Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3152 E. 2023/2454 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Personel taşıma işine ilişkin sözleşmede, idarenin sefer sayılarını azaltması nedeniyle yüklenicinin eksik ödeme yapıldığı iddiasıyla açılan alacak davası.

Gerekçe ve Sonuç: İş eksilişinin %14 oranında kalması, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 24. maddesi ve sözleşmenin 29. maddesi uyarınca %20'yi geçmeyen iş eksilişlerinde yüklenicinin işi bitirme hakkı bulunmaması ve yapılan işin karşılığı ödemelerin yapılmış olması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/700 E., 2022/777 K.

...

HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/379 E., 2021/291 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının personelinin taşıma işine ilişkin ihaleyi davacının kazanması sebebiyle taraflar arasında 2016-2017 ve 2018 yılları personel taşıma servis hizmet alımına ilişkin 25.11.2015 tarihli sözleşme ve ekindeki 20.07.2015 tarihli teknik şartnamenin imza altına alındığını, sözleşmenin 1096 gün ve günde 3 sefer taşıma işi üzerinden düzenlendiğini, davacının da buna göre ihaleye katılarak teklif verdiğini, davalı idarenin 1.870.872,00 TL ödemeyi sözleşme ile taahhüt ettiğini, sözleşme ve şartname ile günde 3 sefer yapılması gerekirken davalı idarenin sonradan saat 17.00'de gelen personelin vardiyalarını iptal etmesi, hafta sonları vardiya sayısını ikiye düşürmesi sebebiyle ödemesi gereken 3 sefer yerine taraflarına gönderdiği yazı ile hafta sonu 2 sefer, hafta içi ise 2,5 sefer ödemesi yapılacağını bildirdiğini, söz konusu uygulamanın taraflar arasındaki sözleşme ve şartnameye aykırı olup, davalı idarenin tek yanlı davacının aleyhine olacak şekilde değişiklik yapamayacağını, davalı idarece bu kapsamda davacıya 13.869,23 TL eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek; davalı idarenin 3 yıl süre ile her gün 3 sefer getirme ve götürme işi yaptırmayı ve bunun karşılığında 1.870.872,00 TL ödeme yapmayı taahhüt ettiği, sefer sayılarını düşürerek davacının hak edişinden kesinti yapamayacağının tespitine, şimdilik eksik ödenen 13.869,23 TL'nin dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imza altına alınan teknik şartnamenin 2.3.2 maddesinin 4 no.lu dipnotunda mesai saatlerinde idarece değişiklik yapılabileceği, yüklenicinin bu duruma uymak zorunda olduğunun kararlaştırıldığını, güvenlik vardiya sisteminde sonradan değişiklik yoluna gidildiğini, bu değişiklik neticesinde teknik şartnamede öngörüldüğü şekilde davacının hafta içi iki tam bir yarım sefer, hafta sonu ise iki sefer yaptığını, bu sebeple davacıya hafta içi 2.5 sefer, hafta sonu 2 sefer ödemesi yapıldığını, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunun 24. maddesi ve personel taşıma servis hizmeti alımına ait sözleşmenin 29. maddesi uyarınca iş eksilişinin %20'yi geçmemesi durumunda yüklenicinin işi bitirmesinin zorunlu olduğunu, masraf ve tazminat talebinde bulunamayacağını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile alınan bilirkişi raporlarında da belirtildiği gibi 17:00'da gelen personelin vardiyalarının iptal edilmesi ve hafta sonları vardiya sayısının idare tarafından ikiye düşürülmesi nedeniyle taşıma işinin mahiyetinin değişmiş olduğu ve mevcut birim fiyat teklif cetveline göre ödeme yapılmasının mümkün olmadığı, 17:00'da gelen personelin vardiyalarının iptal edilmesi neticesinde davacı personel taşımadan iş yerine gelmiş olacağından davalı açısından bu kalem için bir hizmetin alınmış olmasının söz konusu olmadığı, Teknik Şartnameye göre mesai saatlerinde davalı İdare tarafından değişiklik yapılabileceği, ihaleye konu taşıma işinin, yarım ve tam sefer üzerinden gerçekleştiriliyor olması ile sürekli olmayan ve bölünebilen bir iş olması dolayısıyla, iş eksilişi hesabının yapılması sonucunda, iş azalışı oranının %14 olarak hesaplandığı, 4735 sayılı Yasa'nın 24'üncü maddesi ile taraflar arasında yapılmış olan sözleşmenin 29. maddesi uyarınca iş eksilişinin % 20'yi geçmemesi durumunda yüklenicinin işi bitirmesinin zorunlu olduğu, 2,5 tam sefer üzerinden ödeme yapılmış olmasından dolayı davacının ayrıca bir alacağının bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı idarece sefer iptali yoluna gidilmesinin iş azalışı mahiyetinde olmadığını, zira iş azalışında maliyet azalışının da olması gerektiğini, iş azalışında işin belli bir bölümü iptal edildiğinden idarenin tekrardan iş artışı yapma olanağının bulunmadığını, dava konusu olayda ise idarenin iptal ettiği vardiya sistemini istediği zaman tekrar işleme koyabileceğini, iş azalışının objektif olması gerekirken idarenin keyfine bağlı bir uygulamanın iş azalışı olarak yorumlanamayacağını, ihalenin 6 sefer üzerinden yapıldığını, bu seferlerden bir kısmının iptali halinde maliyetinin aynı kalmakla birlikte gelirin azalacağını, yarım seferde dahi davacı araçlarının tam seferde harcadıkları benzini harcayacağını, şoföre aynı ücretin ödeneceğini, araçların aynı şekilde yıpranacağını, bilirkişi raporunda iş azalışına ilişkin yapılan hesaplamaların da hatalı olduğunu, mahkemenin vardiya iptalini saat değişikliği olarak nitelendirdiğini, oysa idarenin yaptığı değişikliğin saat değişikliği değil, sefer iptali olduğunu, Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunun 4/2-3 maddesi gereğince ihaleyi alan kişinin aleyhine değişiklik yapılamayacağını, dava konusu sefer iptalinden önce davacı şirket aracının davalı işçilerini önceden tespit edilen yerden alıp, davalı iş yerine getirdiğini, ardından davalı iş yerinde işi biten işçileri alarak belirlenen yere bıraktığını, şimdi ise vardiya iptali sebebiyle belirlenen yerden işçileri almadan doğrudan davalı iş yerine gittiğini ve işi biten işçileri alarak belirlenen yere bıraktığını, dolayısıyla davacı şirketin her iki durumda da aynı masrafı yaptığını belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imza altına alınan personel taşıma servis hizmet alımına ait sözleşmenin 29. maddesinin ikinci bendinde; 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunun 24. maddesi çerçevesinde iş eksilişinin yapılabileceği, ihale konusu işin sözleşme bedelinin %80'inden daha düşük bedelle tamamlanacağının anlaşılması halinde ise, yükleniciye yapmış olduğu gerçek giderler ve yüklenici karına karşılık olarak sözleşme bedelinin %80'i ile sözleşme fiyatları ile yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının %5'inin ödenmesi gerektiğinin kararlaştırıldığı görüldüğü, söz konusu sözleşmenin ekindeki teknik şartnamenin 2.3.2 maddesine ilişkin konulan dipnotta mesai saatlerinde idarece değişiklik yapılabileceği, yüklenicinin bu duruma uymak zorunda olduğu hükmüne yer verildiği anlaşıldığı, mahkemece dosya üzerinden alınan hüküm kurmaya elverişli yeterlilikteki 27/03/2019 tarihli bilirkişi raporu ile 10/07/2019 tarihli ek raporda hesaplandığı üzere davalı idarenin vardiya değişikliği kapsamında sefer iptali yoluna gitmesiyle iş eksilişi %14 oranında kaldığı, Yargıtay uygulamasında; hizmet alım işlerinin süreklilik arzeden ve verilen hizmetin bedeline karşılık ödemesi yapılan bir ihale türü olduğu kabul gördüğü belirtilerek davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde istinaf dilekçesi içeriğini tekrar ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, personel taşıma işine ilişkin sözleşme kapsamında sefer sayılarının düşürülerek kesinti yapılamayacağının tespiti ve eksik ödenen hizmet bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369, 370 ve 371. maddeleri,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Taraflar arasında personel taşıma servis hizmet alımı sözleşmesi imzalanmış olup davacı alt işveren davalı asıl işverendir. Davacı tarafından saat 17:00'da gelen personelin vardiyalarının iptali nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan sefer sayısının idarenin tek taraflı işlemi ile değiştirildiği ve buna bağlı olarak kendilerine sözleşmede kararlaştırılandan daha az ödeme yapıldığı, idarenin tek taraflı değişiklik yapamayacağı, eksik ödenen hizmet bedelinin kendilerine iadesi gerektiği iddia edilmekte ise de, dosyada yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde iş eksilişinin %14 seviyesinde kaldığının hesaplandığı, 4735 sayılı Kanunun 24. maddesi ile sözleşmenin 29. maddesi uyarınca iş eksilişinin %20'yi geçmemesi durumunda yüklenicinin işi bitirmesinin zorunlu olması, yükleniciye yapmış olduğu sefer karşılığının da ödenmiş olduğu ve alacağı kalmadığının anlaşılması karşısında davanın reddi kararı isabetli olmuştur.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgiliye yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.