Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3162 E. 2023/4185 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklanan gecikme cezasının iptali, bakım ve kurulum bedellerine ilişkin alacak davası.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek, temyiz talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/96 E., 2022/440 K.

DAVA TARİHİ : 08.10.2015

HÜKÜM/KARAR : Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölbaşı(Ankara) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/164 E., 2020/11 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine; Bölge Adliye Mahkemesi taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Felaket Kurtarma Merkezi kurulumu ve işletimine ilişkin sözleşme imzalandığını, müvekkili TÜRKSAT tarafından 6 adet sistemin kurulumunun yapıldığını, işin kesin kabulünün 09.02.2015 tarihinde yapıldığını, kesin kabul sonrası sözleşmenin 8.1. maddesi gereğince sözleşme bedelinin ödenmeyen kısmı için düzenlenen 703.950,24 TL bedelli ve işletme bedelinden kaynaklanan 1.354.840,0 TL bedelli faturalarının ödenmediğini, davalı tarafından sözleşmenin 10.4. maddesine dayanarak haksız gecikme cezası tahakkuk ettirildiğini, öncelikle cezai şartın TBK 27. maddesi uyarınca geçersiz olduğundan iptaline, bu hususun kabul görmemesi halinde halinde kesilen toplam ceza tutarının sözleşmede belirlenen arıza olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan teknik ifa imkansızlığı, mücbir sebep ve sistem mimarisi değişikliğinin davalı BTK tarafından kabul edilmesi nedeniyle ceza-i şart tahakkuk ettirilemeyeceğinden ceza-i şart bedelinin tamamının iptaline, aksi taktirde; şirkete çok ağır bir mali külfet getirmesi, bir kamu şirketi olan müvekkilinin mali olarak zor duruma düşmesine neden olacak mahiyette hakkaniyete aykırı olması nedenleriyle öncelikte tamamının aksi takdirde Proje kurulum bedelinin % 30'nu aşmayacak şekilde mahkemece belirlenen tutardan fazlasının iptaline ve fazlaya ilişkin talep haklarını saklı tutarak; toplam 2,058,590,24 TL alacağının fatura tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile imzalanan Felaket Kurtarma Merkezi (FKM) kurulumu ve işletimi sözleşmesi kapsamında davacının sorumluluğunda bulunan switch arızası sebebiyle tüm replikasyonların durduğunu ve arızanın iki hafta sonra giderildiğini, yaşanan arızalardan kaynaklı olarak Numara Taşıma Sistemi'nde (NTS) meydana gelebilecek arıza nedeniyle tüm sistemin kesintiye uğrayacağı ve veri kaybına neden olacağının tespit edildiğini, davacının NTS'de meydana gelen zararı karşılayarak sistemi tamamen değiştirmek zorunda kaldığını, ancak kalıcı bir çözüm sunulmadığını, sözleşmeye göre 1. Derecede öncelikli problemlere davacının 1 saat içinde müdahale etmesi ve 4 saat içinde çözmesi gerektiği, arızaya müdahale etme zamanını aşan her bir saat için 5.000 TL ve arıza giderme sürelerini aşan her bir saat için 10.000 TL ceza öngörüldüğünü, tacir olan davacının ceza-i şartın indirilmesini talep edemeyeceğini, dikkat, tedbir ve objektif özen yükümlüğüne aykırı davrandığını, 6098 sayılı TBK'nın 27. maddesinin uygulanmasının da mümkün olmadığını, toplam ceza tutarının 65.520.000,00 TL olduğunu, FKM sistemi replikasyon tutanağının geçici kabul olmadığını, NTS dışındaki sistemlerde de sorunlar olduğunu, kesin kabulün 03/02/2015 tarihinde yapıldığını, projede tasarım hatası yapıldığını ve mücbir sebebin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 25.02.2014 tarihinde davalı tarafından arıza bildiriminin yapıldığı; sözleşme kapsamında ortaya çıkan ve tasarım hatası olduğu kanaatine varılan teknik arızanın onarılmasının imkansızlığı konusunda, davacının 03.03.2014 tarih 8351 sayılı ve 19.03.2014 tarih 11165 sayılı yazılarına davalının 27.03.2014 tarih ve 21254 sayılı cevabi yazısıyla tarafların mutabık kaldığı ve FKM proje altyapısının yeniden yapılandırılmasının benimsenmiş olduğu; arıza bildirimi ile fiili mutabakat arasında 30 günlük sürenin geçmiş olduğu; sağlanan mutabakatla sistemin yeniden kurulması konusunda anlaşma sağlandığının kabulünün gerektiği, günlük 240.000 TL ve 30 gün üzerinden uygulanması gereken ceza-i şart tutarının 7.200.000,00 TL olması gerektiği; davacının 6 adet alt sistemin tümünü kapsar boyutta " yeni model ve sistem mimarisi değişikliği" işini mevcut sözleşme kapsamında davacı ilave harcama yaparak tüm maliyeti karşılamak suretiyle gerçekleştirdiği, davalı BTK tarafından 09.02.2015 onay tarihli tutanakla işin 31.12.2014 tarihi itibariyle bitirildiği ve kusursuz olduğunun kabul edildiği; KDV dahil kesilen 1.389.874,50 TL fatura bedelinin Kasım 2013 Aralık 2014 arasına ait aylık 82.000,00 TL'den toplam 14 aylık bakım bedeline ilişkin olduğu; ancak arızanın gerçekleştiği 25.02.2014 tarihinden arızanın tamamen giderildiği 31.12.2014 tarihine kadar davacı tarafından kusursuz bir hizmet verilmediğinden bu dönem yönünden bakım bedeli talebinin yerinde olmadığı; bu durumda, 01.11.2013-25.02.2014 tarihleri arasındaki dönem bakımından davacının talep edebileceği KDV ve Özel İletişim Vergisi dahil miktarın 477.349,34 TL olduğu; davalının 09.02.2015 tarihli tespit tutanağına göre sistemin kusursuz çalıştığı anlaşılmakla da davacının sözleşmeden geriye kalan %6 bedel olan 10.02.2015 tarih, 092884 no.lu fatura yönünden K.D.V. Dahil 703.950,24 TL yi talep yetkisinin bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabul kısmen reddine, davalı tarafından davacıya kesilen 65.520.000,00TL ceza-i şart tutarının 58.320.000,00TL lik kısmının iptaline, davacı tarafından kesilen 31.01.2015 tarih, 092547 no.lu fatura yönünden K.D.V. Dahil 477.349,34TL nin 31.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafından kesilen 10.02.2015 tarih, 092884 no.lu fatura yönünden K.D.V dahil 703.950,24TL nin 10.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kesin kabul işlemlerinin yapılmasına rağmen ceza kesilmesinin haksız olduğu, yedekleme sırasında oluşan ve önceden öngörülmesi mümkün olmayan ve sistemin tamamının çalışmadığı varsayımıyla ceza kesilmesinin haksız olduğunu, sorunun kaynağının üretici firma tarafından da tespit edilemediğini, ceza-i şart oranının fahiş olup, BK 27.maddesine aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda ceza-i şartın uygulanamayacağının belirtildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; proje alt yapısının yeniden yapılandırılmasının asıl sözleşmeyi ortadan kaldırmadığını, sözleşmenin zımnen değiştirildiği kanaatinin oluşmasının mümkün olmadığını, davacının gerekli özen ve denetimi yerine getirmediğini, ödenmeyen fatura bedellerine ilişkin kararların hatalı olduğunu, sözleşmenin 10.2. maddesi gereğince ceza-i şartın, davacının alacaklarından kesilmesi gerektiğini ve faize hükmedilmemesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle dava konusu olan ve sözleşmenin 10.4 maddesinde düzenlenen ceza-i şart miktarının iş bedelinden mahsup edileceğine dair sözleşmede hüküm bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, gecikme cezasının iptali ve faturadan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Davalı taraf harçtan muaf edildiğinden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.