"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1904 E., 2022/81 K.
DAVA TARİHİ : 17.10.2017
HÜKÜM : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/646 E., 2019/329 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı yüklenici vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki 29.09.2014 tarihli "36 aylık personel çalıştırmaya dayalı hizmet alımı 1. kısım veri girişi hizmeti alımına ait sözleşme" gereğince davacının edimini yerine getirdiğini, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uyuşmazlık çıkması üzerine, ... Sendikası'nın Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığına yaptığı başvuru neticesinde Yüksek Hakem Kurulu tarafından verilen 26.02.2016 tarihli karar uyarınca; toplu iş sözleşmesi hükmünde sayılan ve kesin nitelikteki düzenlemeler doğrultusunda, İdare tarafından toplu iş sözleşmesi fiyat farkı ödenmesi gerektiğini, davacı tarafından tanzim edip ilgili idareye verilen 5 adet fiyat farkı faturaları toplamı olan 1.325.017,91-TL'den sadece 138.865,09-TL'nin ödendiğini, bakiye 1.186.152,82-TL'nin ödenmediğini belirterek, fatura tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı iş sahibi vekili cevap dilekçesinde; Mülga Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Mali Hizmetler Kurum Başkan Yardımcılığının toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fiyat farkı ödemeleri konulu 14/02/2017 tarihli yazılarında “Bakanlığımızın üyesi bulunduğu Kamu İşveren Sendikasına (Türk Ağır Sanayi ve Hizmet İşv. Sen.) Toplu İş Sözleşmesi için yüklenici tarafından yetki verilip verilmediği, yetki verildiği halde reddedilmiş ise red sebebi ve tarihi iyi kontrol edilmeli, yetkilendirmenin Kamu İşveren Sendikasınca yukarıda anılan sebeplerle reddedildiğinin belgelerle kanıtlanmadığı durumlarda fiyat farkı ödemesi yapılmamalıdır” talimatı bulunduğunu, davacının TİS görüşmesinde bulunmak üzere herhangi bir yetki başvurusunda bulunmadığını, idarenin mevzuata ve talimata uyduğunu, 4735 sayılı Kanun m. 8 gereğince fiyat farkı verilmesi koşulları oluşmadığını, ilgili Yönetmelik m. 4/1 hükmü gereğince kamu işveren sendikasınca yürütülüp sonuçlandırılmadığını mevzuat gereği davalının sorumluluğu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas bilirkişi raporundaki tespitlere göre; 4735 sayılı Kanunun 8. maddesinde fiyat farkı ödenebilmesi için aranan kamu menfaatinin korunması esasının Yüksek Hakem Kurulu kararı ile oluşan toplu iş sözleşmeleri bakımından da gerçekleştiği, Yüksek Hakem Kurulu'nun kararı ile oluşan toplu iş sözleşmelerinden doğan fiyat farkının kamu zararına sebep olmayacağı gerekçesiyle, yüklenici tarafından talep edildiği halde davalı iş sahibince ödenmeyen fatura bedeli olan 1.186,152,82 TL'nin davalıdan talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile 1.186.152,82 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı iş sahibi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı iş sahibi vekili istinaf dilekçesinde mülga Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Mali Hizmetler Kurum Başkan Yardımcılığının toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fiyat farkı ödemeleri konulu 14/02/2017 tarihli yazılarında“Bakanlığımızın üyesi bulunduğu Kamu İşveren Sendikasına (TÜHİS) Toplu İş Sözleşmesi için yüklenici tarafından yetki verilip verilmediği, yetki verildiği halde reddedilmiş ise red sebebi ve tarihi iyi kontrol edilmeli, yetkilendirmenin Kamu İşveren Sendikasınca yukarıda anılan sebeplerle reddedildiğinin belgelerle kanıtlanmadığı durumlarda fiyat farkı ödemesi yapılmamalıdır” talimatı bulunduğunu, idarenin talimata uyduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı alt işverenin, kamu idarelerinin de üyesi olduğu kamu sendikalarından yetki almak durumunda bırakılmasının idarenin zarara uğratılmasının engellenmesi esasına dayandığı, somut olayda Yüksek Hakem Kurulu'nun verdiği karar bakımından kamuyu zarar uğratma sonucuna varılamayacağı, hizmet sözleşmesi süresini kapsayan TİS farklarının davalı tarafından ödenmesi gerektiği, mahkeme kararı isabetli olduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı iş sahibi vekili istinaf dilekçesinde temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı iş sahibi vekili temyiz dilekçesinde mülga Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Mali Hizmetler Kurum Başkan Yardımcılığının toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fiyat farkı ödemeleri konulu 14/02/2017 tarihli yazılarında “Bakanlığımızın üyesi bulunduğu Kamu İşveren Sendikasına (TÜHİS) Toplu İş Sözleşmesi için yüklenici tarafından yetki verilip verilmediği, yetki verildiği halde reddedilmiş ise red sebebi ve tarihi iyi kontrol edilmeli, yetkilendirmenin Kamu İşveren Sendikasınca yukarıda anılan sebeplerle reddedildiğinin belgelerle kanıtlanmadığı durumlarda fiyat farkı ödemesi yapılmamalıdır” talimatı bulunduğunu, idarenin bu talimata uyduğunu belirterek hükmün bozulmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre ve özellikle sözleşmenin 14 üncü maddesinde işçilik ücretleri bakımından fiyat farkı ödemesi yapılacağının kararlaştırılmış olmasına ve sözleşmeden kaynaklanan dava konusu 5 adet fatura toplamı 1.325.017,91-TL bedelli alacağın davalı yanca kısmen ödendiğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı iş sahibi vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple ;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz eden davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25/05/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.