"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
EK KARAR TARİHİ : 25.09.2018
SAYISI : 2020/2085 E., 2022/743 K.
DAVA TARİHİ : 05.02.2016
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/212 E., 2020/211 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat Burak Can Esener geldi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı iş sahibi arasında müteahhitlik sözleşmesi imzalandığını, davalının takibe itiraz dilekçesinde imzayı inkar ettiğini, ancak taraflar arasında yazılı sözleşme ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin üzerine düşen edimleri eksiksiz yerine getirdiğini ancak davalının bakiye iş bedelini ödemediğini, bunun üzerine sözleşmenin müvekkilince tek taraflı ve haklı olarak feshedildiğini, bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız itirazın iptali ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; mahkemenin görevsiz olduğunu, sözleşmenin anahtar teslimi olmasına karşın davacının edimlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin, davacının imalatını aşan ödemelerde bulunmasına karşın davacının imalatı tamamlamadığını, mahallinde inceleme ile düzenlenen tespit raporunda davacının imalatı eksik bıraktığının tespit edildiğini, davacının bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile eksik belgeler tamamlanarak keşif yapılmış, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 22/7/2020 tarihli raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne, Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2015/15895 esas sayılı dosyasına asıl alacak ve ferileri yönünden davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde takibin dayanağı olan sözleşmenin davalı tarafından imzalanmadığını, dosyada aslı bulunmayan belgenin fotokopisi üzerinden imza incelemesi yapıldığını, imza davalıya aitmiş gibi sözleşmenin ekindeki imzasız birim fiyat cetvellerinin mahkemece ve bilirkişilerce kabul edilerek tamamen davacının keyfiyetindeki fiyatlar üzerinden bilirkişi raporu düzenlenerek hüküm kurulduğunu, daha önce verilen bölge adliye mahkemesi kararında sözkonusu birim fiyatların alınmasının hatalı olduğu, inşaatın tüm bedelinin ve yarım bırakılan işlerin rayiç bedellerle hesaplanarak tekrar rapor alınmasının ve hüküm kurulmasının istenilmesine rağmen bilirkişi tarafından yine de 843.723,82.- TL'lik sadece davacı yan tarafından belirtilen, davalının kabul etmediği, herhangi bir sözleşmeye dayanmayan, tamamen uydurma bir fiyat üzerinden hesaplama yapılmasının hukuka ve hakkaniyete açıkça aykırı olduğunu, bilirkişi raporunun eksik olduğunu, raporun mahkemece de eksik değerlendirildiğini, davacı tarafça yapılan işin birim fiyatlarını gösterir birim fiyat cetvelinin imzasız olduğunu ve hukuken davalıyı bağlamadığını, raporda inşaatın %100 tamamlanması için piyasa rayiçlerine göre gereken tutarın hesaplanmadığını, hatalı bir şekilde davacının tek yanlı ve geçerliliği olmayan belgelerine göre hesaplama yapıldığını, raporun TBK’nun 481.maddesi hükmü dikkate alınmadan düzenlendiğini, davalının fazla ödeme yaptığını, mahkemece bilirkişi raporunun esas alındığı belirtilmiş olmasına rağmen bilirkişi raporuna uymayan bir karar verildiğini, raporun çelişkili olduğunu, raporda davacının edimlerini hangi oranda yerine getirdiğine ilişkin değerlendirmenin hatalı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına, takibin haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle davalı lehine % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında ana okulu inşaatına ilişkin eser sözleşmesi yapıldığı, sözleşme ile iş bedelinin belirlenmediği, işin tamamlanmadan sözleşmenin feshedildiği, kalan işin başkası tarafından tamamlandığı dosya kapsamındaki belgelerle sabit olduğu, davacının tamamlanan işe göre bakiye alacağının olup olmadığının belirlenmesi için öncelikle davacının sözleşme konusu işin ne kadarını yaptığının ve yapılan bu işin bedelinin ne kadar olduğunun belirlenmesi gerektiği, taraflar arasında düzenlenen anahtar teslimi inşaat yapım sözleşmesinde işin birim bedeline veya toplam bedeline ilişkin bir açıklama yapılmadığı gibi tarafların sözleşmenin yapılması sırasında sözleşme bedeli olarak kararlaştırılan bir bedel olduğuna ilişkin iddia ve savunması da bulunmadığı, davacı dosyaya sunduğu işin cinsi ile birim fiyat ve toplam bedelleri gösteren belgelere dayanarak işi tamamladığını, toplam iş bedelinin bu belgeler gereğince 843.723,82.-TL olduğunu ileri sürmüş ise de, söz konusu belgelerde davalının imzası bulunmadığı gibi bu belgeler davalı tarafından da kabul edilmediğinden tek taraflı olarak düzenlenen bu belgelere itibar etmenin mümkün olmadığı, 6098 sayılı TBK’nun 481.maddesine göre bedelin belirlenmesinin gerektiği açıklanmasına rağmen mahkemece davacının dayandığı birim fiyat ve toplam bedelleri gösteren belgenin esas alınarak alacak miktarını hesaplayan bilirkişi raporuna itibar edilmesi doğru olmadığı gibi gerekçeli kararda hükme esas alındığı açıklanan 22/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda davacının 132.462,35 TL bakiye alacağının bulunduğu belirtilmesine rağmen mahkemece söz konusu raporun aksine 250.000,00.-TL asıl alacak ile 56.875,00.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 306.875,00 .-TL alacak yönünden başlatılan icra takibinin devamına karar verilerek çelişkili ve yetersiz gerekçe ile karar verilmesinin doğru olmadığı, istinaf incelemesi aşamasında 6098 sayılı TBK'nun 481. maddesine uygun olarak piyasa rayiçlerine göre tamamlanan işlerin bedelinin daha önce rapor düzenleyen bilirkişi heyetinden ek rapor alınmak suretiyle belirlenmesi için istinaf incelemesi sırasında duruşma yapıldığı, tespit raporu davacıya tebliğ edilmemiş olsa da, maddi vakıanın varlığını ortaya koyan tespit raporundaki inşaata ilişkin fotoğraflar ve sözleşme konusu işe ilişkin olan seviye tespit tutanakları dikkate alınarak davacının işin ne kadarını tamamladığının bilirkişilerce belirlenmesi, tamamlanan bu işlerin bedellerinin de işin yapıldığı 2015 yılındaki mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerektiği, buna göre bilirkişiler tarafından düzenlenen 16/3/2022 tarihli raporda mahallinde yapılan incelemeler, ölçüm ve değerlendirmeler, dava dosyasındaki mimari projeler ile tespit dosyasındaki fotoğrafların da incelenmesi sonucu davacı tarafından hangi işlerin yapıldığı ve işlerin 2015 yılı piyasa rayiçlerine göre bedellerinin ne olduğu ayrı ayrı belirlenerek davacı tarafından tamamlanan işlerin toplam bedelinin 385.177,16.-TL olduğunun tespit edildiği, her iki taraf da davacıya 465.836,37.-TL ödendiğini kabul ettiğinden bakiye alacak olup olmadığının belirlenmesinde taraflarca ödendiği kabul edilen 465.836,37.-TL'nın esas alınması gerektiği, dosya kapsamındaki taraf delilleri, ayrıntılı ve denetime elverişli olan 16/3/2022 tarihli bilirkişi ek raporu dikkate alındığında davacının eser sözleşmesi kapsamında yaptığı işin maliyetinin 2015 yılı piyasa rayiçlerine göre 385. 177,16.-TL olduğu, davalı tarafından iş bedeli olarak ödenen miktarın 465.836,37.-TL olduğu, icra takip tarihi itibariyle davacının bakiye alacağı olduğunu ispatlayamadığı, davalının istinaf talebinin bu yönden yerinde olduğu, davacının kötüniyetle icra takibi yaptığına ilişkin delil olmaması nedeniyle davalı lehine kötüniyet tazminatı koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından, davalının istinaf itirazının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dosya kapsamında alınan birden fazla raporun müvekkilinin alacağının bulunduğunu belirtmesine karşın bölge adliye mahkemesince ek rapora itibar edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hesaplamaların müvekkilinin sunduğu tabloya göre değil piyasa rayiçlerine göre yapıldığını, 19/01/2018 tarihli rapor dikkate alındığında müvekkilinin alacağının 258.327,49 TL olarak hesaplandığını, ancak piyasa rayiçlerine göre yapılan hesaplamada sonucun talebin altında kaldığını, 19/01/2018 tarihli raporda da sunulan tablonun piyasa rayiçlerine uygun yapıldığının belirtildiğini, eksik bırakıldığı iddia edilen işlerin hangi şahsa tamamlatıldığına ilişkin hiçbir açıklama yapılmadığını, hükme dayanak alınan raporun tespit raporunu esas alınarak düzenlendiğini, ancak tespit raporunun müvekkilinin yokluğunda düzenlendiğini ve müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkilinin alacağının tespitine yönelik değerlendirmeler içeren raporlar yerine sonradan bölge adliye mahkemesince alınan ek raporun hükme dayanak alınmasının hatalı olduğunu, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri, İİK 67. maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Taraflar arasında bila tarihli ve adi yazılı şekilde davalı iş sahibine ait taşınmaz üzerine anahtar teslimi anaokulu inşaatının yapımına ilişkin eser sözleşmesi düzenlenmiştir. Sözleşmede yapılacak işe ilişkin bir bedel ve teslim tarihi kararlaştırılmadığı görülmüştür. Sözleşme ekinde sunulan birim fiyat cetvelinin tarafların imzasını taşımadığı ve sözleşme içeriği içerisinde birim fiyat cetveline ilişkin bir atıf bulunmadığı görülmüştür.
2.1. Davacı yüklenici Bursa 23. Noterliğinin 01/04/2015 tarih ve 07343 yevmiye numaralı ihbarnamesi ile muhatap yapı denetim şirketi ve bilgi için davalı iş sahibine, eser sözleşmesi gereği edimlerini yerine getirmesine karşın iş sahibinin üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğini, bedellerin ödenmediğini, sözleşmenin haklı olarak tek taraflı feshedildiğini ihbar etmiştir.
2.2. Sözleşme ve işin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanununun 481. maddesi hükmü gereğince, taraflarca önceden iş bedeli kararlaştırılmamış ve bedel konusunda taraflar anlaşamıyor ise bedelin, işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa fiyatlarına göre, bilirkişi incelemesi yaptırılarak belirlenmesi gerekir.
2.3. Yukarıda anlatılan bilgiler ışığında somut olayın değerlendirilmesinde; Bölge Adliye Mahkemesince hükme esas alınan raporda davacının yaptığı işin fesih tarihi olan 2015 yılı piyasa rayiçlerine göre 385.177,16 TL olarak hesaplandığı, dosyaya sunulan ödeme belgeleri ve davacının kabulüne göre davalının, davacıya toplamda 465.836,37 TL ödeme yaptığı, bu durumda davacının hak ettiği bakiye bir iş bedeli bulunmadığından davanın reddine dair verilen kararda hukuka aykırı bir yan bulunmadığı anlaşılmıştır.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine,
14/11/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.