"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/897 E., 2022/81 K.
DAVA TARİHİ : 16.07.2018
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mahk. Sıf)
SAYISI : 2018/220 E., 2020/117 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında 03/07/2008 tarihli taşeronluk sözleşmesi düzenlendiğini, işin bedelinin birim fiyatlı olarak m² 20,00 TL + KDV olarak kararlaştırıldığını, ancak KDV kısmının müvekkiline ödenmediğini, 114.400,00TL KDV alacağı ve işlemiş faizin tahsili için başlatılan icra takibine haksız itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; takip dayanağı belgenin 2008 tarihli olduğunu ve davanın zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkilinden hiçbir alacağı bulunmadığını, davacının düzenlediği faturaların da KDV’siz olduğunu, temerrüde dahi düşürülmeden takip talebinde temerrüt faizinin talep edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında 03/07/2008 tarihli eser sözleşmesi imzalandığı, davacı yüklenicinin Alanya 2. İcra Müdürlüğünün 2018/4720 Esas sayılı dosyası ile sözleşmeden kaynaklı KDV alacağının tahsili için icra takibi yaptığı, davalı tarafça takibe süresi içerisinde itiraz edilmesi üzerine iş bu davanın süresi içerisinde açıldığı, tarafların ticari defter kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğu ve defter kayıtlarına göre davalının davacıya borçlu bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşme ve yapılan bilirkişi incelemeleri neticesinde sözleşme ve işin yapım tarihi itibari ile davalının KDV istisnasına tabi olduğu, ancak davacının düzenlemiş olduğu faturaların KDV hariç olarak düzenlendiği bu hali ile davacının davasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; yerel mahkemece üç kişilik heyetten rapor alınması gerekirken taleplerine rağmen alınmadığını, taraf defterlerinin kapanış tasdiklerinin bulunmadığının belirtilmesine karşın defterlerin esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, davalının KDV istisnası kapsamında olduğunu bilmesine karşın müvekkili ile KDV dahil sözleşme imzaladığını, müvekkilinin davalının istisna kapsamında olduğunu bilmediğini, davalının ise bu durumu bilmesine karşın KDV dahil sözleşme imzalayarak durumu kabullendiğini, müvekkilinin 6 hakedişin tümünü KDV’li düzenlediğinin göz ardı edildiğini, fiyatın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili; taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesinden kaynaklandığını ve davanın zamanaşımına uğradığını, ancak zamanaşımı def’ilerinin mahkemece ara karar ile reddedildiğini, davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi gerekir iken ara karar ile zamanaşımı def’inin reddedilerek tahkikata devam edilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye, bilirkişi ek raporunda belirtildiği üzere davalı Alanya Marina... A.Ş. için 18/09/2008 ila 12/11/2009 tarihleri arasında verilen 4 adet istisna belgesine göre davalı şirketin 01/06/2010 tarihine kadar KDV belgesinden istisna olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 03/07/2008 tarihli olup faturaların da 20/09/2008 ila 25/05/2010 tarihleri arasında düzenlenmiş olması nazara alınarak fatura tarihlerinde davalı şirketin KDV'den istisna olduğu, davacının faturalarında da KDV'nin belirtilmediği ve ayrıca, davacının takibinde kötü niyetli olduğunun ispatlanamamasına ve davalı tarafa kötü niyet tazminatına hükmedilmemesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, İİK 67. maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanununun 355-371 . maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bentler kapsamında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2.1. Taraflar arasında davalı şirket yükleniminde bulunan betonarme binalara ait perde, kolon, kiriş, döşeme ve su basman kalıp ve demir işlerine ilişkin, 03/07/2008 tarihli, m²’si 20,00TL + KDV olarak birim fiyatlı sözleşme imzalanmıştır.
2.1. Eser sözleşmelerinden doğan alacak talebi sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu 126/4 ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 147/6. maddesi gereğince 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, zamaşımının başlangıcı ise eserin teslim tarihinden itibaren başlayacaktır.
2.2. Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisine göre son ödemenin ticari defterlere göre 20/10/2010 tarihli olduğu ve daha sonra taraflar arasında bir alacak verecek ilişkisinin bulunmadığı, ancak eldeki icra takip tarihinin 18/06/2018 tarihli olduğu ve davalının gerek takibe itiraz gerekse de cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunduğu, ancak yerel mahkemece 09/01/2020 tarihli celsede zamanaşımı def’inin reddine karar verilmiş ise de takibe konu alacağın zamanaşımına uğradığı, davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi gerekirken farklı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının 2.1. bent ve devamında açıklanan nedenlerle kabulü ile temyiz incelemesine konu Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 2020/897 Esas, 2022/81 Karar sayılı ve 01/02/2022 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
İlk derece mahkemesi kararının temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA,
Temyiz peşin harcın istek halinde davalıya iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
30/10/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.