"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1104 E., 2022/258 K.
DAVA TARİHİ : 08.03.2017
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/173 E., 2020/222 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 20.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davacı vekili Avukat ..., davacı şirket yetkilisi ... ile davalı vekili Avukat ... ’nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki eser sözleşmesi uyarınca müvekkilinin, davalının yükleniminde olan Antalya 33.000 seyirci kapasiteli stadyum inşaatı işinin "konvansiyonel kalıp işini" alt yüklenici olarak üstlendiğini, davalı tarafından yer tesliminin geç yapıldığını ve sözleşme ve ek sözleşme ile kararlaştırılan bitirme tarihi olan 31.12.2013 tarihine kadar işin bitirilemediğini, davalının sözleşmenin çok üzerinde teminat kesintisi yaptığını, faturalardan doğan KDV borcunu ödeyemediğini, işin 14 ay gecikmeli teslimi nedeniyle zarar gördüğünü ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından işin geç teslim edildiğini buna rağmen davacı alt yükleniciye ek sözleşme ile 650.000,00 TL ödendiğini, gecikmenin davacıdan kaynaklandığını ve davalının davacıdan alacaklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, sözleşmenin ifası sırasında gecikme ve ilave işler nedeni ile ek sözleşme yapıldığı, davacı alt yüklenicinin davalı yükleniciyi temerrüde düşürmek için yer teslimi ya da proje teslimi için süre vermediği, ihtarname de göndermediği, çekince koymaksızın işi tamamlayan davacı alt yüklenicinin gecikmeden kaynaklanan tazminatı talep etme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; rapora itirazlarının dikkate alınmadığını, uyuşmazlığın çözümü için gerekli ve zorunlu olan hususların tespitine ilişkin istemlerinin ve bir başka heyet tarafından mahallinde keşif yapılmak suretiyle inceleme yapılması yönündeki taleplerinin dikkate alınmadığını, kök ve ek bilirkişi raporlarının eksik ve hatalı olduğunu, taraflar arasındaki protokole göre gecikmenin davalıdan kaynaklandığının davalı tarafça açıkça kabul edildiğini, ek protokolün ana sözleşme ile bir ilgisinin bulunmadığını, 07.09.2013 tarihinde davalının proje ve yer teslimi konusunda temerrüde düşürüldüğünü, davalı tarafından sözleşmenin ‘Hakedişler ve Ödeme’ başlıklı 26. maddesine hiç bir şekilde uyulmadığını, ödemelerin sözleşmeye uygun yapılmadığını, hakedişlerin davacı alt yüklenici tarafından ihtirazi kayıtla imzalandığını, kesin hesabın yapılmadığını ve sözleşme edimlerinin yerine getirilmediği için davalıya gönderilen ihtarnameler ile karşı tarafın temerrüde düşürüldüğünü, davalının taraflar arasındaki sözleşme ve protokole aykırı olarak davacı adına davacının hem işini yönetip hem de yapmış olduğu hakediş ödemelerini davacının iradesi ve oluru dışında kullanarak ödemeler yaptığını, talimat dosyasından alınan bilirkişi raporunda müvekkil şirketin kayıtlarına göre dava konusu işten dolayı müvekkilinin 1.124.343,58 TL zarar ettiğinin sonuç ve kanaatine varıldığını, mahkemece tespit edilen zarara ilişkin hiçbir değerlendirme yapılmadığını, bu hususta herhangi bir kanaat bildirilmediğini, söz konusu raporun değerlendirmeye alınmadığını, heyet raporlarında davacının davalıya 127.948,12 TL borçlu bulunduğu yönündeki aksi kanaat sonucu iki rapor arasında oluşan çelişkinin giderilmediğini,
davalının ana sözleşmedeki fiyat farklarından oluşan zararların kesin hakediş görüşmelerinde konuşulacağını taahhüt ettiğini, davalının sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle işe başlama tarihi ile işi teslim tarihi arasında geçen sürede malzeme, işçilik, sigorta, yemek vb. giderlere zam geldiğini, buna karşın sözleşmedeki fiyatların sabit kalması sonucu müvekkilinin zarar ettiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taraflar arasındaki ek protokolde iş programı, yer teslimi ve proje teslimi için vade belirlenmediği, davacı tarafça TBK'nın 123. maddesi gereğince davalı tarafa bu hususlarda süre verilmediği ve temerrüde düşürülmediği, davalının fiyat farkı vereceğini taahhüt ettiğine ilişkin iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekilince istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 123, 125 nci maddeleri ile 470 ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl ve birleşen davada davacı temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine
Aşağıda yazılı harcın temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.