"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/10 E., 2022/251 K.
DAVA TARİHİ : 07.09.2016
HÜKÜM/KARAR : Başvurunun Esastan Reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/444 E., 2019/299 K.
Taraflar arasındaki ihalenin iptali ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacı vekili; müvekkili şirketin davalı genel müdürlüğün temizlik hizmeti alım ihalelerine istekli olarak teklif verdiğini ve katıldığını, ihalelerin ilk ikisinin davalı genel müdürlük tarafından usule ve yasaya aykırı olarak iptal edildiğini, 26/08/2016 tarihinde düzenlenen son ihalede ise davacı müvekkili şirketin hukuka aykırı olarak ihaleden elenerek söz konusu ihalenin yine hukuka aykırı olarak davalı Hilal Tekstil İnş. San. Tic. Ltd. Şti. üzerinde bırakıldığını ileri sürerek temizlik hizmetleri alım ihalelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Birleşen davada davacı vekili; asıl davada iptali istenen ihalelerde müvekkili şirketini davalı genel müdürlüğün haksız eylemi sebebiyle zarara uğradığını ileri sürerek ıslah hakkının saklı kalması kaydıyla şimdilik 5.000TL maddi tazminatın hak ediş tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte mahkeme aksi kanaatte ise yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Asıl ve birleşen davada davalı ... vekili; müvekkili vakfın özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olduğunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa tabi olmadığını, müvekkili vakfın özel hukuk tüzel kişiliğine tabii olmasına ve ihale yapmak zorunluluğu bulunmamasına rağmen ihtiyaçların en iyi şekilde, uygun şartlara ve zamanında karşılanması, yapılacak ihalelerde açıklık ve rakebetin sağlanması amacı ile her türlü tedarik, mal ve hizmetlerin alımında TSK Eğitim Vakfı İhale, Muayene ve Kabul Hizmetleri Yönergesi dahilinde bulunan şartlar çerçevesinde ihale yaptığını, davacının iptalini istediği 2016 - 2017 temizlik hizmetleri alım işi ihalesinin de bu yönergede bulunan şartlar dahilinde yapıldığını, davacının ihalede rekabet ortamının oluşmasına engel olarak tekelci bir anlayışla müvekkilinin ihale sürecini baltalamaya çalıştığını, ihaleye katılımı azaltarak kendi teklif ettiği yüksek bedeli müvekkile kabul ettirmek gayreti içerisinde olduğunu, davacının ikinci ihalede verdiği teklifin enflasyon oranının çok üzerinde olduğu, müvekkilinin idari şartnamenin 32. maddesi gereğince bütün teklifleri reddererek ihaleyi iptal etmekte serbest olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Asıl ve birleşen davada davalı Hilal Tekstil İnşaat Gıda ve İht. Mad. San. Tic. Ltd. Şti.; ihale komisyonuna en avantajlı teklif firmaları tarafından verildiğini, yapılan işlemlerle ilgili şartnameye ve kanuna aykırı bir durum olmadığını, açılan davayı kabul etmediğini savunarak şirketi yönünden haksız davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ihalelerde usuzsüzlük bulunup bulunmadığının tespiti ve hesap yapılması için bilirkişi raporu alınması gerektiği, bilirkişi raporu için gerekli masrafın kesin süreye rağmen davacı tarafça yatırılmadığı, dosyadaki mevcut delillere göre davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece belirlenen bilirkişi ücretlerinin fazla olduğunu, oluşturulan bilirkişi heyetinde gerekli olmayan bilirkişilere yer verildiğini, özellikle asıl davadaki uyuşmazlık yönünden bilirkişi incelemesine gerek olmadığını, dosyada bir miktar gider avansı olduğunu, bunun dikkate alınmadığını, dava konusu alacaktan daha fazla bilirkişi ücreti masrafı belirlendiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı şirketin iddiaları ve talepleri dikkate alındığında konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınmadan, mevcut dosya kapsamı ile davacının iddialarının ispatı mümkün görülmediği, bu nedenle ilk derece mahkemesince ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleşen davada davacı vekili ; istinaf dilekçesinde ileri sürülen ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerektiğini, temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava, hizmet alım ihalelerinin iptali istemine ilişkindir. Birleşen dava ise ihalelerin usulsüz yapılmasından kaynaklanan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.