"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1966 E., 2022/195 K.
HÜKÜM/KARAR : Davacı Vekilinin İstinaf Başvurusunun Esasdan Reddi, Davalı Vekilinin İstinaf Başvurusunun Usulden Reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/340 E., 2021/133 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun usulden ve esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Balıkesir Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Hizmet Binası yapım işi ile ilgili sözleşme imzalandığını, sözleşmede belirtilen işin idareden kaynaklanan sebeplerden dolayı uzadığını, projede bazı değişiklikler yapılması gerektiğinden inşaattaki ve imalatlardaki üretim maliyetlerinin arttığını, fiyat farkı ödenmesi zorunluluğunun doğduğunu, sözleşmede fiyat farkı ödenmesi koşullarının belirlendiğini, yönetmelik hükümleri uyarınca hesaplanacak işin tamamının fiyat farkının davacıya ödenmesinin gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00.- TL'sının sözleşme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının talep ettiği faizin fahiş olduğunu, sözleşmedeki teslim süresinin 460 gün olarak belirlendiğini, sözleşmenin 14/2. maddesinde mücbir sebep ve idarenin kusuru dışında fiyat farkı verilmeyeceğinin düzenlendiğini, 15/11/2015 tarihinde %10 iş artışı yapılarak teslim süresinin yeniden belirlendiğini, Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 40/4.maddesine göre davacının hakedişlere itirazının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile işin tesliminin davalı idarenin kusuruyla uzadığı, projede bazı değişiklikler yapılması gerektiğinden inşaattaki ve imalatlardaki üretim maliyetlerinin arttığı, fiyat farkı ödenmesi zorunluluğunun doğduğu iddiasıyla fiyat farkından dolayı iş bu davanın açılmış olduğu, 12/09/2019 tarihli kök rapor ve ek raporun taraflar arasında yapılan sözleşme ve eklerine göre fiyat farkının hükme esas olunacak şekilde hesaplandığı, davanın sübut bulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 1.749,06.- TL fiyat farkı alacağının dava tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, hükme esas alınan raporların hüküm kurmaya elverişli olmadığını, itirazlarını da karşılamadığını, dosyaya sunulan uzman görüşü ile bilirkişi raporu arasında büyük farklılık olduğunu, uzman görüşü ile ilgili olan çelişki giderilmeden karar verildiğini, hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda uzman görüşünün dikkate alınmadığını, bilirkişi raporuna yapılan itirazlar değerlendirilmeden karar verildiğini, ek raporda mevzuat gereği mücbir sebeplerden sayılan idareden kaynaklı nedenlerden dolayı süre uzatımı veya fiyat farkı konusunda tespit ve değerlendirmelerin eksik yapıldığını, taahhüdün yerine getirilmesine engel nitelikte olup davacının bu engeli ortadan kaldırmaya gücünün yetmediği durum olarak sayılması gereken aplikasyon hatasından dolayı işin başında 224 gün gecikme yaşandığını, raporda bu konuya değinilmediğini, idarede kaynaklı gecikme ve süre uzatımlarının dikkate alınmadığını, dava ile asıl amaçlarının süre artışının mahkeme tarafından da tespit edilmesi ve bundan dolayı yaşanan fiyat artışı mağduriyetlerinin giderilmesi olduğunu, yapım süresinin idareden kaynaklı nedenlerle ötelenmesi sonucunda sonra yapılan imalatların maliyetinin arttığının gözardı edilmemesi gerektiğini, sözleşmenin 14.2. maddesinde fiyat farkı düzenlenmesine rağmen ek raporda bu alacak kalemi hakkında hakkaniyetli değerlendirme yapılmadığını, Yapım İşleri Fiyat Farkı Kararnamesine göre idarenin tek taraflı iş programı hazırlama yetkisinin bulunması nedeniyle revize edilen iş programının yapılmamış olmasının davacının bir eksikliği gibi ortaya konulup fiyat farkı verilmemesinin hatalı olduğunu, Yüksek Fen İşleri Kurulu Başkanlığının görüş yazısına göre de fiyat farkının ödenmesinin gerektiğini, mevzuat gereği zorunlu olarak yapılan fazla imalat bedeli konusundaki itirazlarının mahkemece değerlendirmeye alınmadığını, kararın gerekçesiz olduğunu, Anayasanın 141/3.maddesi gereğince mahkeme kararlarının gerekçeli olmak zorunda olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacıya iş artışı nedeniyle yasaya göre ödenmesi gereken bedelin ödendiğini, herhangi bir zarar bulunmadığından fiyat farkı ödenmesinin mümkün olmadığını, davacının talebinin Yargıtay kararları doğrultusunda hakkaniyet ve dürüstlük kuralına uygun düşmediğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı yönünden istinafa getirilen miktarın 1.749,06.-TL olup mahkeme karar tarihi itibariyle söz konusu miktar kesinlik sınırları içinde olduğundan davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği, davacının Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 40.maddesine uygun şekilde yapılmış bir itirazı olmaması nedeniyle sözleşme nedeniyle düzenlenen hakediş raporları kesinleştiğinden (Y. 15. HD 2014/5549- 2015/4219 sy.k) davacının fiyat farkı alacağı için talepte bulunması mümkün olmadığı, davalının istinaf başvurusunun usulden reddedilmesi nedeniyle mahkemece verilen karar davacı lehine kesinleşmiş olup davacının istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemeye göre de hakediş raporlarının ihtirazı kayıtsız kesinleşmesi, hükme esas alınan bilirkişi raporunun ayrıntılı, denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olması nedeniyle sadece idarece uzatılan süre yönünden yapılan hesaplamada sözleşme ve eki belgelere hesaplama yapılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmaması nedeniyle davacının istinaf sebepleri yerinde olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun ise istinafa getirilen miktarın kesin olması nedeniyle istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, idarenin süre uzatımı nedeniyle davacı lehine fiyat farkı alacağı oluşup oluşmadığı hususundadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Her ne kadar davalı vekilinin temyizi miktar itibariyle temyiz sınırı altında kaldığından davacı lehine davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması yerinde olsa da davacı vekilinin temyiz sebeplerinin reddi gerekçesi yerinde olmamıştır. İstinaf mahkemesi; “Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 40.maddesine uygun şekilde yapılmış bir itirazı olmaması nedeniyle sözleşme nedeniyle düzenlenen hakediş raporları kesinleştiğinden davacının fiyat farkı alacağı için talepte bulunması mümkün değildir.” gerekçesi ile davacının alacağının reddedilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Dosya kapsamı incelendiğinde; Davacı yüklenici 04.11.2010 tarihli sözleşme ile Balıkesir 50 Ünitlik Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi yapım işini anahtar teslimi ve götürü bedelli olarak yapılmasını üstlenmiştir. Sözleşmenin devamı sırasında taraflar arasında düzenlenen 15.11.2011 tarihli anlaşma tutanağı ile yapım işine ait % 10 keşif artışı dahilinde yapılması zaruri imalatlar konusunda anlaşmaya varılarak söz konusu işlerin 488.000,00.-TL na yaptırılması ve keşif artışı dahilindeki işlerin yapımı için 60 günlük ek süre verilmesi, bu sürenin de iş bitim tarihi olan 26/2/2012’ye ilave edilmesi kararlaştırılmıştır.
İşin süresi 460 gün iken iş artışı nedeniyle de 60 gün süre uzatımı verilerek işin bitirilmesi gereken tarihin 27/4/2012 tarihi olduğu, davacı yüklenicinin işi süresinden önce 26.04.2012 tarihinde iş sahibi idareye teslim ettiği, aynı tarihte geçici kabulün yapıldığı, 26.4.2014 tarihinde de kesin kabulün yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, idarenin uyguladığı süre uzatımı nedeniyle inşaattaki ve imalatlardaki üretim maliyetlerinin arttığını ileri sürerek fiyat artışı talebinde bulunmuştur. Dava konusu işin yapımına ilişkin düzenlenen sözleşmenin 14.maddesinde fiyat farkı ödenmesi ve hesaplanması şartları düzenlenmiştir. Bu maddenin ikinci fıkrasında yükleniciye fiyat farkı verilmeyeceği, ancak mücbir sebepler veya idarenin kusuru nedeniyle işin bitim tarihinin süresinin uzatılması halinde 24.12.2012 tarih ve 5039 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ekindeki fiyat farkı hesabında uygulanacak esasların 12.maddesi uyarınca fiyat farkı ödeneceği düzenlenerek fiyat farkının hesaplanma yöntemi gösterilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 5039 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki fiyat farkı kararnamesi gereğince fiyat verilmesinin, süre uzatımı verilmesi halinde uzatılan süre içinde ve bu süreye göre revize edilen iş programına uygun olarak yapılan iş kalemleri ya da grupları için söz konusu olduğu, aksi bir durumun sözleşmeye aykırı olacağı, sözleşmenin 14.2 maddesi ile fiyat farkı kararnamesinin 12. maddesi hükmüne göre fiyat farkı hesaplandığında alacağın KDV dahil 1.749,06.- TL olduğu, Yüksek Fen Kurulu’nun 2012/16 sayılı görüşünün başka olaya ilişkin olduğu, dava konusu olayda söz konusu karara esas işte olduğu gibi bir durum olmadığı, işte herhangi bir gecikme olmadığı, davacının aplikasyona dayalı olarak süre uzatımında bulunduğuna ilişkin dosyada belge olmadığı, 21.maddeye göre idarenin 60 gün süre uzatımı verdiği, işin bitim süresinden önce ikmali nedeniyle bir gecikme meydana gelmediği gibi yüklenicinin de projeye dayalı olarak herhangi bir süre uzatımı talebinde bulunmadığı, davacının bu maddelere göre süre uzatım talep hakkı olmadığı, uzman görüşünün aksine süreden önce işlerin bitirildiği, işte gecikme meydana gelmediği, davacının süre uzatımına ilişkin deliline rastlanılmadığı, bu nedenle 241 günlük süre uzatım hakkı olmadığı, uzman görüşündeki fiyat farkı hesabının sözleşmeye uygun olmadığı açıklanmıştır. Bu nedenlerle davacının istinaf isteminin reddi gerekirken hakedişe usulüne uygun itiraz olmadığı gerekçesi ile davacının başvurusunun esastan reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibarıyla doğru bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması, 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmeye yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile sonucu itibarıyla doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.