Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3289 E. 2022/5142 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Konkordato tasdik kararına karşı açılan istinaf yolunda, İİK m. 308/a’da geçen “itiraz eden diğer alacaklılar” ibaresinin yorumlanması ve itiraz süresi içinde itiraz etmeyen alacaklının istinaf hakkının olup olmadığı hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 308/a’daki “itiraz eden diğer alacaklılar” ibaresinin İİK 304. maddedeki itiraz eden alacaklıları kasdettiği, konkordato tasdikine ilişkin mahkemece yapılan yargılama aşamasında itiraz etmeyen alacaklının, tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurma hakkının bulunmadığı gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin istinaf talebini reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki müdahiller ... vekili ile ... Bankası Anonim Şirketi vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı şirketler vekili, davacıların ekonomik durgunluktan etkilendiğini ve kısa vadede borçlarını ödemede zora düştüklerini ileri sürerek, konkordato geçici mühleti verilmesini ve akabinde konkordatolarının tasdikini talep ve dava etmiştir.

İlk derece mahkemesince, davacı şirketlerin projelerinin uygulanabilir olduğu, alacaklılar toplantısında yasal nisabın sağlandığı, tasdik şartlarının mevcut olduğu belirtilerek, taleplerin kabulü ile davacıların projelerinin tasdikine dair verilen karar hakkındaki bir kısım alacaklılar vekillerinin istinaf başvurusu, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi tarafından usulden ve esastan tespit edilen gerekçelerle ayrı ayrı reddedilmiştir.

Kararı, alacaklılar ... Bankası A.Ş. ve ... Metal İşl. Boya San. ve Tic. A.Ş. vekilleri temyiz etmiştir.

1-Alacaklı ... Metal İşl. Boya San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz istemi yönünden;

Talep İİK 276 ve devamı maddeleri çerçevesinde konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesinin davacıların konkordato talebini İİK 306. madde çerçevesinde tasdik etmesi üzerine karar alacaklı ... Metal İşl. Boya San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiş, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi bu başvuruyu, adı geçen alacaklının oylamaya katıldığına ve oylamada yahut iltihak süresi içerisinde olumsuz oy kullandığına dair delil bulunmadığı gerekçesiyle, reddetmiştir.

İİK’nun 308/a maddesi ‘’Kanun Yolları’’ başlıklı olup Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden, itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilanından itibaren 10 gün içinde istinaf yoluna başvurabilir’’ hükmünü içermektedir.

İİK’nun 304/1. bentde itiraz edenlerin, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az 3 gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri de ilana yazılır’’ cümlesine karşılık İİK’nun 302/7. fıkrasında ‘’konkordato projesinin konkordato tutanağı, kabul ve ret oylarını içerecek şekilde derhal imza olunur. Toplantının bitimini takip eden 7 gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur.’’ denildikten sonra 302/son fıkrasında ‘’komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç 7 gün içerisinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikine uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdii eder.’’ düzenlemesi yer almış olup konkordatonun mahkemede incelenmesine raporun mahkemeye verilmesinden sonra İİK’nun 304/1. maddesi gereğince başlanılacaktır.

İİK’nun 302. maddesindeki iltihak süresi bittikten sonra komiser raporu düzenleneceğinden ve iltihak süresinde bildirilen alacaklar da kabül edilebileceğinden bu sürede yapılan itirazlar da kabul edilmelidir. Bu nedenle itiraz eden alacaklı kavramını dar yorumlayarak sadece duruşmadan 3 gün önce konkordatoya ilişkin alacaklılarla sınırlamak doğru bir yaklaşım olarak görülmemektedir. Bu nedenle kanun koyucunun itiraz edenlerden kastının konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullananlar olarak kabulü daha doğru bir yaklaşımdır. Bu bağlamda kanundaki "itiraz edenler" ifadesinin konkordatoya red oyu verenlere teşmil edilmesi hukuk usulünün genel hükümlerine uygun düşer. Nitekim öğretide alacaklılar toplantısında veya iltihak süresi içinde red oyu vermiş alacaklıların tasdik kararını istinaf edebilecekleri kabul edilmektedir.(Prof Dr. Selçuk Öztek, Prof Dr.Ali Cem Budak, Doç. Dr. Müjgan Tunç Yücel, Doç.Dr. Serdar Kale, Doç. Dr. Bilgehan Yeşilova, Yeni Konkordoto Hukuku, 2/B s. 569)

Kanunun 302/7 maddesinde "toplantının bitimini takip eden 7 gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur" ifadesi bulunmaktadır. Bu ifadeden toplantıya katılmadığı halde 7 günlük iltihak süresi içinde alacaklılarının konkordatoya karşı oy kullanma hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda toplantıya katılıp ret oyu kullanan veya toplantıya katılmadığı halde iltihak süresi içinde oyunu belli eden alacaklının nisapta nazara alınması ve nihai tutanağın ve komiser raporunun buna göre hazırlanması Kanun'nun 302/son maddesi gereğidir. Aksi halde iltihak süresi içerisinde alacağını bildirip oy hakkı verilen alacaklıya konkordatoya kabül oyu vermediği takdirde komiser raporu kabul ve ret oyları da nazar alınarak konkordato projesinin tasdik edilip edilmeyeceği belirleneceğine göre bu sürece katılan, oyu sonuca etkili olan alacaklıya aleyhine oluşacak bir sonuca karşı yorum yoluyla kanun yoluna başvurma olanağı tanınmaması usul kuralları ile bağdaşmayacaktır. Çünkü usul hukukunun en temel ilkelerinden biri herhangi bir talep hakkında hukuki yararının bulunması ve talepte bulunanın haklarının ihlal edilmiş olmasıdır. Hukuki yararı bulunan ve hakkı ihlal edilen alacaklının buna karşı herhangi bir yasa yoluna başvuramayacağını kabul etmek Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün ihlali niteliğindedir. Nitekim Anayasa Mahkemesi 26.02.2015 tarih ve 2013/3954 başvuru sayılı kararında mahkemeye erişim hakkının İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan ‘’Adil Yargılanma Hakkının’’ en temel unsuru olduğu kanun yolları bakımından ‘’Hukuki Belirlilik’’ ilkesinin ihlali sureti ile mahkemeye erişim hakkının kullanılmasının önlenemeyeceği sonucuna varmıştır.

Hem alacak bildirme ve oylamaya katılma hakkı tanınıp hem de hakkında verilen karara karşı bu kararın yasal yollardan denetimi ve hak ihlalinin önlenmesi olanağının tanınması kendi içinde bir çelişki yaratacaktır. İltihak süresi içinde oylamaya katılma hakkının verilmesinin ve konkordatoya itiraz edilip ret oyu verilmesinin bir işlevi kalmayacaktır.

Yukarıya ayrıntılı açıklandığı üzere; toplantıya katılıp ret oyu kullanan alacaklı veya toplantıya katılmadığı halde iltihak süresinde ret oyu kullanan alacaklıların itiraz eden alacaklı kavramına dahil olduğu ve mahkemece verilen karara karşı istinaf ve temyiz yoluna başvurabilecekleri kabul edilmelidir.

Somut olayda, alacaklı ... Metal İşl. Boya San. ve Tic. A.Ş. vekilinin 15.01.2021 tarihli 3. celsede tespiti yapılan beyanlarıyla, konkordato talebine itiraz ederek reddini istediği anlaşılmaktadır. Bu durumda yukarıdaki gerekçeler doğrultusunda alacaklı ... Metal İşl. Boya San. ve Tic. A.Ş.'nin istinaf hakkının bulunduğunun kabulü gerekir.

Hal böyle olunca, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf talebinin reddine karar vermesinde isabet bulunmamış olduğundan kararının bozulmasına, alacaklı ... Metal İşl. Boya San. ve Tic. A.Ş.’nin istinaf itirazları hakkında inceleme yapılmak üzere dosyanın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

2-Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, alacaklı ... Metal İşl. Boya San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin, 26.04.2022 tarih, 2022/145 Esas, 2022/938 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden müdahillere iadesine, dosyanın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.11.2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

1.YARGILAMA SÜRECİ

Dava, İcra İflas Kanunu’nun 285 ve devamı maddeleri gereğince konkordato istemine ilişkindir.

Davacı vekili, müvekkili şirketin mali kriz içerisinde bulunduğunu ileri sürerek İİK’nın 286. maddesi kapsamında davanın kabulü ile konkordato projesinin tasdikini talep ve dava etmiştir.

İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; talebin kabulü ile konkordatonun tasdikine karar verilmiş, verilen karara karşı bir kısım alacaklılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince İİK 308/a maddesi gereğince istinaf isteminin reddine karar verilmiş, verilen karar bir kısım alacaklılar tarafından temyiz edilmiştir.

2. UYUŞMAZLIK

İstinaf Dairesince alacaklı ... A.Ş.nin istinaf isteminin, konkordato talebine itiraz etmemesi gerekçesiyle reddetmesi nedeniyle reddetmiş olup uyuşmazlık, konkordatoya süresinde itiraz etmeyen alacaklıların istinaf yoluna başvuru hakkının bulunup bulunmadığı, İİK’nın kanun yollarına ilişkin 308/a maddesinde yer alan “itiraz” ifadesinden ne anlaşılması gerektiği hususundadır.

3. İLGİLİ YASAL MEVZUAT

Madde 304-(Değişik: 28/2/2018-7101/32 md.) Komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme, konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlar. Mahkeme, komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her hâlde kesin mühlet içinde kararını vermek zorundadır. Karar vermek için tayin olunan duruşma günü, 288 inci madde uyarınca ilân edilir. İtiraz edenlerin, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri de ilâna yazılır.

Konkordato hakkında yapılan yargılamada kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceği anlaşılırsa; mahkeme, gerekli görürse komiserden gerekçeli bir rapor da alarak, karar verilinceye kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebilir. Bu süre altı aydan fazla olamaz.

Madde 308/a-(Ek: 28/2/2018-7101/37 md.) Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.

4. GEREKÇE

Konkordato hakkında verilen kararlara karşı gidilecek kanun yolları İİK’nın 308/a maddesinde düzenlenmiş olup, kanun yoluna başvuru süresi ve başvuru yapacaklar yönünden farklılık getirilmiş, genel kanun yolu uygulamasından da ayrılmak suretiyle de bir sınırlama yoluna gidilmiştir. Bu madde hükmü yeni olup 7101 sayılı kanun ile getirilen hükmün eski düzenlemede bir karşılığının da bulunmaması nedeniyle yeni bir düzenleme olduğunu söylememiz de mümkündür.

Bu maddeye göre, konkordato hakkında verilen kararlara karşı borçlu ve konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğ tarihinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilirler. Görüldüğü üzere hem başvuru yapanlar açısından hem de başvuru süresinin başlangıcı olarak farklılık söz konusundur. Maddede istinaf yoluna başvuru yapacaklar ve süresi yönünden farklılık ortaya konulduktan sonra istinaf ve temyiz incelemesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılacağı belirtilmiştir.

Özellikle 7101 sayılı yasa ile getirilen düzenlemelerle birlikte konkordato hükümlerinin bütününe de bakıldığında açık bir şekilde şekli düzenlemeler olduğu göze çarpmaktadır. Burada kanun koyucunun konkordatonun niteliği gereği şekli bir incelemeyi öngördüğü anlaşılmaktadır. Bu hükümlerin yorumunda da kanuni düzenleme ve konkordatonun bu niteliği dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir.

Kanun yoluna başvuru yapacaklardan “itiraz eden diğer alacaklılar” ibaresinde kimlerin kastedildiği maddede açıkça belirtilmemiştir. Madde gerekçesinde de bu konuda bir açıklık bulunmamaktadır. Bu durumun diğer hükümlerle birlikte değerlendirilmesi bize yol gösterebilecektir. Geçici mühletin ilanına ilişkin İİK’nın 288. maddesinde, ilanda alacaklıların ilandan itibaren yedi günlük kesin süre içerisinde dilekçeyle itiraz edebilecekleri belirtilmiştir. Konkordatonun mahkemece incelenmesi aşamasına geçildiğinde yine ilanların yapılması ve itiraz usulü düzenlenmiştir. Dikkat edilirse burada konkordatonun farklı bir aşamasına geçilmekte ve ilan ve itiraz usulü yenilen düzenlenmektedir. Buna göre, itiraz edenlerin itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri belirtilmektedir. 304. Madde konkordatonun mahkemece incelenmesi başlığını taşımakta ve devam eden maddelerde de mahkemece konkordato yargılamasının devam eden süreci düzenlenmekte ve netice olarak verilen kararlara karşı kanun yollarının düzenlendiği 308/a maddesine yer verilmektedir.

Görüldüğü üzere konkordatonun mahkemece incelenmesi aşamasında 304. Maddede bir ilan yapılması ve itiraz usulü düzenlenmekte ve bu aşama sonucunda bir karar verilmektedir. Bu aşama sonucunda verilen karara karşı da 308/a maddesinde kanun yolu düzenlenmekte ve “itiraz eden diğer alacaklılara” değinilmektedir. Bu husus dikkate alındığında 308/a maddesindeki “itiraz edenlerin” 304. maddedeki “itiraz edenleri” kastettiği anlaşılmaktadır. Bu husus göz ardı dilerek konkordatonun mahkemece incelenmesi aşamasından da daha önceki aşamaya götürülmesi ve önceki aşamadaki itirazların dikkate alınması mümkün değildir.

İİK’nın 304. maddesi gerekçesi de bu konuda bize ışık tutmaktadır. Maddenin gerekçesinde aynen, “itiraz edenlerin duruşmada bulunabilmelerinin şartı, itiraz sebeplerini mahkemeye, duruşma gününden en az üç gün önce ve yazılı olarak bildirmiş olmalarıdır. Aksi halde duruşmada hazır bulunarak itirazlarını dermeyan etmeleri mümkün olmayacaktır. Böyle bir sınırlama getirilmesinin nedeni, her alacaklının duruşmada hazır bulunarak itirazlarını ileri sürmesinin yargılamayı çok aksatabileceği endişesidir” ifadesi yer almaktadır. Madde gerekçesinde açıkça sınırlama getirildiği belirtildikten sonra bunun gerekçesi de yargılamanın aksatılmasının önüne geçmek olduğu ortaya konulmaktadır. Yine açıkça itiraz etmeyenlerin duruşmada hazır bulunarak itirazlarını ileri süremeyecekleri açık ifadesi de yer almaktadır.

İİK’nın 304. maddesi ve bu maddenin gerekçesi ile 308/a maddesinin birlikte değerlendirilmesi halinde, kanun koyucunun iradesinin açık olduğu anlaşılmaktadır. Bu açık iradeye göre, ancak 304. maddeye göre yapılan ilanda belirtilen sürede itiraz eden diğer alacaklılar istinaf yoluna başvurabileceklerdir.

Diğer yönden savunma hakkının kısıtlanması, hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanması gibi gerekçelerle bu hükmün göz ardı edilmesi de mümkün değildir. Kanun koyucu açıkça yargılamanın aksatılmaması gerekçesiyle böyle bir sınırlamaya gittiğini belirtmiştir. Kanun koyucunun açıkça sınırlama getirdiği bir konuda yorum yoluyla kanun yolu hakkı verilmesi de mümkün değildir. Zira kanun yolları, yasanın tanıdığı bir hak olup, yorum yoluyla genişletilmesi de mümkün değildir.

5. SONUÇ

İcra İflas Kanununun 304 ve 308/a maddelerinin açık hükümleri gereğince, itiraz eden diğer alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilecekleri açık olup, bu süre içerisinde itiraz edilmemesi nedeniyle alacaklı ...…A.Ş.nin istinaf isteminin reddine ilişkin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan onanması gerektiği düşüncemle sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmamaktayım.