Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3124 E. 2023/3209 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan tuğla kiremit hammaddesi arama sözleşmesi kapsamında davacının sözleşmeye uygun hammadde bulup bulmadığı ve buna bağlı olarak alacak ve karşı dava taleplerinin akıbeti.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının bulduğu hammaddenin katkısız olarak tuğla-kiremit yapımına uygun olmadığı ve bu nedenle sözleşme edimini yerine getirmediği, ayrıca sözleşme hükmü gereğince hammadde bulunamaması halinde davalıdan herhangi bir bedel talep edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ve karşı davayı reddine ilişkin kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/4 E., 2022/63 K.

DAVA TARİHİ : 23.02.2012

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı ... vekilince duruşmalı, davalılar-karşı davacılar vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davalı-karşı davacı ... Sanayiciler Koop. vekili Avukat ..., davalılar karşı davacılar ... ve ... vekili Avukat ... ile davacı-karşı davalı vekili Avukat Aslı Tezel Aksu'nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan tuğla kiremit ham maddesi arama sözleşmesi gereği müvekkiline ödenmesi gereken bakiye bedelin ödenmediğini, davalı tarafından tamamıyla kötü niyetle sözleşmeye aykırı davranılarak onay sürecinden imtina edildiğini ileri sürerek 135.000,00 TL'nin faiziyle tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde; sözleşme gereği davacıya maaşların ödendiğini, ham madde arama süresinin üç ay olarak belirlenmiş olmasına rağmen davalının 18 gün çalışmak suretiyle sahayı terkettiğini, toprak numunelerinin kiremit üretimine uygun olmadığından onaylanmadığını savunarak davanın reddini istemiş, karşı davada ise sözleşmenin tam ve gereği gibi ifa edilmemesi sebebiyle müvekkili kooperatifin sözleşme nedeniyle yaptığı harcamanın geri verilmesi gerektiğini ileri sürerek, 55.000,00 TL'nin ticari faizi ile tahsilini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.12.2017 tarihli ve 2012/84 Esas, 2017/239 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafın sözleşme ile üstlendiği işi gereği gibi yerine getirdiği ve sözleşme ile kararlaştırılan bedele hak kazandığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 22.03.2018 tarihli ve 2018/435 Esas, 2018/459 Karar sayılı kararıyla; asıl dava açısından, taraflarının davacının ... adına ..., davalının ise Toprak San. Koop. olduğu, hükmün bu taraflar esas alınarak kurulmuş olduğu, karar başlığının dava dilekçesindeki gibi düzeltilmesi gerektiği, karşı davanın da dava dilekçesindeki gibi düzeltilmesi gerektiği, ayrıca davanın esası hakkında, taraflar arasındaki sözleşme ve teklif içeriğine göre davacı ile davalı arasında tuğla-kiremit hammaddesi aranması için anlaşma düzenlendiği, anlaşmanın sadece tuğla hammaddesi için düzenlenmediği, davacının bulduğu tuğla-kiremit hammaddesi üzerinde bazı işlemler yapılmasının tuğla-kiremit hammaddesinin bulunduğu gerçeğinin ve davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirdiği gerçeğini değiştirmeyeceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin (Yargıtay kapatılan 23. Hukuk Dairesi) 13.10.2020 tarihli ve 2018/1266 Esas, 2020/2999 Karar sayılı ilamıyla dosyada mevcut bilirkişi raporlarındaki görüşlerin taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davacı tarafça taahhüt edilen hammaddenin bulunduğu ve sözleşme ediminin yerine getirildiği sonucuna varılmasına engel olduğu, bilirkişilerin raporlarının tam kanaat verici nitelikte olmadığı, bu durumda mahkemece, çevrede diğer tuğla-kiremit üreticileri tarafından kullanılan hammaddelerin ön işlemlerle katkı eklenerek tuğla-kiremit üretimine uygun hale getirilip getirilmediği, bu işlemin maliyetinin ne olacağı ve tuğla-kiremit üreticisinin ekonomik anlamda tercih edip etmeyeceği hususlarında mevcut raporları da dikkate alan tuğla-kiremit sektöründe uzman bir bilirkişinin de yer alacağı bilirkişi kurulundan rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, öte yandan davacı tarafça davalı kooperatif tarafından hammaddenin bulunduğu yer için ruhsat rezervasyonu başvurusunda bulunulduğu iddia edilmiş olmakla dava konusu hammaddenin bulunduğu yerle ilgili davalı tarafça ruhsat alınmış olması halinde davacı taraf sözleşmedeki edimini yerine getirmiş kabul edileceğinden bu hususun da araştırılması gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu olan alanın bulunduğu çevrede hammaddeye katkı eklenerek tuğla-kiremit üretimine uygun hale getirildiği, bunun ekonomik olarak da olanaklı olduğu, bu nedenle davacı tarafından bulunan hammaddenin tuğla-kiremit sektörüne uygun olduğu, bu nedenle davacının taraflar arasında yapılan 23.05.2011 tarihli sözleşmenin gereğini yerine getirdiği ve Maden işleri Genel Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında ruhsat alınmadığı belirtilmiş ise de 03.10.2011 tarihinde bir başvuru yapıldığı ve buna ilişkin belgenin dosya içerisine alındığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, karşı dava yönünden ise karşı davalının 23.05.2011 tarihli sözleşmeye göre üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmesi nedeniyle aleyhinde tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilleri şahısların sözleşmede imzaları olmadığını, taraf ehliyetlerinin olmadığını haklarındaki davanın reddi gerektiğini, davacının tüzel kişilik mi şahıs mı olduğunun anlaşılamadığını, sözleşmede kooperatif adına tek imza olduğundan geçerli olmadığını, davacının kiremit hammaddesi bulmayı taahhüt ettiğini, raporlarda ise tuğla-kiremit hammaddesi için inceleme yapıldığını, tuğla ve kiremitin birbirinden çok farklı olduğunu, sözleşmeye göre aranan hammaddenin onaylanması gerekirken kooperatifin hammaddeyi onaylamadığını,keşif yapılması gerektiğini,hammaddenin labaratuvarda incelenemeyeceğini, fiziki testler yapılması gerektiğini, kiremitin kıymetli bir maden olmaması nedeniyle zenginleştirerek veya belli komposizyonlara tabi tutularak işlenmesine gerek olmadığını, üretildiğinde tanesinin 0.55 TL'ye satıldığını, hammaddenin bulunduğu yerin sözleşme kapsamındaki 50 km alan içinde olup olmadığı tespitinin yapılmadığını, maden ruhsat kaydı olmadığını, sözleşmedeki edimin yerine getirilmediğini, tuğla-kiremit sektöründe uzman bilirkişi olmadan rapor düzenlendiğini, 510 km uzaklıktaki Seydişehir'den hammadde getirilmesinin maliyeti ile ilgili inceleme yapılmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca alacağın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371.maddesi, TBK’nın 112.maddesi

3. Değerlendirme

1. Asıl davada davalı vekilinin temyiz istemi yönünden;

TBK’nın 112.maddesi “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür” hükmünü içermektedir.

Dosya da mevcut bilirkişi raporlarından, bulunan hammaddenin ancak katkı maddeleri eklenerek tuğla-kiremit yapımına uygun hale geldiği sabittir. Dolayısıyla bulunduğu iddia edilen hammaddenin sözleşme şartlarına uygun olduğunun kabulü mümkün değildir. Bulunan hammadde ile katkısız bir şekilde tuğla-kiremit yapılamayacağından davalının edimini yerine getirmemiş olduğu açıktır. Bu nedenlerle asıl davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeye dayalı olarak davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

2.Karşı davada davacı vekilinin temyiz istemi yönünden;

Taraflar arasındaki 23.05.2011 tarihli sözleşmenin 7. maddesinde “aranan hammadde 3 ay içinde bulunamazsa; o güne kadar ödenen avansların ve aracın veresiye alınmış yakıtı Baprocon’dan talep edilmeyecektir” denilmiştir. Bu durumda, karşı davalı sözleşmeye uygun hammaddeyi bulamamış ise de sözleşmenin anılan madde hükmü gereğince dava konusu ödemelerin istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Yargıtay duruşmasında vekili hazır bulunan davalı-karşı davacı yararına takdir olunan 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya ödenmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.