"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1006 E., 2022/692 K.
DAVA TARİHİ : 03.11.2017
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/883 E., 2019/154 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı yüklenici arasında Çerkezköy 2.Noterliği'nin 08/04/2015 tarih ve 03602 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre toplamda yapılacak olan 27 adet bağımsız bölümden 1/3’ünün müvekkiline verileceğinin kararlaştırıldığını ancak davalı yüklenicinin sözleşmede belirlenen bağımsız bölümden daha fazla bağımsız bölüm yaptığını, müvekkilinin uğradığı menfi ve müspet zararlar ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile fazladan yapılan bağımsız bölümler ile ilgili aynı paylaşım oranı ile iki bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; sözleşmeye göre kat artışı halinde sözleşmedeki paylaşım oranı ile fazladan yapılan yerlerin paylaştırılacağını ancak herhangi bir kat artışı olmadığını, belediye tarafından yapılan kot ölçümleri sonrası müvekkilinden bir bodrum kat daha yapılmasının talep edildiğini, ayrıca müvekkiline düşen 2+1 dairenin 1+1 olarak inşa edilmesi nedeni ile bağımsız bölüm sayısının arttığını, sözleşmenin 3. maddesine göre arsa sahibinin bodrum kattan ortak alanlar dışında herhangi bir hak talep etmeyeceğinin kararlaştırıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tapu kayıtlarına göre fazla inşa edilen bodrum kattaki dairelerin davalı adına kayıtlı olmadığı, bu cihette tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinafında, alınan bilirkişi raporunda, davalının 586 metrekare fazladan inşaat yaptığı, sözleşme gereği müvekkilinin 195,33 metrekare payının bulunduğunun tespit edildiğini, ancak bilirkişilerin, müvekkilinin payının kazanılan katta olması gerektiği gibi bir yanılgıya kapılarak müvekkilinin payı ile ilgili bağımsız bölümlerin 2 ve 4 no.lu bağımsız bölümler olabileceğini mütalaa ettiklerini, bilirkişilerce bildirilen gayrimenkuller davalı adına kayıtlı olmadığından ve davanın davalı adına kayıtlı olan bağımsız bölümlerle ilgili tapu iptali ve tescili davası olması sebebiyle, ek rapor alınarak, müvekkilinin hak kazandığı payın, binada davalı adına kayıtlı olan diğer gayrimenkullerle karşılaştırmalı olarak; müvekkilimin hakkı olan payın tespiti için ek rapora gönderilmesi istendiği halde Mahkemece19.10.2018 tarihli celsede, ek rapor taleplerinin reddedildiğini, Yargıtay 15 H.D.'nin 1996/4010 E. 1996/6467 K. ve 05 .12.1996 T. kararında da belirtildiği üzere, tapu iptali ve tesciline karar verilecek olan davalı adına kayıtlı gayrimekullerden hangisinin ya da hangilerinin ne oranda müvekkilinin payını karşılamaya yeteceği, arsa payına göre müvekkili adına tescil edilebileceğinin tespitinin gerektiğini, açılan bu dava ile birlikte binanın tamamının nizalı hale geldiğini, binada dava açıldığı tarihte davalı adına kayıtlı başka bağımsız bölümler de bulunduğunu, sözleşmenin içeriğinde her katta 2 daire olacaktır gibi bir hüküm bulunmadığını, yapılan daire sayısının 1/3 oranında paylaşılacağı açıklıkla ifade edilmişken ve aynı inşaata davalı adına kayıtlı gayrimenkuller bulunurken, Yerel Mahkeme'nin yapılan fazla inşaatın sadece bodrum katta olduğunun kabulü ile tapu iptali ve tescilin ancak bu katta davalı adına kayıtlı gayrimenkuller üzerinde yapılabileceği değerlendirmesinin hatalı olduğunu, Yerel Mahkemenin, davalı gayrimenkulleri üzerindeki tüm tedbiri kaldırmasından dolayı müvekkilinin hak kaybına uğramasının kaçınılmaz olduğunu, müvekkilinin isteğinin, fazla yapılmış olan inşaattan hakkı olan payın, davalı adına kayıtlı olan gayrimenkuller üzerinden karşılanması olduğunu belirterek, bu sebeplerle; öncelikle dava kesinleşene kadar dava konusu parseldeki davalı adına kayıtlı bağımsız bölümlerin satış, devir ve takyidatlarla sınırlanmasının önüne geçecek şekilde tedbir konulmasını, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı arsa sahibi tarafından dava dilekçesinde, aşamalardaki beyanlarda ve istinaf dilekçesinde sadece sözleşmesinin 4. maddesi gereğince fazla inşa edilen bağımsız bölümlerden davacının payına düşen oranda davalı adına kayıtlı olan bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile davacı adına tescilinin talep edildiği, taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki düzenlemeler ve inşaat mühendisi bilirkişilerden alınan rapordaki açıklama ve tespitlere göre davalı yüklenicinin sözleşmeye göre fazladan yaptığı bağımsız bölümlerin bodrum katta yapılan 5 adet bağımsız bölüm olduğu, davacı arsa sahibinin fazladan yapılan bağımsız bölümlere ilişkin tapu iptali ve tescil talebini ancak bodrum kattaki bu bağımsız bölümlere ilişkin olarak ileri sürebileceği, diğer bağımsız bölümlere ilişkin tapu iptali ve tescil talebinin dinlenemeyeceği, terditli olarak bir bedel talebinde de bulunulmadığı, dosya arasında alınan tapu kayıtlarına göre bodrum katta yer alan bağımsız bölümlerin tamamının davadan önce 3.kişilere devredilmiş oldukları, buna göre bu doğrultuda sadece tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olan davanın bu sebeple reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sözleşmesinden kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, faiz türünün ve başlangıç tarihinin doğru belirlenip belirlenmediği hususundadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Taraflar arasında Çerkezköy 2. Noterliğinin 08/04/2016 tarih 03602 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. Buna göre; davalı yüklenici tarafından bodrumlu, zemin + 3 normal katlı ve zemin katta 6 bağımsız bölümlü, diğer katlarda 7’şer bağımsız bölümlü olmak üzere toplam 27 bağımsız bölümlü bir bina inşa edilecektir. 1. normal kattan yola cephe 9 ve 10 no.lu bağımsız bölümler ile 2. normal katın tamamı olan 14,15,16,17,18,19 ve 20 no.lu bağımsız bölümler arsa sahibine , kalan bağımsız bölümler yükleniciye ait olacaktır.
2.1. Sözleşmenin genel ve teknik şartlar bölümünün incelenmesinde; bu bölümün 3. maddesinde; mal sahibi yapılacak olan inşaatın bodrum katından ortak alanlar dışında herhangi bir hak talep etmeyecektir düzenlemesi, 4. maddesinde ise; Sözleşmeden sonra herhangi bir kat arttırımı durumunda 1/3 oranı aynı şekilde korunarak arsa sahibine isabet edecek daireler verilecektir, düzenlemesinin mevcut olduğu görülmüştür.
2.2. Dosya kapsamında alınan 04/09/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre; sözleşmeye göre 1 kat fazla yapıldığı, sözleşmeye göre oluşan fazla daire 5 adet olup bu daireler binanın 1. bodrum katında olduğu, zemin katta oluşan 1 adet fazla dairenin sadece dairelerin 2+1 yerine 1+1 yapılmasından kaynaklandığı dolayısıyla fazla yapılmış daire katagorisinde değerlendirilemeyeceği, bodrum katta yapılan 5 adet bağımsız bölümün toplam alanının 586,00 m² olduğu, bunun 1/3'ü 195,33 m² olduğu, bu alana karşılık gelen bağımsız bölümlerin ise 2 ve 4 no.lu bağımsız bölüm olduğu belirtilmiştir.
2.3. Her ne kadar yerel mahkemece, tapu kayıtlarına göre fazla inşa edilen bodrum kattaki dairelerin davalı adına kayıtlı olmadığı, bu cihette tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamındaki tapu kayıtları incelendiğinde 8 no.lu,16 no.lu, 28 no.lu, 33 no.lu bağımsız bölümlerin yargılama sırasında davalı yüklenici adına kayıtlı olduğu, ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere 8 no.lu bağımsız bölümün 24/12/2018, 16 no.lu bağımsız bölümün 02/09/2020, 28 no.lu bağımsız bölümün 24/12/2018, 33 no.lu bağımsız bölümün 24/04/2019 tarihinde yargılama devam ederken dava dışı üçüncü kişilere satıldığı ve bu kişiler adına tescil edildiği, davacının tek talebinin de tapu iptali ve tescil olduğu, ancak elde yüklenici adına kayıtlı bir bağımsız bölüm kalmadığı anlaşılmış olduğundan verilen kararda hukuka aykırı bir yan bulunmamıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı karşı davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden alınmasına,
Dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30/10/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.