Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3271 E. 2023/4078 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalı elektrik dağıtım şirketi için yapılan altyapı çalışmalarının bedelinin ödenmemesi nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı elektrik dağıtım şirketi ile yaptığı sözleşmede, altyapı çalışmalarına karşılık herhangi bir bedel talep etmeyeceğini kabul ettiği, davacının tacir olması sebebiyle basiretli bir tacir gibi hareket etme yükümlülüğü bulunduğu ve sözleşmedeki ilgili maddelerin Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenen genel işlem koşulları şartlarını taşımadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/278 E., 2022/324 K.

DAVA TARİHİ : 20.07.2017

HÜKÜM/KARAR : Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2017/491 E., 2020/600 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili tarafından Kızılcahamam ilçesi Soğuksu Milli Parkında bulunan eski otel yerine 2011 yılında yeni Çam Otel için inşaat çalışmalarına başladıklarını, inşaat esnasında müvekkilinin inşaatına mani ve tehlike olabilecek olan orta ve alçak gerilim hattının iletimini sağlayan 3 adet direğin deplase edilmesi için davalı tarafa başvurulduğunu, söz konusu başvuruya olumlu bir cevap verilmediğini, akabinde ikinci bir başvuru yapıldığını, söz konusu direklerin deplase edilmesinin tüm masraflarının müvekkili tarafından karşılanacağının belirtildiğini, ikinci başvuruya binaen davalı tarafça ilk başvurunun cevabı olarak müvekkili tarafından bu direklerin deplase edilmesine izin verildiğini, müvekkiline ait Çam Otel İnşaatının tamamlanması sonrasında, söz konusu otelin enerji ihtiyacının karşılanabilecek düzeyde olmamasından dolayı mevcut 160 kVA direk tipi trafo demontaj edilerek yeni mono blok köşk talebinde bulunulduğunu, davalı tarafça bu talep cevapsız bırakıldığını, akabinde talebin karşılıksız kalmasından dolayı tekrardan yapılan başvuru sonrasında BE-OUT-304-2014-20 sayılı ve 06.01.2014 tarihli yazı ile enerji izni verildiğini, izin sonrasında müvekkili tarafından bu izne riayet edilerek proje hazırlandığını, tüm maliyetin müvekkili tarafından karşılandığını, yapım sonrasında davalı tarafa söz konusu yapım bedellerinin ödenmesi için talepte bulunulduğunu ancak taleplerinin reddedildiğini, müvekkiline ait enerji ihtiyacını karşılanabilecek düzeyde olmaması, yapılan kentsel dönüşüm parselasyonları neticesinde trafonun arsa ortasında kaldığını, bulvar düzenleme sebebinden dolayı kot seviyesinin 0'dan -5'e inecek olması ve bu yüzden göçme tehlikesinden dolayı müvekkil arazisinde bulunan mevcut 1250 kVA şalt sahasının deplase edilerek yeni bir monoblok köşk talebinde bulunulduğunu, 26/11/2013 tarihli verilen enerji izninde yapılan yapının bağlantı öncesi tesislerin hepsinin davalı tarafa devrinin sağlanacağının belirtildiğini, müvekkile ait sahada kalan ve Büyükşehir belediyesinin yol yapım çalışması sebebiyle yol kotundan 4 metre yüksekte kalan kablolarının deplase edilmesinin de talep edildiğini, hem kablo hatlarının müvekkil arazisinde geçmesi ve trafo merkezinin müvekkil arazisinde olması ve müvekkilinin arazi kullanım ve güvenliğini tehlikeye atmasından dolayı söz konusu işlemlerin gerçekleştirilmek zorunda kaldığını, yapılan çalışmalar neticesinde Ankara ili Kızılcahamam ilçesi Soğuksu Milli Parkı için 259.766,09 TL Ankara ili Altındağ ilçesi 70081 ada 2 parselde bulunan kablo deplase işlemleri için 149.227,47 TL ve Ankara ili Altındağ ilçesi 70081 ada 2 parselde bulunan trafo için 104/706,17 TL olmak üzere toplam 513.699,73 TL harcama yapıldığını, yapılan tüm harcamalara ilişkin davalı tarafa yapılan talepler yapılan harcamaların ödenmesinin kanunen mümkün olmadığı belirtilerek reddedildiğini, davadaki sözleşmeye konu işlerin yapılabilmesi için müvekkilin bulunduğu bölgede davalı ile sözleşme yapmaktan başka şansının olmadığı, davaya konu olayda yapılan sözleşmede davalı tarafın müvekkil firmaya gereği gibi hizmet sunabilmesi için gerekli altyapı hizmetlerini kendi nam ve hesabına sunabilmek yerine güçlü konumda bulunmasının etkisiyle müvekkil nam ve hesabına yatırdığını, bu altyapı hizmetlerini sunabilmesi için gerekli araçların mülkiyetinin herhangi bir bedel ödenmeksizin davalıya geçeceğinin sözleşmede öngörüldüğünü, müvekkilinin sözleşmeye imza atmasının sebebinin elektrik hizmetini başka bir kurum ve kuruluştan alamayacak olması olduğunu, davalının güçlü konumda bulunmasının etkisiyle sözleşme hükümlerini müvekkiline deklare ettiğini ve müvekkilinin sözleşme hükümlerine itiraz etmek istediğinde ise sözleşme yapılmaması, gerekli altyapının sağlanamaması sebebiyle elektrik hizmetini alamama tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirterek müvekkili tarafından yapılan ve davalının hak sahipliği altına alınan, müvekkilinin mecburi durumdan faydalanarak mecbur bırakılan her türlü sözleşme müvekkilinin aleyhine yer alan hükümlerin içerik denetimine tabi tutularak bu nitelikteki sözleşme hükümlerinin butlanla batıl olduğunun saptanması ve müvekkili tarafından ödenen alt yapı hizmetinin sağılanabilmesi için gerekli bedelin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin müvekkiline iadesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu tesislere ilişkin olarak davacı taraf ile davalı şirket arasında yapılan devir sözleşmeleri bedelsiz olduğunu, davacının iddia ve taleplerinin sözleşme serbestisi içerisinde haksız ve hukuka uygun olmadığını, davacının tacir olup imzaladığını, sözleşmelerin doğuracağı sonuçlar hakkında gerekli bilgi ve donamına sahip olduğunu, davanın reddine karar verilmesi talep etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu direk ve kabloların deplase edilmesi ve trafonun yerinin değiştirilmesi işlemleri için taraflar arasında tanzim edilen sözleşmeye göre işlemlerin tamamının davacı tarafından yapılacağı ve herhangi bir masraf talep edemeyeceği sözleşmede belirtildiği, ancak bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalı, bölgede elektrik dağıtım hizmeti veren tek kurum olup hakim konumundadır. Davacının elektrik ihtiyacını başka yerden giderme imkanı bulunmamaktadır. Bağlantı Sistem Kullanım Yönetmeliğinin 21. ve 26.maddelerine göre dava konusu olan işlemlerin davalı kurum tarafından yapılması, şayet yeterli finansmanı mevcut değil ise enerji ihtiyacı olan müşteriye yaptırması ve bedelinin de kendisi tarafından müşteriye ödenmesi gerektiği, bu nedenle sözleşme uyarınca deplase ve diğer işlemlerin davacı müşteriye yaptırılması ve ücretin onun tarafından karşılanacağına ve davalı ... şirketinden talep edemeyeceğine dair hükmün TBK'nın 20/1 maddesine göre genel işlem koşulu niteliğinde olup aynı yasanın 25.maddesi gereğince dürüstlük kurallarına aykırı olarak karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı hükümler konulamaz hükmü gereğince sözleşmenin 7.maddesinde belirtilen masrafların davalıdan talep edilemeyeceğine dair hükmün bu madde kapsamında bulunması nedeniyle içerik denetime tabi olması gerektiği ve bu hükmün yazılmamış sayılması gerektiği, davacı şirketin oteline elektrik hizmeti alabilmek için deplase ve inşaat faaliyetleri nedeniyle yaptığı harcamaların mevzuat uyarınca davalı ... tarafından karşılanması gerektiğinden davacının bu nedenle davasının kabulüne yapılan masrafın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle ; taraflar arasında aktedilen sözleşme maddelerinin genel işlem koşulu kabul edilerek, TBK. 21. maddesi kapsamında yazılmamış sayılamayacağını, davacı tarafın basiretli bir tacir olup, sözleşmenin doğuracağı sonuçlar hakkında gerekli bilgi ve donanıma sahip olduğunu, sözleşmenin son hükümler başlığı altında "müşteri tesis ettirdiği elektrik şebekesi ile ilgili olarak herhangi bir hak ve talep etmeyeceğini beyan, kabul ve taahhüt eder" hükmü bulunduğunu, bu hükmün davacı tarafından kabul edildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında "yürürlükteki mevzuata göre, davacı şirketin davalı ... ile bir bedel almaksızın sözleşmede belirtilen işleri bizzat kendisinin yapmasına dair, davalı ile bir sözleşme imzalaması mecburiyeti bulunmamaktadır. Davacı ticaret şirketi olup, TTK 18 maddesi uyarınca, basiretli tacir gibi hareket etme yükümlülüğü altındadır. Bu bağlamda davacının ücret almaksızın bir işi yapmasının sonuçlarını öngörebilmesi gereklidir. TBK 21 maddesinde düzenlenen yazılmamış sayılma ilkesinin uygulanması için gerekli " sözleşmenin yapılması sırasında karşı tarafa sözleşme koşulları hakkında bilgi vermeme", " karşı tarafın sözleşme koşullarını öğrenmesine imkan sağlanmaması" koşullarının somut olayda bulunmamaktadır. Bu itibarla yerel mahkemenin taraflar arsında imzalanan sözleşmenin 7 maddesini genel işlem şartı kapsamında değerlendirerek yazılmamış kabul etmesi Dairemizce isabetli bulunmamıştır. Nitekim İstanbul Anadolu Yakası Elek. Dağ. A.Ş aleyhine açılan benzer bir davada mahkemece, dava dışı arsa sahibinin dava konusu trafonun deplasesi için davalıya müracaat ettiği, davalı kurum Genel Müdürlüğü'nün 01.05.2009 tarihli oluru ile tüm masraflar dava dışı arsa sahibine ait olmak üzere trafonun deplasesine olur verildiği, bu sırada davacı şirketçe de aynı taleple davalıya müracaat edildiği, ancak müracaatı sonuçlanmadan arsa sahibine verilen olura dayanarak vekaletsiz iş gören sıfatıyla trafonun deplasesi işini tamamladığı, davalı kurumca deplasenin masraflarının talep edence karşılanması şartını açıkça belirttiği, bu nedenle davacının deplase giderlerini davalıdan talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından 2011/13899 Esas- 2012/21503 Karar sayılı onanmıştır." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusu kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanımı Yönetmeliğinde dağıtıcı şirketin kullanıcıya bu bedelin verileceğinin düzenlendiğini, müvekkilinin yaptığı işler nedeniyle davalının sebepsiz zenginleşmiş olduğunu, davalının konumu gereği kendilerine göre güçlü konumda durumda bulunduğu ve otel işinin bitebilmesi için elektrik işinin yapılması gerektiğini ve davalı ile sözleşme yapmak zorunda olduğunu, davalı ile başka bir taraf ile sözleşme yapma imkanı bulunmadığından davalının şartlarını kabul etmek zorunda kaldığını belirterek kararın bozulmasını ve davanın kabul edilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri,

TBK 470 maddesi ve devamı maddeleri,

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 20.maddesi,

6098 sayılı TBK 'nun 20 maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraflar arasında davayı konu sözleşmeler incelendiğinde davacının yapacağı işlere karşılık davalıdan bedel almayacağını kabul etmiş olduğu, davacını tacir olduğu ve TTK 20. maddesine göre basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunduğundan bedel istemeyeceğine dair imzaladığı sözleşmelere rağmen davalıdan alacak talep etmesinin mümkün olmadığı, kaldı ki sözleşmelerdeki bu maddalerin TBK'da düzenlenen genel işlem koşullarındaki şartları taşımadığı da anlaşıldığından buna dayanılarak bu maddelerin yazılmamış sayılmasına karar verilmesinin mümkün olmadığı dosya kapsamından sabit olmakla davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Fazla yatırılan temyiz peşin harcın istek halinde davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05/12/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.