"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı arsa sahipleri ile dava dışı yüklenici arasında düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre taşınmazın anahtar teslimi kararlaştırıldığı halde yüklenicinin iskân almadan inşaatı bıraktığını, davalıların ise yükleniciden konut alan bağımsız bölüm malikleri olduğunu, halefiyet kuralları gereği sözleşme uyarınca yüklenicinin ödemesi gereken ... borçlarından sorumlu olduklarından bahisle davacılar tarafından ödenen 25.018TL'den, dava dışı kat maliki ... Ay tarafından ödenen 1.042,00 TL'nin mahsubu ile bakiye 23.976 TL'nin davalı kat maliklerinden müteselsilen sorumluluk kabul edilmediği takdirde ise arsa payları oranında 28.06.2011 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar duruşmadaki imzalı beyanlarında özetle; kendi adlarına olan dairelerini 2004-2005 yılları arasında müteahhit Kitaş İnşaat Şirketinden satın aldıklarını, sigorta prim borçlarından sorumlu olmadıklarını, zira müteahhitten anahtar teslim yani iskan, kat mülkiyeti dönümü sigortaları tamamen ödenmiş olarak aldıklarını, bu nedenle söz konusu sigorta prim borcundan sorumlu olmadıklarını ifade ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 01.03.2016 tarihli ve 2014/413 Esas, 2016/114 Karar sayılı kararı ile tapu kayıtları, dava dışı müteahhit ile davacı toprak sahipleri arasında düzenlene kat karşılığı inşaat sözleşmesi, keşif, bilirkişi rapor ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davanın, davacı arsa malikleri tarafından dava dışı müteahhidin ... prim borcunu ödediklerinden bahisle müteahhitten daire satın alan davalılar-daire sahiplerinden ortaklaşa ödenmesine ilişkin dava olduğu, arsa sahibi ile dava dışı müteahhit arasında düzenlenen, düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kart karşılığı inşaat sözleşmesi 13. madde uyarınca dairelerin anahtar teslim olarak toprak sahibine verileceği belirlenmiş olup, anahtar teslim gereği tüm giderlerin müteahhit tarafından karşılanması gerektiği, ancak dava dışı müteahhidin söz konusu sözleşme kapsamında ödemesi gereken ... prim borcunu ödemediği, bu nedenle 25.018,55 TL olan sigorta prim borcunun davacı arsa sahipleri tarafından ödendiği, yüklenici ile arsa sahibi arasında yapılan kat karşılığı inşaat anlaşmasına göre yüklenicinin kazandığı kişisel hakların arsa sahibinin rıza ve muvafakati olmadan 3. kişilere temlik edilebileceği BK 162 ve 181. maddesi kapsamında bu hususun düzenlendiği, temlik işleminin ona bağlı bütün yan ve öncelik hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlayan bir işlem olduğu, böylelikle somut olayda müteahhit tarafından ödenmesi gerektiği ancak ödenmeyen ve davacı arsa sahipleri tarafından ödenen prim borcunun yükleniciden bağımsız bölüm daire satın almakla temlik alan sıfatı kazanan dolayısıyla yüklenicinin sorumluluğunda olan işler açısından onun halefi konumunda olan davalılar tarafından arsa payları oranında sorumluluklarının doğacağı kanaatine varılmış sözleşme gereğince 28262 arsa payından 16956 hissenin yükleniciye ait olduğu ve toplam prim borcu olan 25.018,55 TL'nin, toplam arsa payı olan 28262'ye bölümünden elde edilen miktarın davalıların arsa payları karşılığı ile çarpımı neticesinde her bir davalının sorumlu olduğu miktar hesaplandığı mahkemece her ne kadar keşif sonrasında rapor ve ek rapor aldırılmış ise de bilirkişilerce düzenlene raporlarda ödenen tüm ... prim borcunun devralınan bağımsız bölüme isabet eden arsa payı nazara alınarak mesuliyet tespiti yapılmadığı, ödenen tüm bedelin davalılar sayısına bölünerek hesaplama yapıldığı ancak bu durumda bağımsız bölüm satın alan davalıların kendi arsa payına düşenden fazlasını ödemek zorunda bırakılacağı bu durumun hukuka uygun olmayacağı kanaatine varıldığından bilirkişi hesaplamasındaki bu hususun yerinde görülmediği, bağımsız bölüm satın alan ve bu surette yükleniciye halef olan davalılar açısından ancak arsa paylarına isabet eden kısım yönünden temlik alan sıfatıyla yüklenicinin borcuna halef oldukları, bu miktarı aşan kısım yönünden katlanmak zorunda oldukları bir borç olmadığı da gözetilerek; ... 1248 tapu payı yönünden 1.104,48 TL'den, ... 1248 tapu payı yönünden 1.104,48 TL, ... 1248 tapu payı yönünden 1.104,48 TL, Mehmet Kocacuzun 1000 tapu payı yönünden 885,00 TL, ... 1238 tapu payı yönünden 1.095,63 TL, ... 1000 tapu payı yönünden 885,00 TL, ... 1248 tapu payı yönünden 1.104,48 TL, ... 1238 tapu payı yönünden 1.095,63 TL, ... 1248 tapu payı yönünden 1.104,48 TL, ... 1248 tapu payı yönünden 1.104,48 TL, ... 1248 tapu payı yönünden 1.104,48 TL, ... 1248 tapu payı yönünden 1.104,48 TL, Saliha Yıldız 1248 tapu payı yönünden mirasçıları Selim, Semih ve Selma'dan miras payları oranında, tahsili ile temerrüt tarihi olan 21.06.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan belirtilen miktarlara göre alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 01.10.2019 tarihli ve 2016/7397 Esas, 2019/3959 Karar sayılı kararıyla davacılar vekilinin tüm itirazları reddedilerek davacı arsa sahipleri ile dava dışı yüklenici arasında imzalanan 07.03.2003 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşaatın yapılmış olduğu ve inşaatta çalışan işçilerin ... prim borçlarının arsa sahipleri tarafından ödendiği konusunda ihtilaf bulunmadığı, arsa sahibinin akidinin Kitaş İnşaat şirketi olduğu, davalıların, yükleniciden bağımsız bölüm alan 3. kişi oldukları, yükleniciye bağımsız bölüm bedellerini ödeyerek bu bağımsız bölümlerin maliki oldukları, davalıların, sözleşmeye ilişkin hak ve borçları temlik almadıkları, sözleşmeye göre imal edilen birer bağımsız bölümü temlik aldıkları, bu temlikin, sözleşmeye ilişkin hakların devrini içermediği, bu nedenle inşaat maliyetiyle ilgili bedellerden temlik hükümlerine göre davalıların sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, davacıların akidi olan şirketten isteyecekleri ... prim borçlarını davalılardan istemesi mümkün bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi gerekçesi ile karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı arsa sahiplerinin dava dışı müteahhidin ödemesi gereken ... borcunu ödediği ve bu bedeli müteahhitten taşınmaz satın alan 3.kişi davalılardan talep ettiği, ... borcundan müteahhidin sorumlu olduğu, davalıların yükleniciye bağımsız bölüm bedellerini ödeyerek bu bağımsız bölümlerin maliki oldukları, davalıların sözleşmeye ilişkin hak ve borçları temlik almadıkları, bu sebeple davacının ödediği bedeli davalılardan rücu edemeyeceğinden kararı temyiz eden davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği, davalılar ..., ... ve ... 01.03.2016 tarihli kararı temyiz etmedikleri, bu sebeple bu davalılar yönünden önceki hüküm kesinleşmiş olduğundan davanın kısmen kabulü ile 1.104,48 TL'nin ...'den, 368,16 TL'nin ...'dan ve 368,16 TL'nin ...'dan 21.06.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bina henüz tamamlanmadan daire satın alan davalıların, dairelerini yükleniciden satın aldıklarının sabit olduğu, davalıların 2004 yılında inşaatı devam eden bir binadan, kat irtifakı tapusu almak suretiyle daire temlik almaları yüklenicinin arsa sahibine olan borçlarının da temlik alınması anlamına geleceği, kaldı ki sözleşmede yükleniciye düşen tüm borçların değil, iskan alınması için gereken ... prim borcuna yönelik tutarın talep edildiği, yüklenicinin, arsa sahibine olan borçlarını ifa etmemesi halinde, yükleniciden pay devralan 3. kişilerin tapu kayıtlarının dahi iptali mümkün iken yüklenicinin borcu olan ... primlerinin, yükleniciden arsa payı temlik alan 3 kişilerden talep etmesinin mümkün olmadığının bildirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davaya konu ... prim borcunun ödeme tarihi itibariyle binanın iskan belgesinin alınmamış olmasının, sözleşmeye göre yüklenicinin görevlerinin tamamlanmadığını, eksik ... olduğunu, resmi işlemlerinin tamamlanmadığını, kat mülkiyetinin alınamadığını gösterdiği, hukuki nitelemenin mahkemeye ait olacağı, davalıların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iskan için ödenmesi gereken ve arsa paylarına düşen borç kısmından sorumlu olacakları, bu halde de, vergi barışı yasası ile tanınan faiz indirimi peşin ödeme indiriminden faydalanarak ödeme yapan davacıların, davalı kat maliklerine davalıların sahip oldukları arsa payına göre borcu oranlayarak genel hükümlere göre rücu haklarının olacağı belirtilerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve özellikle davalıların dava konusu sözleşmeye ilişkin hak ve borçları temlik almadıkları, bu sözleşmeye göre imal edilen birer bağımsız bölümü temlik aldıkları, bu temlikin, sözleşmeye ilişkin hakların devrini içermediği, bu nedenle inşaat maliyetiyle ilgili bedellerden temlik hükümlerine göre davalıların sorumlu tutulmasının ve davacıların akidi olan şirketten isyetecekleri ... prim borçlarının davalılardan istemesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı harcın temyiz eden davacılardan alınmasına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
31.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.