"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/58 E., 2022/193 K.
BİRLEŞEN 2014/441 ESAS SAYILI DOSYADA
DAVA TARİHİ : 12.09.2013-Birl.Dava 17.02.2014
HÜKÜM/KARAR : Asıl davanın reddi, birleşen davanın kısmen kabulü
Taraflar arasındaki asıl dava alacak, birleşen davada itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı iş sahibi vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki sözleşmelere göre davalının müvekkiline ait arsa üzerine besihane, sağımhane, slaj çukuru, gübre çukuru,bakıcı evi olmak üzere toplam 2009,88 m² bölümler yapıp teslim etmeyi yüklendiğini, sözleşme bedeli olarak 184.000,00 TL belirlendiğini, davalının işi zamanında bitirmediği gibi bazı işlerin hiç yapılmadığını, davalıya keşide edilen ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, davalıya toplamda 202.000,00 TL ödendiğini, fazla ödenen 18.000,00 TL ve gecikme tazminatı toplam 36.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
2.Davacı yüklenici birleşen dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasındaki sözleşme gereğince 47.000,00 TL yapılan işler, 20.000,00 TL fazla yapılan işler nedeni ile davalının borçlandığını, borcunu ödememesi nedeniyle Denizli 4. İcra Müdürlüğünün 2013/5281 sayılı dosyası ile takip yaptıklarını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu, alacağın likit olduğunu belirterek haksız itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleşen davada davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 31.10.2018 tarihli ve 2013/297 Esas, 2018/266 Karar sayılı kararı ile mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-birleşen dosya davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 18.12.2019 tarihli ve 2019/2629 Esas, 2019/5235 Karar sayılı kararıyla; sözleşmedeki bedelin götürü bedelli olarak belirlendiği, davalı-birleşen dosya davacısının beyanlarına göre iş bedelinin tamamının ödenmediğinin anlaşıldığı, götürü bedelli işlerde; yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin saptanması ya da iş sahibinin fazla ödemesinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi için, yüklenici tarafından gerçekleştirilen imalatın, eksik ve kusurlar da dikkate alınarak toplam işe göre fiziki oranının belirlenmesi, bu oranın toplam iş bedeline uygulanması suretiyle, hak edilen iş bedelinin bulunması ve bulunacak bu bedelden kanıtlanan ödemeler, davacı tarafça alınan malzemeler ve davalı adına yatırılan SGK primleri düşülerek her iki dava için hesap yapılarak ayrı ayrı hüküm tesis edilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki sözleşmede malzeme temininin davacı tarafından karşılanacağının belirtildiği, davalının ise gerekli malzemelerin temin edilmediğini iddia ettiğini, davacı tarafından gerekli malzemelerin temin edildiğinin ispat edilemediğini, bu nedenle eserin imalinin gecikmesinde davalının bir kusuru bulunmadığından, davacının sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı talep edemeyeceğini, 31/05/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre tamamlanan işin %90 olduğu, sözleşmede kararlaştırılan bedel olan 184.000,00 TL'ye bu oran uygulandığında, davalının 165.600,00 TL'lik iş yaptığı, davacının 15.000,00 TL davalıya, 22.834,97 TL SGK'ya, 90.611,01 TL dava dışı şirkete ödeme yaptığı, bozma ilamına göre de bu bedellerin yapılan iş bedellerinden düşülmesi gerektiği ve sonuç itibari ile davalının 37.154,02 TL alacağı olduğu, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmediği, davacının sözleşmeden kaynaklanan alacağının olmaması sebebi ile asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile birleşen dosya davalısının Denizli 4. İcra Müdürlüğünün 2013/5281 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 37.154,02 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı birleşen davada davalı iş sahibi vekili temyiz dilekçesinde özetle, sözleşmenin 3. maddesine göre malzemelerin temininden yapı müteahhidinin sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemekle beraber yapının inşası için elzem olan malzemelerin temini için müvekkiline haber verilmediğini, bilirkişi raporunda eksik ve ayıplı işlerin hüküm kurulurken dikkate alınmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı birleşen davada davacı yüklenici vekili temyiz dilekçesinde özetle, birleşen dava yönünden yüklenicinin sözleşme konusu işi, iş sahibinin malzeme temininde gecikmesi dolayısıyla tamamlanamadığını, bu nedenle kararlaştırılan iş bedelini alamadığını, işin götürü bedelli olarak gerçekleştirilen fiziki seviye üzerinden iş bedeli hesabının doğru olmadığını, birleşen davanın tümüyle kabul edilmesi gerektiğini, SGK'ya yapılan ödemelerin iş sahibi tarafından yapıldığının kesin olmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin de haksız olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, asıl davada, eser sözleşmesinden kaynaklanan edimlerin sözleşmeye uygun olarak ifa edilmediğinden cezai şart, eksik ve ayıp giderim bedeli ve fazla ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, birleşen davada bakiye iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili talep edilmiştir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı TBK 13,136,470-486 maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazları değerlendirildiğinde; mahkemece bozma ilamında belirtildiği üzere bilirkişiden ek rapor alınarak işin fiziki seviyesi hesaplanmış, gerçekleştirilen iş seviyesi %90 oranında belirlenmiş, bu orana tekabül eden yapılan iş bedelinden yapılan ödemeler düşülerek sonuca varılmış olması itibariyle karar yerinde olmuştur. Ayrıca yüklenici tarafından SGK'ya yapılan ödemelerin iş sahibi tarafından yapıldığının kesin olmadığı belirtilerek karar ödemeler yönünden temyiz edilmiş ise de dosya içerisinde bulunan SGK yazısında ödemelerin davacı iş sahibi tarafından yapıldığı sabittir.
3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
11.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.