Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2577 E. 2023/3616 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı yüklenici ile davalılar arasında akdedilen eser sözleşmelerinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin ödenmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının eser sözleşmesindeki edimlerini tam olarak yerine getirmediği, ancak yaptığı iş karşılığı bir kısım ödemeye hak kazandığı ve bozma kararına uyularak verilen kararda hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/200 E., 2020/124 K.

DAVA TARİHİ : 04.07.2012

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili ve bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı yüklenici vekili dava dilekçesinde; Orta ilçesinde 06.06.2000 tarihinde meydana gelen deprem sonrası davalıların konutlarının hasar gördüğünü ve oturulamaz hale geldiğini, Bayındırlık Bakanlığı Afet İşleri İnşaat Amirliği kontrolünde, konutların yapımının davacı tarafından üstlenildiğini ve davalılarla 15.09.2001 tarihli eser sözleşmeleri imzalandığını, davacının üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini ancak davalıların sözleşme gereği verdikleri vekâletten davacıyı azledip inşaata sokmadıklarını, davacının yaptığı iş bedellerini idareden alamadığını, davalılardan ..., H...., ..., Mehmet Ilgaz ve ...'dan ayrı ayrı 7.049,15 TL, davalılardan ... ve ...'dan ayrı ayrı 5.729,98 TL'nin ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... mirasçılarından Ahmet Ilgaz beyan dilekçesinde özetle; davacı ile 8.000 TL’ye anahtar teslim anlaştıklarını ancak davacının işi yarım bıraktığını, idareden 3.900 TL ve kendisinden de 1.400 TL olmak üzere toplamda 5.300 TL hak ediş aldığını, yapılan işin zaten ayıplı olduğunu bilahare kendilerince evin eksik ve ayıpları için 7.000 TL harcanarak evin tamamlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ... beyan dilekçesinde özetle ; 7.300 TL’ye anahtar tereslim anlaştıklarını, işin yarım bırakılması ile işin kendisi tarafından 3.300 TL’ye tamamlandığını, 3.900 TL idareden hak ediş aldığını, delil tespiti de yaptırdığını, kendisinin davacıdan iş akdi nedeniyle alacağı da olduğunu, mahsubu gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

3.Davalı ... beyan dilekçesinde özetle ; 8.300 TL ye anahtar teslim anlaştıklarını, 600 TL elden verdiğini, 4.000 TL idareden aldığını, yaptığı beton tutmayınca işi terk ettiğini, 4.220 TL daha harcayarak evi tamamladığını, evin 8.820 TL’ye mal olduğunu fazla ödeme yapmak zorunda kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

4.Davalı ... beyan dilekçesinde özetle ; 8.300 TL ye anahtar teslim anlaştıklarını, ek ödeme istediği için işi terk ettiğini, yaptığı imalatta hata olduğunu, bir başkasına tamamlattığını 4.072 TL daha harcayarak evi tamamladığını, 900 TL elden verdiğini, 3.900 TL idareden aldığını, 4.800 TL ödendiğini, evin 8.872 TL’ye mal olduğunu fazla ödeme yapmak zorunda kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

5.Davalı ... Mirasçısı ... duruşmadaki beyanında; ''davalı babam 1995 yılında trafik kazası geçirmiş ve bu kaza sebebiyle akli dengesinde hasar meydana gelmiştir, davacı ile ne zaman ve hangi bedelle bu sözleşmeyi yaptığını biz bilmiyoruz, kaldı ki davacı yapmış olduğu sözleşme gereği edimini ifa etmemiş, yapılarda sonradan oluşan hasarlar sebebiyle başka bir müteahhitle anlaşma zorunluluğu doğmuştur, bu konuda hasar tespiti yapılmış ve sonradan yapı temelden yıkılarak yeniden yapılmıştır, davacı uğramış olduğu zarara ilişkin ödemeleri devletten tazmin ettirmiş, alacağı bulunmamaktadır, davanın reddini talep ederim'' dedi.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 16/01/2014 tarihli ve 2012/47 Esas, 2014/8 Karar sayılı kararı ile davacının davalılarla akdettiği eser sözleşmeleriyle yüklendiği işi tamamlamadığı, ceza-i şart talebinin yerinde olmadığı, ancak yaptığı iş itibariyle bir kısım ödemeye hak kazandığı gerekçesiyle hükme esas alınan 26/03/2010 havale tarihli rapor çerçevesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 15.02.2018 tarihli ve 2016/3356 Esas, 2018/615 Karar sayılı kararıyla taraflara harç ve yargılama giderleri yönünden yüklenen borç ve haklar belirtilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğu, davacının şirket adına davayı açtığı, vekâletnamenin aynı zamanda şirket adına da verildiği halde karar başlığında gerçek kişinin davacı gösterilmesinin doğru olmadığı, karar başlığında dava tarihi olarak 25.06.2002 yazılması gerektiği, davalı gösterilen ...'ın davadan önce 12.02.2002 tarihinde öldüğü ve ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı gibi mirasçılarının da davaya dahil edilerek hüküm kurulamayacağından davacı tarafa uygun süre verilerek ... Mirasçıları aleyhine dava açılması sağlanıp bu dosya ile birleştirilmek suretiyle yargılamaya devamla HMK'nın 297. maddesine uygun hüküm kurulmak üzere hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma sebeplerine göre sair temyiz itirazları incelenmemiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıya ... mirasçıları aleyhine dava açması için kesin süre verildiği ancak süre içerisinde dava açılmadığı, davacı vekilinin alınan beyanında da davanın kabulüne karar verilmesini istediği anlaşıldığından davalı ... aleyhine açılan davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılar bakımından; davacının davalılarla akdettiği eser sözleşmeleriyle yüklendiği işi tamamlamadığı, ceza-i şart talebinin yerinde olmadığı, ancak yaptığı iş itibariyle bir kısım ödemeye hak kazandığı gerekçesiyle hükme esas alınan 26/03/2010 havale tarihli rapor çerçevesinde davanın kısmen kabulü ile, 761,00 TL'nin davalı ...'den ; 845,00 TL'ni davalı ...'dan ; 1.495,00 TL'nin davalı ... Ilgaz'dan ; 845,00 TL'nin davalı ...'dan ; 1.145,00 TL'nin davalı ... mirasçıları olan Bayram Ilgaz, Dursun Ilgaz ve ...'ndan müşterek ve müteselsilen ; 1.211,00 TL'nin davalı ...'ın mirasçısı olan dahili davalılardan müşterek ve müteselsilen dava tarihi olan 25/06/2002 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, bir kısım davalılar vekili ve bir kısım davalılar tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargılama gideri ve vekalet ücretinin hatalı gösterildiğini, faiz başlangıcının ihtarname tarihi olması gerektiğini, cezai şarta hükmedilmesi gerektiğini, uzun süren yargılama sonucunda karar verilmesinin adil yargılanma ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilir nitelikte olmadığını, eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğini, müvekkilin üstlendiği edimlerini yerine getirdiği, davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

2. Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargılama gideri ve vekalet ücretinin hatalı gösterildiğini, davacının üstlendiği edimleri tümüyle yerine getirmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

3. Bir kısım davalılar temyiz dilekçesinde özetle; davacı edimlerini yerine getirmediğini, işin hasarlı yapıldığını, evleri kendilerinin tamamladığını, parayı banka aracılığıyla teslim ettiklerini, kısmen yapılan yapının projeye uygun olmadığını ileri sürerek hükmün bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı ile davalılar arasında ayrı ayrı akdedilen eser sözleşmelerinden kaynaklanan bakiye işbedeli alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428 nci maddesi, 438 nci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrası, 818 sayılı Borçlar Kanununun 355 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 15.02.2018 tarihli bozma ilamında belirtildiği halde karar başlığında Dizayn Klima Tes. İnş. Tur. Gıda. San. Tic. Ltd. Şti. yerine şirket yetkilisi olan gerçek kişi ...'nin davacı olarak gösterilmesinin, dava tarihi olarak 25.06.2002 yerine 04.07.2012 yazılmasının, dava dilekçesinde ... isimli bir davalı gösterilmişken karar başlığında ayrıca davalı olarak ... ismi yazılmasının, davalı ... mirasçısı olan dahili davalıların vekille temsil olunmadığı halde vekil bilgisine yer verilmesinin ve hüküm fıkrasının "B-6" bendinde yer verilen davalı ... mirasçısı olan dahili davalıların "..., ..., ... ve ..." olarak açıkça yazılması gerektiği halde yazılmamasının maddi hataya dayalı olduğu ve mahkemece mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün bulunduğunun anlaşılmasına göre bozma sebebi yapılmamıştır.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz eden davacı ile bir kısım davalılar tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ile bir kısım davalıların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

01/11/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.