekili, "..." adresi fabrika binasıdır,bu adreste keşif yapılmak üzere talimat yazılmasını talep ediyoruz,’’ beyanında bulunduğu, Aynı tarihli celsede yerel mahkemenin aldığı 1 nolu kararda ‘’ Geçen celse (1) no.lu ara kararı uyarınca; fabrika binasının bulunduğu " ..." adreste keşif yapılmak üzere Çorlu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmasına, ‘’ karar verilmiştir.
- Talimat yazılan Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 06/01/2021 tarihili talimat tensip tutanağı ile 12/03/2021 günü saat 14:00’dan itibaren re’sen seçilecek üç makine yüksek mühendisi ile keşif yapılmasına, keşif gün ve saatinin taraf vekillerine ve bilirkişilere tebliğine karar vermiş, 12/03/2021 tarihinde makine yüksek mühendisi bilirkişiler ile talimat konusu fabrika binasının bulunduğu yere gidilmiş, keşif mahallinde davacı vekili ile davalı vekili ve davalı şirket temsilcisinin hazır bulunduğu belirtilmiştir.
- Keşif tutanağının incelenmesinde, Keşif mahallinde makinelerin bulunduğu bölüme girileceği sırada davacı vekili , davalı şirket temsilcisinin fabrikanın gizliliği açısından keşif mahalline girmesine izin vermeyeceklerini beyan ettiği, dosya kapsamında görevlendirilen bilirkişilerin ise ‘‘ taraflar arasındaki uyuşmazlıkta sözleşmeye uygun imalat yapılıp yapılmadığı hususunda somut ve ayrıntılı rapor hazırlayabilmemiz için hem davacı taraftan hem de davalı taraftan birer teknik perosnelin makinelerin başında hazır bulundurulması ve onlara soracağımız sorular olacaktır ve onlardan alacağımız cevapları da dikkate alarak dosya kapsamındaki uyuşmazlık ile ilgili rapor düzenlememiz gerekecektir ilgililerden makinelerin başında bilgi almaksızın raporumuzu düzenlemek mümkün ve sağlıklı değildir.’’ beyanında bulunduğu, davacı vekilinin, davalı vekili ve bilirkişi heyeti dışındaki davalı tanığı ve davalı temsilcisinin makine başına geçilmesine muvafakat etmedikleri beyanı karşısında keşfin yapılamayacağı ve rapor düzenlenmesi mümkün olmayacağının anlaşılması ile talimat mahkemesince açık keşfe son verilmiş, talimat mahkemesi olan Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 13/04/2021 tarihli kararı ile talimat dosyasını bila ikmal mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
2.2 6100 sayılı HMK 291 . maddesi düzenlemesine göre;
(1) Taraflar ve üçüncü kişiler keşif kararının gereğine uymak ve engelleyici tutum ve davranışlardan kaçınmak zorundadırlar.
(2) Keşif yapılmasına taraflardan birinin karşı koyması hâlinde, o kimse ispat yükü kendisine düşen taraf ise bu delilden vazgeçmiş; diğer taraf ise iddia edilen vakıayı kabul etmiş sayılır. Şu kadar ki, hâkim duruma ve karşı koyma sebebine göre bu hükmü uygulamayabilir.
Somut olayda, davacı vekilinin mahkemeye sunduğu deliller ile yukarıda belirtilen celse tarihlerindeki keşif beyanı ve talebi bulunmasına rağmen, keşif mahallinde dava konusu tanıkların dinlenmesi için davalı vekili ve bilirkişi heyeti dışındaki davalı tanığı ve davalı temsilcisinin makine başına geçilmesine muvafakat etmedikleri beyanı karşısında keşfin yapılamayacağına ilişkin teknik bilirkişi heyeti beyanı dikkate alındığında, ispat yükü kendisine düşen davacı tarafın keşif delilinden vazgeçmiş olduğu, bu hali ile dosya kapsamında ayıp iddiasının ispatlanamadığı ve davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
8400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine,
Dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
13/06/2023 gününde oybirliği ile karar verildi.