"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/525 E., 2022/579 K.
HÜKÜM/KARAR : Usulden Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tekirdağ 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tic. Mahk. Sıf.)
SAYISI : 2015/91 E., 2017/285 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkil şirketin, davalı/borçlu Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş.'den olan alacağının tahsili için Tekirdağ 2. İcra Müdürlüğünün 2015/419 E. Sayılı dosyasıyla davalı/borçluya karşı yasal takibe geçildiği, alacağın ödenmesinin istendiği ancak davalı/borçlu tarafın borcu olmadığı gerekçesiyle, 26.01.2015 tarihinde borca ve tüm fer'ilerine itiraz ederek ilamsız olarak başlatılan icra takibini durdurduğunu, müvekkil şirketin borçlu/davalıdan elektrik satın alıp, bunu müşterilerine sattığını, müvekkil şirketin bir dağıtım firması olduğunu, davalı üretici firmanın müvekkil şirkete sattığı elektrik bedellerine kayıp/kaçak elektrik bedellerini dahil ettiğini ve bedellerin tamamını müvekkilden tahsil ettiğini, müvekkil şirketin kayıp-kaçak elektrik bedellerini davalı firmaya ödediğini, kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesi zorunluluğunun doğduğunu, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla davaya konu alacağın varlığına karar verilerek davanın kabulüne, Tekirdağ 2. İcra Müdürlüğü'nün 2015/419 E. sayılı dosyası ile yapmış oldukları takibe haksız itiraz etmiş olan davalı/borçlunun itirazının iptali ile itirazında kötü niyetinden dolayı İİK uyarınca %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davayı açmasında hukuki yararı bulunmadığını ancak somut olay kapsamında hukuki olayın özeti kısmında belirtilen hususlar ışığında huzurdaki davanın müvekkil Şirkete yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, huzurdaki davanın müvekkil Şirket açısından reddinin gerektiğini, müvekkil Şirket'in EPDK tarafından verilen Dağıtım Lisansı ile Kırklareli ve Tekirdağ il ve ilçelerinde elektrik enerjisi dağıtımı yapan elektrik şirketi olduğunu, müvekkil şirketin bu enerji dağıtımını EPDK tarafından kendisine verilen yetki ve EPDK tarafından belirlenen kurul kararları doğrultusunda yaptığını, müvekkil Şirket ile alacaklı arasında 14.05.2012 tarihinde Sistem Kullanım anlaşması imzalandığını, bu anlaşma ile müvekkil Şirketin alacaklı tarafından kendisine verilen Tedarik lisansı ile müvekkil şirketin dağıtım bölgesinde bulunan tedarikçilerine enerji tedariğini yapmakta ve abonelerinin kullandığı enerji tutarlarının müvekkil şirket tarafından alacaklıya bildirilmekte, bildirilen bu tutarlarda alacaklı tarafından abonelerine fatura edilmekte olduğunu, müvekkil şirketin fatura ettiği kalemleri enerji tedariği yapmış olduğu abonelerine yansıttığını ve abonelerinden tahsil ettiğini, bu nedenle alacaklı şirketin müvekkil şirketten takipte belirttiği şekilde hiçbir alacağı bulunmadığını, davacının uğramış olduğu bir zararın söz konusu olmadığını belirterek hukuksal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükfetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında davada, tahakkuk ettirilen ve dava konusu edilen bedellerin düzenleyici işlemlerine aykırılığı yönünde dosyaya alınan bilirkişi raporunda bir tespit bulunmadığı, faturaların düzenleyici işlemlere uygun olarak düzenlendiği belirlenmiş, takibe konu alacağın 390.750,26 TL'sinin dava tarihi itibariyle takibe haklı olunduğunun tespit edildiği, ancak dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6446 sayılı Kanunun 61719 sayılı Kanunla değişik 17. maddesi 10. fıkra hükmü ve geçici 20. Maddesi doğrultusunda davanın tümden reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay HGK'nın 2013/7-2554 Esas, 2014/679 Karar sayılı ve Yargıtay 3. HD'nin 2014/4978 Esas, 2014/13958 Karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, parekende satış hizmeti bedeli, sayaç okuma bedeli, iletişim sistemleri kullanma bedeli, TRT payı ile diğer kararda belirtilen bedellerin haksız tahsil edildiğini, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren kanun hükümlerinin geriye yürütülemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında "HMK'nın 114/1-h bendi uyarınca davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartıdır. Hukuki yararın bulunmadığının anlaşılması halinde davanın HMK'nın 115/2. madde hükmü uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacının davalı şirketten müşterilerine dağıtım ve satış yapmak üzere elektrik satın aldığı, satın aldığı bu elektriğe davalı şirketin kayıp kaçak bedeli altında ödeme yaptığı görülmektedir. Bu kayıp kaçak bedelleri davacı şirket tarafından davalı şirkete ödenmeyip, ödemeyi yapan asıl muhatap davacı şirketin müşterisi olan tüketicilerdir. Ancak hali hazırda davacı şirketin tüketicileri ve müşterileri tarafından kayıp/kaçak bedeli tahsilatına ilişkin davacı şirketten bir taleplerinin olduğu ve dava açıldığı yönünde herhangi bir delil sunulmuş değildir. Bu nedenle davacının davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından" gerekçesiyle mahkemece HMK. 114 ve 115. maddeleri uyarınca, açılan davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, davacı vekilinin istinaf talebinin yukarıda belirtilen nedenle kabulü ile HMK'nın 353/1.b.2 bendi gereğince yeniden esas hakkında davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davayı açmakta hukuki yararları bulunduğunu, davalı tarafa ödemiş oldukları kayıp kaçak bedelini isteme haklarının bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını ve davanın kabul edilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, kayıp kaçak bedelinin tüketicilere yansıtıldığı, davacının bu isim altında davalıdan talepte bulunmasında hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18/09/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.