"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1307 E., 2022/587 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ordu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/60 E., 2021/216 K.
BİRLEŞEN 2018/112 E. SAYILI DAVADA
...
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın asıl davada davacı/birleşen dava davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davacı/birleşen dava davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacı dava dilekçesinde; borçluya ait taşınır malların satıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde davalı alacağına 1. Sıra da yer verilerek tüm paranın davalı dosyasına ödendiğini, davalı alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın müvekkili dosyasına ödenmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı dava dilekçesinde; borçluya ait taşınır malların satıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde davalı alacağının müvekkilinden sonra 2. sırada yer aldığını ancak davalı takibinin senede dayalı olduğunu, protesto edilmediğini, dosyada sadece bir kaç usuli işlem yapıldığını, alacağın muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalının sıra cetvelinden çıkarılmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl davada davalı birleşen davada davacı ... vekili cevap dilekçesinde; Ordu 3.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen itirazın iptali davasında müvekkili lehine karar verildiğini, verilen bu kararın alacaklarının varlığına kesin hüküm teşkil ettiğini, müvekkillerinin dava dışı borçludan araç satın aldığını, bedelinin banka havalesi ile ödendiğini, alacağın gerçek olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Asıl dava yönünden yapılan değerlendirmede, davalı ... tarafından yapılan icra takibine dava dışı borçlunun itiraz etmesi üzerine Ordu 3. Asliye Hukuk Mahkemesince itirazın iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davalı ...'un alacağının muvazaalı olmadığını kesin hüküm ile ispatladığı, Birleşen dava yönünden davacı ...'un, sıra cetvelinde 1. sırada yer aldığı ve birleşen davayı 2. sıradaki alacaklı için açtığı, davacı ...'un sıra cetveline itiraz etmek de hukuki yararı bulunmamakta ise de Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince sıra cetvelinde sıraya yapılan itirazın kabulüne karar verildiği ve davacı ...'un ikinci sıraya geçeceğinin anlaşıldığı, birleşen davalı ...'in alacağının senede dayandığı, en son düzenleneceği tarihin ihtiyati haciz kararı alındığı tarih olabileceği bu durumda davacı ...'un alacağı sonrasında düzenlenmiş olacağı, davalı ...'in alacağını ispat etmesi gerektiği buna ilişkin bilgi ve belge sunmadığı alacağının gerçek bir alacak olduğunu ispatlayamadığından asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı/birleşen dava davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Asıl davada davacı/birleşen dava davalı ... vekili İstinaf dilekçesinde; Ordu İcra Hukuk Mahkemesinin sıra cetveline itiraz dosyasında, Bölge Adliye Mahkemesince sıra cetvelindeki sıraya itirazın kabul edildiğini, davalı tarafın alacağının 2. sırada olduğuna karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, davacı müvekkilinin senetlerde ciranta olduğundan iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğunu, ispat yükünün müvekkilinde olması mümkün olmadığını, tarafların ihtiyati haciz tarihlerinin aynı olması nedeniyle borca konu edilen dayanak belgelere bakılması gerektiğini müvekkilinin icraya koymuş olduğu senetlerin düzenlenme tarihinin davalı tarafın banka havalesi tarihine göre önce olduğunu davalı tarafın alacağı muvazzalı olup bu konuda yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl davada davalının alacağını muvazaalı olmadığını kesin hüküm ile ispatladığı, birleşen davada ise ispat yükü üzerinde olan davalı alacaklının kambiyo ilişkisinin doğmasına neden olan başka bir temel ilişkiyi iddia ve ispat etmediği hususları da birlikte değerlendirildiğinde, yerel mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı/birleşen dava davalı vekili steminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl davada davacı/birleşen dava davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muvazaa nedeniyle sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, İİK 142 maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre; dava konusu sıra cetvelinin, sıraya yapılan itiraz nedeniyle iptaline karar verilmiş ise de; muvazaa davaları esasa ilişkin olduğundan ve genel hükümlere göre yargılama yapıldığından eldeki davada, asıl dava davacısı/birleşen dava davalısı ...'in alacağının muvazaalı olmadığını ispat edemediği, verilen kararın doğru olduğu, yeni yapılacak sıra cetvelinde bu mahkeme kararının göz önünde bulundurularak yapılacağının tabi bulunmasına göre usul ve kanuna uygun olup asıl davada davacı/birleşen dava davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı harcın temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.