"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/919 E., 2022/214 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alaşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mahk. Sıf.)
SAYISI : 2018/157 E., 2018/752 K.
Taraflar arasındaki Kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; çiftçilerin mesleki faaliyetleri ile ilgili ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan davalı kooperatifin 02.09.1986 tarihinden bu yana ortağı olduğunu, 2017 yılının Aralık ayının sonunda davalı kooperatife gittiğinde ortaklıktan çıkarıldığını şifahen öğrendiğini, kooperatif ortaklığından çıkarılma kararının tarafına tebliğ dahi edilmemiş olmasına rağmen, iyi niyetli olarak 02.01.2018 tarihinde yeniden kooperatif ortağı olmak için başvurduğunu, davalı kooperatifin 18.01.2018 tarihinde yeniden ortaklık talebini reddettiğini olduğunu ileri sürerek haksız ve hukuka aykırı ortaklıktan ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın süresinde açılmadığını, müvekkil kooperatif anasözleşmesinin 16/5. Maddesinde üst üste üç iş yılında rekolte beyannamesi vermeyen ya da verdiği beyannamesinde ürün teslim edemeyeceğini beyan edenlerin ortaklıktan çıkarılacağı yönünde bir düzenleme bulunduğunu ve davacının durumu 17.03.2013 tarihi itibariyle yürürlükte olan anasözleşmenin 16/5 maddesine uygun olduğundan ortaklıktan çıkarma işlemi yapılmış olduğunu, davacı yanın dava dilekçesinde 2017 yılının Aralık ayı sonunda müvekkil kooperatife gittiğinde ortaklıktan çıkarıldığını şifahen öğrendiğini belirttiğini, söz konusu beyanda davacının en az 5 yıl boyunca müvekkil kooperatife gitmediğini ve hiçbir münasebette bulunmadığını açıkça ortaya koymakta olduğunu, davacının, müvekkil kooperatifin çalışma konusu ürünler üzerinde çalışan ... San. Tic.Ltd.Şti.'nin ortağı ve yetkilisi olması nedeniyle müvekkili kooperatif anasözleşmenin 14/1-b maddesi gereğince davacının kooperatif ortaklığına kabul edilmesinin hukuken mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ortaklıktan çıkarma kararının davacıya iadeli taahhütlü posta yolu ile bildirildiği, tebliğin iade döndüğü, davacı tarafça dava dilekçesinde çıkarılma kararını 2017 aralık ayında öğrendiğini beyan ettiği, davacının kararı öncesinde öğrendiğine dair dosya kapsamı itibariyle herhangi bir delil de bulunmaması sebebiyle ortaklıktan çıkarılma kararının öğrenme tarihinin davacının beyanı doğrultusunda 2017 yılı aralık ayı olarak kabul edilmesi gerektiği bu haliyle davanın 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, usulsüz tebliğin müeyyidesinin ihraç kararının usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı, davalı kooperatif tarafından gönderilen müzekkere cevabından davacının 2010/2011 iş yılında rekolte beyannamesi vermediği gibi ürün de teslim etmediği, 2011/2012 - 2012/2013 yıllarında rekolte beyannamesi verdiği ancak hiç ürün teslim etmediği, bundan sonraki tarihlerde de beyanname vermediği gibi ürün teslimatında da bulunmadığı, bu durum karşısında davacının ortaklıktan çıkarılma kararının Kooperatif Ana Sözleşmesinin 16. Maddesinin 5 bendi uyarınca hukuka uygun olduğu, çıkarılma kararının tarihi olan 2013 yılından davanın açıldığı 2018 yılına kadar dahi davacının herhangi bir beyanname vermemesi ve ürün teslimatı yapmaması, yine uzunca yıldır kooperatifle herhangi bir bağlantısı ilişkisinin bulunmaması karşısında davalı kooperatiften ortaklık şartlarını sağlaması için makul bir süre verilmesi gerektiği yönündeki iddiaların dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, davalı kooperatifin hem ortağına ihraç kararını tebliğ etmeyip hem de dokuz sene önce ihraç ettik, iyiniyetli olsa öğrenirdi savunması ile ilk derece mahkemesinin red kararı vermesinin hukuk dışı olduğunu, ortaklıktan çıkarılma kararının gerekçesini dahi işbu dava sırasında öğrendiklerini, davalı kooperatif ortağının işbu davayı açmaması halinde gerçek ihraç nedenini hiçbir zaman öğrenemeyeceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için ihraç kararının hukuka ve usule uygun olduğu düşünülse dahi Yargıtayın yerleşik içtihatları gereği kooperatifin ortağına esas sözleşmeye aykırılığı gidermesi için makul süre vermesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davasını üç aylık yasal süresinde açtığı kabul edilerek davanın usulden reddi yerine işin esasına girerek yapmış olduğu yargılama sonucunda davacının davasını esastan reddetmiş olduğu nazara alınarak davacının tebliğ eksikliği yönünden yaptığı itirazın yerinde olmadığı, davacının ortaklıktan ihraç gerekçesine, davacı tarafından ortaklıktan çıkarılma gerekçesine yönelik herhangi bir aksi beyan ve delil ileri sürülmediği, davalı vekilinin de hazır bulunduğu duruşmada dinlenilen davalı tanığı ...'ın 2005 yılından beri davalı kooperatif muhasebecisi olarak çalıştığını, davacının üç yıl üzüm yatırmaması nedeniyle kooperatif üyeliğinden ihraç edildiğini, dokuz yıldır da ürün teslimatı yapmadığı yönündeki beyanına karşı davalı vekilinin itiraz etmediği gibi aksini de savunmadığı nazara alındığında kooperatif tarafından verilen ortaklıktan çıkarılma kararının bu husustaki düzenlemelere uygun olduğu; kooperatifin faaliyet alanı, çıkarma nedenine ve üyeliğe engel olan hususun özelliği nedeniyle de ortaklıktan çıkarma kararı verilmeden önce davacıya makul süre verilmesi gerekmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.