"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/240 E., 2022/209 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
Kararın davacı karşı davalı, davalı karşı davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı vekilince duruşmasız, davalı karşı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde katılma yoluyla duruşmalı temyiz talebinde bulunan davalı karşı davacı vekili Avukat ... ile temyiz talebinde bulunan davacı karşı davalı vekili Avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
Asıl dava, eser sözleşmesinden kapsamında fazladan yapılan ödemenin iadesi, karşı dava sözleşme dışı yapılan iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili idare ile davalı yüklenici arasında 08/01/2014 tarihli lojman dairelerinde bir kısım mutfak dolabı, tezgah ve kapı değişimini konu alan sözleşme imzalandığını, işin geçici ve kesin kabullerinin yapıldığını, ancak daha sonra yükleniciye bir kısım imalatları yapmamasına rağmen fazladan ödeme yapıldığının tespit edildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile yükleniciye fazladan yapılan 124.166,03 TL ödemenin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin taraflar arasındaki sözleşmede yer almayan kanal yapımı ve sortilerin söküm işlemini fazla imalat olarak gerçekleştirdiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 18.000,00TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, davalı karşı davacıya fazladan yapılan 92.843,98 TL ödemenin 09/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karşı davanın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde asıl dava bakımından taraf vekilleri, karşı dava bakımından davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, dava konusu mahalde toplamda 1.008 adet aydınlatma sortisi imalatının fazladan yapıldığı, burada yapılması gerekenin aydınlatma sortisinin birim fiyatı ile sorti sayısının çarpılarak bedelin hesaplanması olduğu, buna göre 1.008 x 35,50 (2014 birim fiyatı) = 35.784,00 TL (KDV hariç) fazla imalat yapıldığı, karşı davada dava değerinin fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 18.000,00 TL olarak gösterildiği, davalı- karşı davacı vekilinin karşı davaya ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının karşı dava yönünden kaldırılmasına, karşı davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 18.000,00 TL'nin karşı dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl dava bakımından taraf vekilleri, karşı dava bakımından davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi'nin miktar veya değeri kırkbin Türk lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararları verildiği anda kesin olup temyiz edilemez (HMK 362/1-a). Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, bu kırkbin Türk liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırkbin Türk lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir (HMK 362/2).
Yukarıdaki 40.000,00 TL’lik parasal sınır 25.000,00 TL iken 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 42. maddesiyle yapılan değişiklikle 40.000,00 TL olmuştur. Aynı Kanun'la HMK’ya eklenen ek 1. madde gereğince bu miktarlar 2017 ve sonrası yıllarda her yıl yeniden değerlendirme oranında artırılacak ve artırım sırasında 10,00 TL kesirleri dikkate alınmayacaktır. Bu hükümlere göre hesaplama yapıldığında Bölge Adliye Mahkemesi kararları yönünden 2022 yılı için temyiz kesinlik sınırı 107.090,00 TL’dir.
Yukarıda sözü edilen kurallar ve yapılan açıklamalarla birlikte değerlendirildiğinde; asıl dava bakımından kabul edilen 92.843,98 TL ve reddedilen 31.322,05 TL ile karşı davada kabul edilen 18.000,00 TL’ye karşı temyiz isteminde bulunulduğu, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine göre asıl ve karşı dava bakımından temyiz edilen bedellerin kesinlik sınırı altında kaldığı anlaşılmıştır.
Temyiz dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi temyiz dilekçesinin reddine karar verir ve 344'üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder (HMK 346/1 ve 366). Temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise 01.06.1990 tarih 1989/3 Esas, 1990/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından da temyiz talebinin reddine karar verilebilir. Bu İçtihadı Birleştirme Kararı HUMK hükümleri nedeniyle verilmiş olsa da HMK’daki benzer düzenlemeler de aynı yorum ve sonucu doğurduğu için HMK hükümlerine göre temyiz yönünden de uygulanması gerektiğinden temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararının miktar itibarıyla kesin olması nedeniyle REDDİNE,
Peşin harcın istek halinde ilgiliye iadesine,05.07.2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.