"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/409 E., 2022/173 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/979 E., 2019/662 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı arsa sahipleri ile dava dışı yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin mahkeme kararı ile feshedildiğini, bunun üzerine arsa sahipleri ile anlaşan davalı şirketin önceki yüklenici ile yaptığı 18/12/2015 tarihli sözleşmeye istinaden inşaat işini üstlendiğini, bu sözleşmeye göre davalının önceki yüklenici şirketin daha önce sattığı, ancak devir ve teslimini yapmadığı bağımsız bölümleri hak sahiplerine teslim ederek tapularının devrini sağlayacağının kararlaştırıldığını, önceki yükleniciye isabet eden B bloktaki iki oda bir salon olan dairelerden birisinin (kat irtifakına göre ikinci kat 9 numaralı daire) 07/12/2019 tarihli yazılı belge ile davacıya satıldığını ve tüm bedelinin ödendiğini, inşaatın bir kısım çevre düzenlemesi işleri hariç tamamlandığını, ihtarname gönderilmesine rağmen devrin gerçekleşmediğini belirterek, davalı adına kayıtlı B blok 9 no.lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, bu talep yerinde görülmez ise dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında resmi ya da harici şekilde yapılmış tapu devir vaadini içeren bir sözleşme olmaması sebebiyle davanın husumetten reddi gerektiğini, davacı ile dava dışı önceki yüklenici ile arasında davacının talep ettiği bağımsız bölümün devredilmesinin üstlenildiği bir sözleşme de bulunmadığını, önceki yüklenicinin taraf olduğu sözleşmenin mahkemece feshedildiğini ve davalının arsa sahipleri ile yeni bir sözleşme yaptığını, sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince 18/02/2015 tarihli sözleşmenin taraflarının birbirlerinden talepte bulunabileceğini, iddiaları kabul etmemekle birlikte taşınmaz devir vaadi sözleşmesinin resmi şekilde yapılması gerektiğini, ayrıca davacının sunduğu sözleşmenin satış sözleşmesi olmayıp, bedelsiz devri içeren bağış sözleşmesi olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, dava dışı yüklenicinin arsa sahiplerini ibra ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Somut olayda dava dışı önceki müteahhit ile dava dışı arsa malikleri arasında dava konusu ... Beldesi, ... Mevkii, 394 ada, 3 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, önceki müteahhit ile yapılan sözleşmenin Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/307 Esas ve 2012/128 Karar sayılı kararı ile feshedildiği,sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince sözleşmelerin ancak taraflarını bağlayacağı, edimler ve yükümlülüklerin bu sözleşmenin tarafları arasında geçerli olduğu ve konut satış sözleşmesinin tarafı olmayan davalının, önceki şirketin kusurundan dolayı sorumluluğunun ve davalıya husumet yöneltilmesinin söz konusu olamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava husumet nedeniyle reddedildiğinden davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, davalı şirket yetkililerinin dava konusu inşaatın ilk davalı yüklenici şirket tarafından yapıldığı dönemde bu şirketin elemanları olduğunu, inşaatın büyük bölümü bittiği halde sözleşmenin sona ermesi sebebiyle zaten önceden beri birlikte hareket ve ... Tur A.Ş.'nin arsa sahiplerinden yapılan iş bedeli olarak alacağı bulunduğu ve bu durumun da kendileri için ekonomik olacağı ve birlikte hareket ettikleri için aralarında 18.2.2015 tarihli sözleşmeyi yaptıkları ve ... Tur A.Ş. 'ne elde edilecek gelirden, 1/ 3 hisse verilmiş ayrıca ... Tur A.Ş. tarafından daha önce satılan ve devri yapılamayan tüm bağımsız bölümlerin tapularının hak sahiplerine vereceklerini ( % 35 maliyet fark bedeli alarak) taahhüt ettiklerini, bu sözleşmenin aynı zamanda borcun üstlenilmesi anlaşması olduğunu, bu çerçevede sözleşmenin değerlendirilmesi gerektiğini, dava dışı ... Tur A.Ş.'nin borçlarını üstlenen davalıya ihtar çekerek daire devri yapma borcunun yerine getirilmesinin istendiğini, hatta ... Tur A.Ş. hakkında aynı mahiyetteki yazılı satış sözleşmesine dayalı olarak daire alan ve Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/480 E. sayılı dosyasından tapu iptal tescil davası açıp o tarih itibarı ile hak ediş olmadığı için o zaman tapu istemi ve tescil davası reddedilen, dairenin bedelinin alınmasına karar verilen ... adındaki kişiye bile C Blok 16 numaralı taşınmaz devrinin davalı şirket tarafından yapıldığını,... Tur A.Ş. ile daha önce davacının sözleşmesi gibi sözleşme yaparak daire satın alan dosyaya örnekleri sunulu sözleşmelerde alıcı olan tüm kişilere bu sözleşmeleri gereği ve satanı ... Tur A.Ş. olan sözleşme gereği alması gereken tüm bağımsız bölümlerin tapularının davalı şirket tarafından intikal ettirildiği, ... Tur A.Ş. ..., damadı ve diğer davalı şirket ortağı bu inşaat işinin ilk yapımı sırasında tamamı birlikte hareket eden ... Tur A.Ş.'ne bağlı olarak çalışan kişiler olduğunu ve baştan beri bu sürecin bütün yasal durumlarını takip eden, hukuki danışmanlığını yapan davacı ile sürekli olarak gelip görüşen, yazışmalarını yaptıran kişiler aynı kişiler olduğunu, muvazaaya yönelik inceleme yapılması gerektiğini, davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi talep edilmişken mahkemece yapılmadığını, dosyada dinlenen tanık beyanlarıyla da haklılıklarının ortada olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından dava konusu bağımsız bölümün haricen satın alındığı belirtilen önceki yüklenici şirket ile arsa sahipleri arasındaki sözleşmenin mahkeme ilamına istinaden feshedilmiş bulunmasına, sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereğince davacının aralarındaki sözleşmenin tarafı olan önceki yükleniciden talepte bulunmasının mümkün olmasına ve esastan tartışılıp reddedilen davada davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmaması dikkate alındığında incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, dava dışı arsa sahipleri ile arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine karar verilen önceki yüklenici dava dışı şirketten, adi yazılı sözleşmeye istinaden satın alındığı belirtilen dairenin, önceki yüklenici şirketle, sonraki yüklenici olan davalı şirket arasındaki sözleşme gereğince tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, mümkün olmadığı takdirde bağımsız bölüm bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat davasıdır. Davacı ile dava dışı önceki müteahhit arasında 07/12/2009 tarihli adi yazılı şekilde B blokta 2 oda bir salon 2. Kat dairesinin satışı konusunda taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalandığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda dava dışı önceki müteahhit ile dava dışı arsa malikleri arasında yapılan sözleşmenin Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/307 Esas ve 2012/128 Karar sayılı dosyası ile feshine karar verilmiştir. Davacının dayandığı dosya kapsamındaki "sözleşme ve protokol" başlıklı müteaahitler arasında düzenlenen belgede taşınmaz satın alanlardan bahsedilmiş ise de davacı bu sözleşmeye taraf olmadığı gibi belgenin davacıya karşı olan teslim edimini açıkça kapsamadığı görülmektedir. Sözleşmenin nisbiliği ilkesi gereğince sözleşmelerin ancak taraflarını bağlayacağı, edimler ve yükümlülüklerin bu sözleşmenin tarafları arasında geçerli olduğu ve konut satış sözleşmesinin tarafı olmayan davalının, önceki şirketin kusurundan dolayı doğan sorumluluğundan dolayı davalıya husumet yöneltilmesi yerinde olmadığından ve davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmaması karşısında davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.