Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3269 E. 2024/168 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında yüklenici kooperatifin, inşaatı tamamlamasına rağmen arsa sahiplerinin tapuyu devretmemesi üzerine açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Yüklenici kooperatife, bozma kararında belirtilen eksiklikleri gidermesi için verilen süreye rağmen inşaatın ruhsatını almaması ve kaçak yapı niteliğinin devam etmesi nedeniyle, yüklenicinin sözleşmeden doğan edimini yerine getirmediği değerlendirilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay(Kapatılan) 23.Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın bir kısım davalılar için husumetten reddine, bir kısım davalılar için esastan reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı kooperatifin üye toplayarak inşaat yapımına başladığını, kooperatifin yöneticilerinin Fesih ...,... ve ... ... olduğunu, inşaat yapılan ... Merkez ... Mahallesi 154 ada, 40 sayılı parseldeki 5414 metrekarelik arsanın ortak maliklerinin davalılar olduğunu, ancak ...'ın inşaat yapıldıktan sonra arsadaki mülkiyet hakkını ...'a devrettiğini, inşaatlar tamamlandıktan sonra kuralar çekilerek üyelere ve arsa sahiplerine bağımsız bölümlerin teslim edildiğini, arsa sahiplerinin sözleşme gereği hak ettikleri bağımsız bölümleri teslim aldıktan sonra arsanın tapusunu kooperatife devretmekten imtina ettiklerini, kooperatif yöneticilerinin de inşaatı fiilen bitirdikten sonra yasal sorumluluklarını yerine getirmedikleri halde bağımsız bölümlerin %10'una tekabül eden bağımsız bölümleri alarak tasarruf etmeye başladıklarını, bunlara karşı kooperatifin eksik ifasının söz konusu olmadığını, arsa üzerinde her ne kadar bina yapılmış olsa da tapu kayıtlarında bu taşınmaz, arsa vasfında görünmekte olduğunu ve davalılar adına kayıtlı bulunduğunu, arsa maliklerinin parselin bir kısmını ifraz edip komşu taşınmaz maliklerine satmak istediklerini ve pazarlık aşamasında olduklarını haricen öğrendiklerini bu sebeple satımın önlenmesi için ihtiyati tedbir talep etme zorunluluğu doğduğunu belirterek; yargılama süresince dava konusu taşınmazın devrinin yasaklanmasına, yargılama sonucunda tapu kaydının iptali ile davacı kooperatif adına tesciline ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; Kooperatifle yaptığı sözleşmede ... ili, Merkez ilçesi, ... Mahallesi 154 ada, 40 nolu parseldeki hissesine ... ... Caddesi'ne cepheli bloğun ¼' ünü 160 m2 ..., 160 m² dükkan ve üstündeki 5 dairenin tarafına anahtar teslim olarak verilecek olduğunu, ancak bu yerleri bitirmedikleri gibi fiilen de teslim edilmediğini, kooperatifin sözleşmede kendilerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediklerini belirterek; davanın reddine, ihtiyati tedbir isteminin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu yapının ruhsatsız olduğunu, aynı zamanda mevcut imar planına göre kat fazlalığı söz konusu olduğundan kaçak ... statüsünde olduğunu, dolayısıyla fazla katların yıkımının söz konusu olduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin yerleşik içtihatlarına göre ruhsatı olmayan yapılarla ilgili tescil davalarının dinlenemeyeceğini, davacı taraf ile müvekkilleri arasında yazılı bir sözleşme olmadığını, ancak arsanın müşterek maliklerinden Mehmet ... ile davacı kooperatif arasında yazılı bir sözleşme olduğunun her iki tarafça kabul edildiğini, eşit paylara sahip ortaklardan biriyle yapılmış sözleşmenin diğer ortaklara teşmil edilebileceğini, buna ilişkin Yargıtay kararlarını sunacaklarını, davacı tarafın arsa sahiplerine karşı yükümlülüklerinin hiçbirini yerine getirmediğinin daha önce de yapılan yargılamada tespit edildiğini belirterek; dava şartı bakımından davanın reddine, yine davacı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmediğinden davanın reddine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 09/06/2014 tarihli ve 2009/1302 Esas, 2014/502 Karar sayılı kararı ile davalılardan ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacının davasının diğer davalılar yönünden esastan reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (23). Hukuk Dairesinin 14.11.2017 tarihli ve 2016/6991 Esas, 2017/3238 Karar sayılı kararında "Taraflar arasında resmi şekil şartına uyulmadan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış ise de; inşaatın vazgeçilemeyecek seviyeye geldiği anlaşıldığından artık sözleşmenin bu nedenle geçersizliğinden bahsedilemez.

Arsa payı inşşat sözleşmeleri ani edimli ve her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdir. Yüklenici davacının karşı taraftan edimini talep edebilmesi için kendi edimini yerine getirmesi gerekir. Bunun için de imara, fen ve sanat kurallarına ve sözleşmeye uygun bir ... inşa ederek arsa sahibine teslim etmesi gerekir.

Somut olayda davalı taraf inşaatın kaçak ... niteliğinde olduğunu, yıkılması gerekli katlar bulunduğunu bildirmiş ve bu nedenle ifadan kaçındığını savunmuştur. ... Belediye Başkanlığından alınan yazı cevaplarında da binaya ruhsat verilmediği, kaçak olduğu bildirilmiştir.

Yapılan keşifler sonrası alınan bilirkişi raporlarına göre inşaatın tamamlandığı ve kooperatif üyeleri ve arsa sahipleri tarafından kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yukarıda belirtildiği gibi sözleşmenin geçersizliğinden bahsedilemeyecektir ancak, ifanın usulüne uygun yerine getirilip getirilmediğinin tam olarak tespit edilmesi gerekir.

Bu nedenle mahkemece gerekli yazışmalar yapıldıktan sonra yerinde yeniden keşif yapılarak inşaatın ruhsatının bulunup bulunmadığı, ruhsatı yoksa ruhsata bağlanmasının mümkün olup olmadığı, imara aykırı olup olmadığı, varsa imara aykırılıkların giderilip giderilemeyeceği belirlenerek, inşaatın ruhsata bağlanması ve imara aykırılıkların giderilmesi mümkün ise yüklenici davacıya bu konuda yeterli süre ve yetki verilmesi, verilen süreye rağmen ifa tamamlanmaz ise davanın şimdiki gibi reddedilmesi, imara, fen ve sanat kurallarına, sözleşmeye uygun bir inşaatın davalılara teslim edilmesi halinde ise davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken mahkemece bu hususlarda gerekli inceleme yapılmadan hüküm kurmaya yetersiz bilirkişi raporları dayanak yapılarak hüküm kurulması doğru olmamış" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün 28/04/2021 tarihli cevabi yazısından da anlaşıldığı üzere davacı tarafın verilen süreye rağmen ... kayıt belgesini almak noktasında üzerine düşeni yapmadığı, dolayısıyla yüklenici davacıya verilen süreye rağmen ifanın tamamlanmadığı anlaşılmakla davanın davalı müteveffa ...(mirasçıları) ile davalı müteveffa ...(mirasçıları) yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davanın ...(mirasçıları) ve davalı müteveffa ...(mirasçıları) dışındaki diğer tüm davalılar yönünden ise davanın esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ... kayıt belgesine başvuruda bulunmak için gidildiğinde bu başvurunun sadece taşınmaz malikleri tarafından yapılabileceğinin belirtildiği, kendilerinin bu işi yapma imkanlarının bulunmadığını bu yüzden edimi yerine getirmediklerinin kabulünün doğru olmadığı, inşaatı bitirerek teslim ettiklerini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428 nci maddesi, 438 nci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrası. 818 sayılı mülga Borçlar Kanununun 355 ve devamı (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 112 nci, 117 nci, 125 nci ve 147 nci maddeleri ile 470 nci maddesi ve devamı)

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davacı yükleniciye inşaatı yasal hale getirebilmesi için süre ve yetki verilmesine rağmen inşaatı yasal hale getirmediği ve binanın kaçak ... konumunda olduğu, bu halde davacı yüklenicinin sözleşme gereğini yerine getirdiğinin kabulünün mümkün olmayacağı anlaşıldığından mahkemece verilen dava ret kararının hukuka aykını olmadığından davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

16/01/2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.