"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada sözleşmenin feshi, sebepsiz zenginleşme davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalı arasında ... 4. Noterliğinin 15/01/1999 tarih ve 1121 yevmiye no.lu "Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi" düzenlendiğini, davalının binayı projesine aykırı şekilde inşaa ettiğini, kaçak durumdaki yapının ruhsata bağlanmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1-Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin inşaa ettiği binanın dairelerinin davacılar tarafından kiraya verildiğini, ruhsat ile ilgili sorunun parsel kaymasından ileri geldiğini, hukuki imkansızlık olduğunu, müvekkilinin kusuru olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2-Müdahale talep eden vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin taraflardan daire satın almasına ve bu konuda tüm edimlerini tamamen ve eksiksiz olarak yerine getirmesine rağmen bugüne kadar dairesinin tapusunu alamadığını, müvekkilinin dairede fiilen beş yıl oturmasına rağmen 2011 yılında arsa sahibi davacılar tarafından tahliye edildiğini ve başkalarına kiraya verildiğini belirterek, müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN 2011/443 ESAS SAYILI DAVADA:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşaa edilen binanın yıkılmadığını ve davalılarca kullanıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile TMK’nın 724. maddesi gereğince davaya konu taşınmazın değerinin arsa değerinden fazla olması halinde yapının bedeli mukabilinde müvekkili adına tesciline, aksi halde TMK’nın 723. maddesi gereğince bina değeri olarak 1.000,00 TL’nin mevduata uygulanan en yüksek faizle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaçak durumdaki yapının ruhsata bağlanmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.12.2013 tarihli ve 2011/234 Esas, 2013/624 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince davalının inşa etmesi gereken binayı ruhsata uygun olarak yapmadığı, bu haliyle binanın ruhsata elverişli hale getirilmesinin de imkansız olduğu, maddi değerinin bulunmadığı ve zorunlu olarak yıkılmak zorunda olduğu, davalı tarafın herhangi bir hak talep etmesi mümkün olmadığı, davacının davasında haklı olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin iptaline, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. ONAMA VE SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Onama Kararı
1- Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-birleşen dosyada davacı vekili ve fer’i müdahil vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2- Yargıtay (kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 09.12.2015 tarih ve 2014/8458 Esas, 2015/7972 Karar sayılı kararı ile, mahkemece hüküm fıkrasında "sözleşmenin feshine" karar verilmesi gerekirken, baştan itibaren objektif imkansızlık varmış gibi "sözleşmenin iptaline" şeklinde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamaya gereksinim göstermediği gerekçesiyle, kararın düzelterek onanmasına karar verilmiştir.
3- Yargıtay (kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin onama ilâmına karşı davalı-birleşen dosyada davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
4- Yargıtay (kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 07.11.2018 tarih ve 2016/3569 Esas, 2018/5172 Karar sayılı kararı ile, davacı vekilinin sair karar düzeltme itirazları reddedilmiş, 7143 sayılı Kanunun 16. maddesi uyarınca projeye aykırılıkların giderilmesi konusunda taraflarca müracaat yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararıyla, bozma ilâmına uyularak, bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın mevcut projesi ve ruhsatına aykırı, kaçak ... olduğunun tespit edildiği, bozma ilamı sonrası ... kayıt belgesine ilişkin yapılan sorgulamalarda dava konusu taşınmaza ilişkin mevcut ve geçerli bir ... kayıt belgesinin olmadığının bildirildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı yüklenici tarafından edimlerin gereği gibi yerine getirilmemesi sebebiyle feshi gerektiği, birleşen dosya bakımından her türlü bina inşaatının yerel idarenin tasdikli projesine uygun yapılmasının zorunlu olduğu, kaçak inşaatın yıkımının gerektiği, yıkılacak yerlerle ilgili olarak kazanılmış ekonomik değerden söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, sözleşmesinin feshine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-birleşen dosyada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-birleşen dosyada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; arsa maliklerinin binayı hala kullandıklarını ve daireleri kiraya verdiklerini, böylece sebepsiz zenginleştiklerini, parsel kayması nedeniyle iskan verilemediğini, müvekkilinin kusurlu olmadığını, imar barışı kapsamında yapılan başvuruda harcın kötüniyetli şekilde yatırılmadığını, daha sonra düzenlenen ... kayıt belgesinin ise idare tarafından haksız şekilde iptal edildiğini, hükmedilen vekalet ücreti ve karar harcının hatalı olduğunu belirterek, kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl dava bakımından arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan fesih, birleşen dava bakımından ise tescil, olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
818 sayılı Borçlar Kanununun 355. ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428. maddesi ile 439. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Mahkemece uyulan bozma ilâmı doğrultusunda araştırma yapılarak, yasal hale getirilmesi mümkün olmayan yapıların ekonomik değeri olmayacağı ve bedeli istenemeyeceğinden asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla, mahkemece verilen kararda isabetsizlik görülmemiştir.
3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı harcın istek halinde temyiz eden ilgiliden alınmasına,
Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
18.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.