Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2267 E. 2023/4245 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesi uyarınca meydana gelen arızalar nedeniyle düzenlenen cezaların tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, taleple bağlılık ilkesi ve ceza hesaplama yöntemi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taleple bağlılık ilkesi gereğince, icra takibinde talep edilen miktarla bağlı kalınması ve sözleşme eki teknik şartnameye göre ihale bedeli üzerinden ceza hesaplamasının doğru olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/449 E., 2020/142 K.

DAVA TARİHİ : 15.02.2012

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve temyiz incelemesinden geçen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 25.12.2007 tarihinde düzenlenen sözleşmeye göre davalının Trabzon Kent Güvenlik Yönetimi Sistemi Projesi işini üstlendiğini, sözleşme eki teknik şartname 24. maddesine göre sistemde oluşan arızaların belirtilen sürede giderilmesinin gerektiği, aksi halde cezai müeyyide uygulanmasının kabul edildiğini, davalının sistemde oluşan arızaları belirlenen sürelerde gidermediğini, bu nedenle aleyhine toplam 49.043,20 TL ceza tahakkuk ettirildiğini, davalının ihtara rağmen belirlenen cezayı ödememesi nedeniyle icra takibine geçildiğini, ancak takibe itiraz ettiğini belirterek yapılan icra takibine itirazının iptâline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; arızaların süresinde giderildiğini, bazı arızaların kullanım hatasından kaynaklandığını, bazı arızaların da sistemin çalışmasını engeller nitelikte olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİNİN İLK KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 2012/44 Esas, 2013/657 Karar ve 11.12.2013 tarihli kararıyla özetle; sözleşmeye göre para cezalarının Trabzon İl Özel İdare Müdürlüğünce düzenlenmesi gerektiği oysa cezaların dava dışı Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlendiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BİRİNCİ BOZMA KARARI

A. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin kararını süresi içinde davacı vekili temyiz etmiştir.

2. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 2014/1448 Esas, 2014/7465 Karar ve 22.12.2014 tarihli kararı ile özetle; sözleşmenin davacı özel idare müdürlüğü ile davalı arasında düzenlendiği, teknik şartnamenin 1.1. maddesi ve tanımlar başlıklı 3. maddesi ile 24.6.6 maddesine göre sistemin il emniyet müdürlüğü hizmetleri için kurulduğu, tüm yazışmaların davalı ile emniyet müdürlüğü arasında yapıldığı, davaya konu edilmeyen bazı cezaların emniyet müdürlüğünce yapılan yazışmalar sonucu kaldırıldığının anlaşıldığı, sözleşmeye göre kullanıcı sıfatını taşıyan emniyet müdürlüğü tarafından aksaklıkların tespitinden sonra düzenlenen ceza tutanaklarına göre dava açılmasında sözleşmeye aykırılıktan bahsedilemeyeceği, mahkemece uyuşmazlığın esasının incelenerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmıştır.

V. İLK DERECE MAHKEMESİNİN İKİNCİ KARARI

İlk derece mahkemesinin 2015/759 Esas, 2017/20 Karar ve 19.01.2017 tarihli kararı ile özetle; davanın kısmen kabulü ile davalının Trabzon 3. İcra Müdürlüğünün 2011/11710 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile; 5.308,80 TL'nin 30/10/2008, 2.780,80 TL'nin 05/11/2008, 4.803,20 TL'nin 23/12/2008, 5.056,00 TL'nin 29/01/2009, 1.769,60 TL'nin 30/01/2009, 3.286,40 TL'nin 18/02/2009, 1.516,80 TL'nin 18/09/2009, 24.268,80 TL'nin 09/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 48.790,40 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. İKİNCİ BOZMA KARARI

A. Bozma Kararı

1. İlk derece mahkemesinin kararını süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.

2. Yargıtay(Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 2017/942 Esas, 2017/2678 Karar ve 22.06.2017 tarihli kararı ile özetle; mahkemece yeniden oluşturulacak konusunda uzman teknik bilirkişi kurulundan, davacının davalıya gönderdiği talep yazılarındaki arızaların niteliği, davacının talepleri varsa yazı ekleri de dikkate alınarak talep edilen cezanın sözleşme eki şartnamenin 24.5 ya da 24.6 maddesinde belirtilen arıza ve eksiklikler ve giderilmesi süreleriyle ilgili olduğu gözetilerek buna göre davacının şartnamenin 24.5.9 ya da 24.6.6 maddesinde belirtilen cezalardan hangisini isteyebileceği konusunda davacının talep yazılarında ve dava dilekçesinde her bir arıza ile ilgili istediği ceza miktarı ve taleple bağlı kalınarak gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile ve davada her bir arıza sonucu talep edilen ve davacının talep yazılarında gösterilen miktarlar aşılarak yazılı miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmıştır.

VII. İLK DERECE MAHKEMESİNİN SON KARARI

İlk derece mahkemesinin 2018/449 Esas, 2020/142 Karar ve 23.06.2020 tarihli kararı ile özetle; davanın kısmen kabulü ile, davalının Trabzon 3. İcra Müdürlüğünün 2011/11710 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile; 5.308,80 TL'nin 30/10/2008, 2.780,80 TL'nin 05/11/2008, 4.803,20 TL'nin 23/12/2008, 5.056,00 TL'nin 29/01/2009, 1.769,60 TL'nin 30/01/2009, 3.286,40 TL'nin 18/02/2009, 1.516,80 TL'nin 18/09/2009, 10.112,00 TL'nin 09/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 34.633,60 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VIII. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararını süresi içinde, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; rapora itirazları dikkate alınmaksızın karar verildiği, raporda 09.08.2011 tarihli alacak kalemi 24.268,80 TL hesaplanmasına rağmen taleple bağlılık ilkesi gerekçe gösterilerek 10.112,00 TL'lik kısmının kabul edildiği, talebin bir bütün olarak dikkate alınması gerektiği, icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, vekalet ücretinin nasıl hesaplandığının anlaşılamadığı belirterek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ihale bedeli üzerinden para cezası belirlenmediğini, “arızalı sistem ihale bedeli” üzerinden hesaplama yapılması gerektiği gerekçesiyle kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eser sözleşmesi uyarınca meydana gelen arızalar nedeniyle düzenlenen cezaların tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptâli, takibin devamı, icra inkâr tazminatı istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

HMK'nın 26 ncı maddesi, Sözleşme, Yargıtay 4/2/1959 tarih ve 1953/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Kanunun 437 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Yargılama aşamasında alınan bilirkişi kurulu raporunun alanında uzman bilirkişilerce hazırlandığı, açık, anlaşılır ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesi hükmü gereğince hakim, kural olarak tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. İtirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir. Davaya dayanak icra takibinde davacının, icra takibine dayanak olarak gösterdiği 09.08.2011 tarihli olayla ilgili olarak 10.112,00 TL talep ettiği anlaşıldığından mahkemece bu miktara hükmedilmesi doğru olmuştur. Mahkemece verilen ikinci kararda icra inkar tazminatına hükmedilmediği, söz konusu kararın sadece davalı tarafça temyiz edildiği ve davalı yararına bozulmakla usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetildiğinde mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmemesi doğru olduğu gibi kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre yapılan vekalet ücreti hesabı da doğru olduğundan davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

3.Sözleşme eki teknik şartnamenin 24.5.9 uncu maddesi uyarınca, süresinde giderilmeye arızalarda ihale bedeli üzerinden belirlenen oranda ceza kesileceği düzenlendiğinden bilirkişilerce ihale bedeli dikkate alınarak yapılan hesaplamanın doğru olduğu anlaşıldığından, davalının tüm temyiz itirazları yerinde görülmeyip, reddi gerekmiştir.

IX. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Yukarıda “Değerlendirme” bölümünün “2” inci bendinde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, “3” üncü bendinde açıklanan sebeplerle ise davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz eden taraflardan alınmasına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

14.12.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.