Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3299 E. 2023/3325 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinden kaynaklanan geç teslim, eksik ve ayıplı imalatlar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller ve kooperatif ortaklarının hak ve vecibelerde eşitliği ilkesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)

SAYISI : 2012/189 E., 2021/105 K.

DAVA TARİHİ : 28.01.2010

HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasındaki tazminat ve tapu iptali tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davada karar verilmesine yer olmadağına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı asıl ve birleşen davalarda davacı tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 16.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen asıl ve birleşen davada davacı asil ... ile vekilleri Avukat ... Avukat ... ile davalılardan S.S. Boğaziçi Sis. Konut Yapı Koop. vekili Avukat...geldiler. Tebligata rağmen başka gelen olmadığı anlaşılmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kooperatifin üyesi olan müvekkiline 2005 yılında çekilen kur’ada 135/2 B Blok 16 no.lu dairenin isabet ettiğini, bugüne değin dairenin teslim edilmediğini, bir kısım yöneticilerin kendilerine düşen daireleri teslim aldıklarını öğrendiklerini, müvekkilinin tüm ödemeleri fazlasıyla yaptığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, en az eş değer nitelikte bir dairenin müvekkili adına tescil ve teslimini, dairenin teslim edilmesi gereken 19.06.2005 tarihinden itibaren 48 ay için, aylık 300 USD üzerinden, toplam 14.400 USD karşılığı 22.392,00 TL gecikme tazminatının davalıdan tahsilini, müvekkilinin fazladan yaptığı ödemeler için 500,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu arsa sahibi kooperatif ile yüklenici Turyapı İnş. Taah. Tic...A.Ş. arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, müvekkiline kur’a ile tahsis edilen 135/2 B Blok 16 no.lu dairenin yapılmaması nedeniyle fiilen 129/1 no.lu bloktaki 13 no.lu dairenin tahsis edildiğini, müvekkilinin bu taşınmazı 01.08.2010 tarihinde kiraya verdiğini, kooperati file yüklenici şirket arasında yapılan paylaşım anlaşması ile bu dairenin kooperatife bırakıldığını, davalı yüklenici şirketin taşınmazın tapusunu devretmediğini, diğer davalılar lehine de taşınmazın tapu kaydında hacizler bulunduğunu ileri sürerek, Manolya Aprt. 13 numaralı bağımsız bölümün arsa payının tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, geç teslim nedeniyle 1.000,00 TL, taşınmazın değer kaybı için 1.000,00 TL, eksik ve ayıplı imalatlar için 1.000,00 TL olmak üzere 3.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın, asıl davanın davalısı kooperatif ile birlikte davalı yüklenici Turyapı İnş. Taah. Tic...A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davada davalı kooperatif vekili cevap dilekçesinde; hiç bir ortağa henüz konut tapusu verilmediğini, davacıya konutun kur’a sonrası teslim edildiğini, ortaklar arası eşitlik ilkesi gözetilerek işlem tesis edildiğini savunarak, asıl davanın reddini istemiştir.

2. Birleşen davada davalı ... Işıklı vekili cevap dilekçesinde; borçlu Turyapı Şirketinden olan alacakları nedeniyle tapu siciline güvenerek taşınmaza haciz uyguladıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.

3. Birleşen davada davalı ... Mak. San. Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; Turyapı Şirketinden olan alacakları nedeniyle taşınmaza haciz koyduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.

4. Birleşen davada davalılar ..., ..., ve İsa Etçioğlu vekilleri cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 23 üncü maddesi uyarınca, kooperatif ortaklarının hak ve vecibelerde eşit olduklarını, davalı kooperatifin diğer üyelerine de davacı ile aynı tarihlerde konutlarını teslim ettiği, kaldı ki kooperatifin bağımsız bölümün teslim tarihi konusunda bir taahhütte bulunmadığı, bu nedenle davacının geç teslimden kaynaklı gecikme tazminatı talebinin yerinde olmadığı, bağımsız bölümde değerini düşürecek nitelikte eksik ve ayıp

bulunmadığı, davacının tapu iptal ve tescil talebine ilişkin davasını takipsiz bıraktığı, davacının manevi tazminat isteminin yerinde görülmediği gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen davada tapu iptal ve tescil istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; müvekkilinin taşınmazının geç teslim edilmesi nedeniyle elem ve üzüntü duyduğunu, manevi tazminat talebinin kabulü gerektiğini, bir kısım ortaklara konutlarının daha önce teslim edildiğini, bu hususun diğer mahkemelerde alınan bilirkişi raporları ve kooperatif genel kurulları ile tespit edildiğini, 2009 yılı genel kurulunda dairelerini geç teslim alan üyelere mahrumiyet bedeli ödenmesi kararlaştırılmasına rağmen yönetimin ödemeleri yapmadığını, bu nedenle müvekkilinin doğrudan zarara uğradığını, bu itibarla geç teslimden kaynaklı tazminat talebinin reddine karar verilmesinin isabetli olmadığını, eksik ve ayıplı imalatlarla ilgili kooperatifin yönetiminin gerekeli denetim sorumluluğunu yerine getirmemesi nedeniyle müvekkiline karşı sorumlu olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kooperatif üyeliğine dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası,

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl ve birleşen davalarda davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Yargıtay duruşmasında vekili hazır bulunan asıl davada davalı S.S. Boğaziçi Sitesi Konut Yapı

Kooperatifi lehine takdir olunan 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı

kooperatife ödenmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2023 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Asıl ve birleştirilen davalar kooperatif üyeliği ve kat karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan tapu iptal tescil ve tazminat isteklerine ilişkindir.

Yerel Mahkemece isteklerin reddine karar verilmiş, sayın çoğunluk tarafından bu karar onanmıştır.

Sayın çoğunluk ile aramızda oluşan uyuşmazlık, birleşen dosyalarda davalardan biri Yargıtayın temyiz denetimine tabi olması halinde özellikle bozmadan sonra başka bir dosyanın birleşmesi durumunda, birleşen bu dosyanın yasa yolu denetiminin neresi olacağı noktasında toplanmaktadır.

Bilindiği üzere davalar birleşmekle bağımsızlıklarını yitirmezler. Bu husus Yargıtayın yerleşik içtihatlarındandır. (YHGK 2019/229 E, 2023/246 K, 1.H.D.nin 2022/3384 E, 2022/6791 K - 12.H.D.nin 2022/11754 E, 2022/13721 K,- Kapatılan 15.H.D.nin 2017/1250 E, 2018/3766 K v.d.)

2012/189 Esas sayılı dosya Yargıtay denetiminden geçmekle birlikte,2018/466 sayılı dosyanın Yargıtay denetiminden geçmediği, İstinaf denetimine de tabi tutulmadan birleştiği dosya ile birlikte Yargıtay temyiz denetimine geldiği dosya kapsamıyla sabittir.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesinin 1. fıkrasında bölge adliye mahkemelerinin Resmi Gazete'de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanun'un temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin, yine aynı maddenin 2. fıkrasında ise bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine istinaf yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun'un 427 ile 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, yani bu kararlara ilişkin dosyaların bölge adliye mahkemelerine gönderilemeyeceği belirtilmiştir. Bu durumda 20 Temmuz 2016 tarihinden önce verilen kararlar, kanun yoluna başvurma tarihi ne olursa olsun, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. ve 454. maddelerindeki temyize ilişkin hükümlere tabi olup, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir. Buna karşılık, 20 Temmuz 2016 tarihinde ve sonrasında verilen temyiz incelemesinden geçmeyen kararlara karşı yasa yoluna gidilmesi halinde ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341-360. maddesindeki istinafa ilişkin hükümlerin uygulanması için bölge adliye mahkemesine gönderilmesi zorunludur.

Hemen belirtilmelidir ki, daha önce yetki tartışması nedeniyle Yargıtay denetiminden geçen asıl dosyanın “İstinaf” kanun yoluna tabi olup olmadığı dahi tartışmalıdır.

Ne var ki, birleştirilen dosya yönünden ise karar tarihi 04.03.2021 olup, bu karar ile ilgili daha önce Yargıtayın bir denetimi de söz konusu olmadığından, anılan kararın ''İstinaf'' kanun yoluna tabi olduğu anlaşılmaktadır.

Diğer yandan, birleşen davalar bakımından asıl dosya ile birleşen dava için “atlamalı yasa yolu”nun kullanılabileceğine ilişkin yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır. Ayrıca, aynı nitelikte davalardan birinin Yargıtay incelemesinden geçen bir dosya ile birleştirilmesi, diğerinin ise birleştirilmemesi durumunda verilen kararlardan biri doğrudan temyiz incelemesine tabi olurken diğeri ise önce istinaf incelemesine, ondan sonra temyiz incelemesine tabi olacak, bu uygulama da yargılamada usul birliğini engelleyecektir.

Hal böyle olunca, davaların birleştirilmesiyle bağımsız dava olma özelliğini kaybetmedikleri gözetilerek, ''İstinaf'' kanun yoluna tabi olduğu anlaşılan birleştirilen dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi, sonucunda verilen kararın temyiz edilmesi halinde dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi (birleştirilen dosya temyiz edilmese dahi temyize tabi olan asıl dosyasının gönderilmesi) için dosyanın Yerel Mahkemesine iadesi gerekmektedir.

Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Yerel Mahkemesine işlemsiz iadesine karar verilmesi gerekirken onanması yönündeki sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum.