Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2969 E. 2023/2000 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sürücü dahil taşıma işini konu alan hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve bu alacağa karşı yapılan harcamaların mahsup edilmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından yapılan harcamaların belgelendirilmesi ve tanık beyanlarıyla desteklenmesi, davacının yükümlülüğündeki bu harcamaların davalı tarafından karşılandığının anlaşılması ve bozmaya uyularak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1761 E., 2022/50 K.

DAVACI-KARŞI DAVALI : ... Taşımacılık Ltd.Şti. vekili Avukat ...

DAVALI-KARŞI DAVACILAR : ... mirasçıları 1-... 2-...

Vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : 17.02.2015

HÜKÜM : Kısmen Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2021/496 E., 2021/737 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen asıl davada itirazın iptali ve karşı davada alacak istemi ile ilgili olarak verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı yüklenici vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 28/12/2011 tarihinde imzalanan sözleşme ile mülkiyeti müvekkiline ait olan üç adet aracın şoförü ve yakıtı ile birlikte 3 yıllık sözleşme süresi boyunca davalının vermiş olduğu sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere anlaşıldığını, müvekkilinin sözleşme uyarınca araçları davalıya teslim etmesine ve hizmet bedelini fatura ederek davalıya göndermesine rağmen, hizmet bedellerinin ödenmediğini, bu konuda girişilen icra takibinin davalı tarafın haksız itirazı sonucunda durduğunu ileri sürerek, davalı itirazının iptaline ve takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP ve KARŞI DAVA

1.Davalı ve karşı davacı iş sahipleri vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline ait sağlık merkezindeki hastaların taşınması için davacı ile 28/12/2011 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme uyarınca sürücüler ve araçlarla taşımacılık işinin yerine getirileceğini, araçların her türlü bakım, onarım, sigorta, trafik cezası gibi ödemelerinin karşı tarafa ait olacağını ancak davacının talebi üzerine bir kısım ödemelerin müvekkilince yapıldığını, müvekkilinin yaptığı ödemeler ile ilgili alacak-borç hesaplaşması beklerken fatura tanzim edilerek alacak talebinde bulunulduğunu, kesilen faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini savunarak davanın reddini ve %20'den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiş; karşı davasında ise yüklenici tarafça yapılması gerektiği halde iş sahibi müvekkilince yapılan 91.152,53 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren ticari faiziyle birlikte davacı-karşı davalı yükleniciden tahsilini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-karşı davalı yüklenici vekili karşı davaya cevap dilekçesinde; iş sahibince açılan karşı davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 08/12/2016 tarihli ve 2015/118 Esas, 2016/813 Karar sayılı kararıyla; 28/12/2011 tarihli sözleşme uyarınca davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacıya iki adet sıfır kilometre aracı şoförü ve yakıtı ile birlikte sözleşme süresince vermesi gerektiği halde, davalı-karşı davacının şoförlerin maaşını kendisi ödediği gibi, şoförlerin yemek bedellerini de karşıladığı, araçların yakıtını da kendisinin aldığı, bu hususun usulüne uygun olarak tutulan davalı-karşı davacının defterleri ve tanık beyanları ile sabit olduğu, davacı-karşı davalının incelettirilen ticari defter ve belgeleri uyarınca taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi nedeniyle davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacıdan 66.794,07 TL alacaklı bulunduğu, davalı-karşı davacının ticari defter ve belgeleri uyarınca taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi nedeniyle davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalıdan 70.235,38 TL alacaklı olduğu, her ne kadar davacı-karşı davalının davalı-karşı davacıdan alacağı mevcut ise de davalı-karşı davacının takas-mahsup talebinde bulunduğu gerekçesiyle asıl davada davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacıdan 66.794,07 TL asıl alacağı yönünden davanın kısmen kabulüne, karşı davada ise davalı- karşı davacı takas mahsup talebinde bulunduğundan icra dosyasındaki 66.794,07 TL.'lik davacı-karşı davalı alacağının, 70.235,38 TL'lik davalı-karşı davacı alacağından mahsubu ile bakiye 3.441,31 TL alacak miktarının 17/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacı- karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16/06/2017 tarihli ve 2017/611 Esas, 2017/617 Karar sayılı kararıyla; taraf vekillerinin diğer istinaf itirazlarının yerinde görülmediğinden esas yönünden reddine, asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, asıl davanın kısmen kabulü ile davalı-karşı davacının takip dosyasında, 66.794,07 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu bedel üzerinden, takip tarihinden itibaren %11.75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin alacak ve işlemiş faiz taleplerinin reddine, asıl alacağın %20'si olan 13.358,81 TL tutarlı icra inkar tazminatının asıl davada davalı-karşı davada davacıdan tahsiline ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi'nin 06.04.2021 tarihli ve 2021/573 Esas, 2021/1444 Karar sayılı kararıyla davacı-karşı davalı vekilinin tüm davalı-karşı davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, davalı iş sahibi, karşı davasında hizmet sözleşmesinde davacının yükümlülüğü altında olan işçi ücretleri, mazot, sigorta, vergi, sgk prim borcunun kendisi tarafından karşıladığını belirterek bunların tahsilini talep etmiş ilk derece mahkemesince bu giderlerin toplam 70.235,38 TL olduğu belirtilerek bu miktar üzerinden dava kabul edilmesine rağmen Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bu giderlerin defterlerde kayıtlı olmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği ancak davacının yükümlülüğündeki bu harcamaların dosyaya davalı-karşı davacı tarafından sunulan vergi ve sgk tahsilat makbuzları, yazılı delil başlangıcı kabul edilebilecek mazot fişlerinin tanık anlatımlarıyla desteklendiği, sonuç itibariyle davalı tarafından ödendiği anlaşıldığından karşı davanın 70.235,38 TL üzerinden kabulü gerektiği belirtilerek davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile karşı davada verilen kararın davalı- karşı davacı lehine bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı doğrultusunda asıl davada verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı ancak karşı davanın 70.235,38 TL üzerinden kısmen kabulü gerektiği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile davalı karşı davacının takip dosyasında, 66.794,07 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu bedel üzerinden, takip tarihinden itibaren %11,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin alacak ve işlemiş faiz taleplerinin reddine, asıl alacağın %20'si olan 13.358,81 TL tutarındaki icra inkar tazminatının asıl davada davalı- karşı davada davacılardan tahsiline; karşı davanın kısmen kabulü ile 70.235,38 TL alacağın, 17.03.2015 karşı dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davacı karşı davalıdan tahsili ile davalı karşı davacılara verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı yüklenici vekili temyiz dilekçesinde; asıl davada davacı yararına yaptığını iddia ettiği giderlerin davalı-karşı davacının defterlerinde kayıtlı olmadığı, adi olarak düzenlendiği ve her zaman dileyen herkes tarafından düzenlenme imkanı bulunduğu, mazot fişlerinin yazılı delil başlangıcı olarak nitelendirilemeyeceği, tanık anlatımlarına itibar edilemeyeceği dikkate alındığında, karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ayrıca yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretleri yönünden de hükmün hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı iş sahipleri vekili temyiz dilekçesinde; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını, icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davada, sürücü dahil taşıma işini konu alan hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali, karşı dava, aynı sözleşmeye dayalı alacağın tahsili istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple ;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden taraflara yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25/05/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.