"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/550 E., 2021/542 K.
DAVA TARİHİ : 03.06.2014
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekil dava dilekçesinde; davacılar ile davalı arasında Düzenleme Şeklinde Daire Karşılığı İnşaat Yapımı ve Satış Vaadi Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince davacılara teslimi kararlaştırılan dairelerin davacılara 24.03.2014 tarihinde teslim edildiğini, daireler teslim aldıktan sonra yapılan incelemede bir takım eksiklikler ve farklılıklar bulunduğunu, Eskişehir 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde tespit yaptırıldığını, yaptırılan tespitte 13.750,00 TL eksik ve bozuk imalat bedeli bulunduğunu, bu bedelin teslim tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından dava konusu olaya ilişkin olarak Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/335E. Sayılı dosyası ile devam etmekte olan bir dava bulunduğunu, derdestlik itirazlarının bulunduğunu, davacıların teslim edilen dairelerle ilgili 11.06.2007 tarihinden teslim tarihine kadar kira bedelini talep ettiklerini, hem kira geliri hem kullanımdan kaynaklı eskime ve değişikliklerden yüklenicinin sorumlu tutulamayacağını, dairelerde herhangi bir eksiklik ve ayıp söz konusu olmayıp eksiksiz ve tam olarak teslim edildiğini, hatta davacılara fazladan A Blok 3 numaralı dairede ahşap mutfak dolabı, mermer tezgah ve aspiratörde bulunduğunu yani eksik değil fazla teslim söz konusu olduğunu, inşaatın tamamlandığının davacılara bildirildiğini davacıların temerrüde düştüğünü savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 08.12.2015 tarihli ve 2014/542 Esas, 2015/1904 Karar sayılı kararıyla; uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı, 6502 Sayılı Yasa'nın 3. maddesinde eser sözleşmesinin tüketici işlemi sayıldığının açıkça belirtildiği, işlemin tüketici işlemi sayılması nedeni ile davaya bakma görevinin 6502 Sayılı Kanun'un 73/1. maddesi gereğince Tüketici mahkemesine ait olması sebebiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 09.05.2019 tarih ve 2019/5182 Esas, 2019/1831 Karar sayılı ilamı ile eldeki davada uyuşmazlığın 6502 Sayılı Kanun'a göre Tüketici Mahkemelerinde değil, genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemelerinde çözümlenmesi gerekirken, hatalı gerekçeyle uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinin görevi kapsamında kaldığının kabulü doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında davalı tarafın sözleşmede belirtilen edimini eksik yerine getirdiği, dava konusu taşınmazların 2007 yılından bu yana kullanıldığı, yüklenici tarafından dairelerin 23.04.2014 tarihinde davacılara teslim edildiği dolayısıyla teslim tarihi göz önünde bulundurulduğunda yüklenicinin söz konusu eksik imalatlar nedeniyle sorumlu olduğu, taşınmazların ilk halinin bilinmemesi nedeniyle teslimden hemen sonra alınan 29.04.2014 tarihli bilirkişi raporunun gerçeğe daha uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne bu bilirkişi raporunda belirlenen, 13.750,00 TL ayıplı imalat bedelinin teslim tarihi olan 24.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; yerel mahkeme tarafından derdestlik itirazları hakkında herhangi bir karar verilmediğini, davacı tarafın aynı talepler ile daha önce 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/5E. Sayılı dosyası ile dava açtığını, yerel mahkeme tarafından bu konuda hiçbir değerlendirme yapılmadığını, davacılar tarafından süresi içerisinde yapılmış bir ayıp ihbarının da bulunmadığını, süresinde ihbarda bulunmayan davacıların, açık ayıba dayalı talep haklarının kalmadığını, davacıların 11.06.2007 ile 24.03.2014 tarihleri arasındaki kira gelirini aldıklarını, inşaatın tamamlandığının davacılara ihtar edildiğini, alacaklı konumunda olan davacıların temerrüde düştüğünü, İfa önerisini reddeden davacıların mütemerrit sayılması gerektiğini, alacaklı temerrüdünde hasarın alacaklıya geçeceğini bu nedenle hasar talep edilmesinin mümkün olmadığını temyiz nedeni olarak ileri sürmüşlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (1086 sayılı Kanun) 428 nci maddesi, 438 nci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrası, 6098 sayılı TBK'nın 470 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin 2 nci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 427 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin 2 nci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin ilgilisine yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Miktar itibariyle karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.