Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3404 E. 2024/237 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, kooperatif üyeliğini devrettiğine ilişkin kooperatif kararının iptali ve kooperatif üyeliğinin devam ettiğinin tespiti istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının hisse devrine dair imza incelemesi raporlarındaki çelişkiye rağmen, davacının uzun süre kooperatifle iletişime geçmemesi, aidat ödememesi, genel kurullara katılmaması ve devralanın aidatları ödemesi gibi olgular, davacının hisse devrini zımnen kabul ettiğini gösterdiğinden ve iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil ettiğinden, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu ancak davalı kooperatiften uzun süredir haber alamadığını, gönderdiği ihtarnameye verilen cevapta üyeliğinin davalı ...'ya devredildiğinin bildirildiğini, yapılan devir işleminin bilgisi dışında olduğunu ve haksız olarak kooperatif üyeliğin sona erdirildiğini belirterek müvekkilinin davalı kooperatifte üyeliğinin devam ettiğinin tespit edilmesini ve kooperatifteki hissesinin diğer davalı ...'ya devrine ilişkin 26.10.2006 tarihli kararın iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı kooperatif vekili cevap dilekçesinde özetle; devir işleminin üzerinden 6 yıl geçtiğini, davacının 6 yıl boyunca kooperatifle iletişime geçmediğini, aidat borcunu ödemediğini, devir işlemini bildiğini, iyiniyetli olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı ... davaya cevap vermemiş, yargılama aşamasında davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİNİN İLK KARARI

... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/962 Esas-2015/648 Karar ve 26.06.2015 tarihli kararı ile özetle; adli tıp raporu ve adli tıp genel kurulu raporunda devir belgesindeki imzanın davacıya ait olmadığı, bu nedenle davacının hissesini devretmediği ve üyeliğinin devam ettiği sonucuna varılarak, davanın kabulü ile davalı .... Sosyal ... Kooperatifince davacıya ait kooperatif hissesinin diğer davalı ...'ya devrine ilişkin 26.10.2006 tarihli kararın iptaline, davacının kooperatif üyeliğinin devam ettiğinin tespitine karar verilmiştir.

IV. BİRİNCİ BOZMA KARARI

A. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararını davalılar vekilleri temyiz etmiştir.

2. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 2015/8789 Esas, 2017/150 Karar ve 23.01.2017 tarihli kararı ile özetle; aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte, ortağın uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi, üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı anlamına geldiği, böyle bir ortağın açtığı davanın TMK'nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı düştüğünün ilke olarak kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle mahkemece davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgelerinin öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter ve kayıtların incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise ana sözleşmenin 40. maddesi uyarınca Ticaret Sicil Memurluğu'ndan, mümkün olmazsa ana sözleşmenin 41. maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nden kooperatifin bilançosu, gelir gider cetvelleri, yönetim ve denetim raporları, genel kurul tutanakları, ortaklık cetvelleri celbedilip kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, genel kurul kararları ile aidat alınmasına ilişkin karar alınıp alınmadığı, üyeliği devralan ...’nın kooperatifin varsa banka hesabına aidat yatırıp yatırmadığı, davalı ...’in genel kurul toplantılarına katılıp katılmadığı, hazirun listelerinde isminin yer alıp almadığı üzerinde durulması ayrıca davalı ...’in imza incelemesi ile ilgili bilirkişi raporuna itirazları da dikkate alınarak ... Teknik Üniversitesi ... Sanatlar Fakültesinden imza incelemesi ile ilgili bilirkişi raporu alınmasına, devir senedinde imzası bulunan tanıkların beyanının da alınarak bir sonuca varılması, buna rağmen bir sonuca varılamadığı takdirde davacının kooperatifle ilişki kurduğu son tarih ile dava tarihi arasında geçen süre itibariyle talebinin TMK'nın 2. maddesine uygun olup olmadığının ve davanın bu nedenle reddi gerekip gerekmediğinin yeterince tartışılması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmıştır.

V. İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN SON KARARI

... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/303 Esas, 2022/243 Karar ve 01.04.2022 tarihli kararı ile özetle; 26/10/2006 tarihli devir belgesine göre davacının kooperatif hissesini tüm haklarını ve vecibeleri ile davalı İsmail Seniye Tatlı'ya devrettiği, bu devir belgesine göre kooperatife yapılan başvuru sonucu davalı kooperatif tarafından 28/10/2006 tarihli 228 nolu karar ile davalı İsmail Seniye Tatlı'nın kooperatife üyeliğinin kabul edilmesine karar verildiği, Genel kurul tutanaklarının incelenmesi neticesinde devir tarihinden sonra ödenmesi gereken aidat tutarının 9.531,00-TL olduğu, davalı kooperatif kayıtlarına göre davalı ... tarafından 9.370,00 TL ödeme yapıldığı, yani genel kurul toplantılarına göre ödenmesi gereken aidatların ... tarafından ödenmiş olduğu, devir belgesindeki imzanın en son alınan bilirkişi raporuna göre davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiği, davacı üyeliği devretmediğini üyeliğine isabet eden daireyi davalıya kiraladığını, kira parası ile de aidatların ödendiğini ileri sürmüş ise de, mahkemece kooperatif kayıtları incelenerek alınan bilirkişi rapor ve ek raporuna göre 26/10/2006 devir tarihinden sonraki genel kurulların hiçbirine davacının katılmamış olduğu, kendisine çağrı gönderilmeyişi, genel kurul çağrı ve toplantı listesinde davalının adının yazılı bulunması, toplantılara davalının katılması ve devirden sonraki tüm aidatların da davalı tarafından yatırılmış olması karşısında davacının bu kadar uzun bir süre hiç arayıp sormadan kooperatif ile bağlantısını kesmesi, üyeliği arayıp sormaması, genel kurul toplantılarını ve alınan kararları merak etmemesi, kendi aralarında hiçbir kira sözleşmesi bulunmadığı halde devir tarihinden sonra dairede davalının oturması, kira paralarının aidat parasına ödendiği iddiasının hayatın olağan akışına ters oluşu birlikte değerlendirildiğinde davacının zımnen devre onay verdiği, devri bildiği halde ses çıkarmayışı, kooperatif ile ilişkisini kesmesi ve dava tarihine kadar geçen süre göz önüne alındığında talebinin TMK 2. maddesi göz önüne alındığında iyiniyetli olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararını süresi içinde davacı vekili temyiz etmiştir.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; devir senedindeki imzanın davacıya ait olmadığını, mahkemenin adli tıp raporu ile bozmadan sonra alınan rapor arasındaki çelişkiyi gidermeden karar verdiğini, genel kurullara katılmama sebebinin amcası ...’in bu işleri takip ediyor olmasından kaynaklandığını, amcasının davacıya düşen daireyi kiraya verdiğini ve buradan gelen kiralarla aidatların ve borçların ödeneceğini söylediğini, kiraya verdiği kişinin büyük ihtimalle davalı olduğunu, daha önceki genel kurullara da amcasının katıldığını, davalının devre dair ödeme yaptığını kanıtlayamadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının kooperatif üyeliğini devrettiğine ilişkin kooperatif kararının iptali ve kooperatif üyeliğinin devam ettiğinin tespiti davasıdır.

2. İlgili Hukuk

TMK’nın 2 maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Kanunun 437 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre ve özellikle 26.10.2006 tarihli devir senedindeki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı yönünde alınan bilirkişi raporları arasında çelişki mevcut ise de alınacak yeni raporun sonuca etkisi olmayacağının tabi bulunmasına göre davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.