Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3465 E. 2023/4202 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, davalı şirket ile dava dışı iki şirket arasında imzalanan danışmanlık hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak hakkının, davacıya ait adi ortaklığa devredildiğini ileri sürerek alacak davası açmıştır. Davalı ise, davacının ve adi ortaklığın sözleşmeye taraf olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı adi ortaklığın, davalı şirket ile imzalanan sözleşmede taraf olmadığı, sözleşme eki ile de sadece fatura gönderme yetkisi verildiği, alacağın devrine ilişkin temliknamenin de davalı şirket tarafından imzalanmadığı gözetilerek, davacının sözleşmeden kaynaklanan bir alacak hakkının bulunmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/421 E., 2022/829 K.

Taraflar arasında açılan danışmanlık hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Tecnicas Reunidas S.A. isimli şirket ile müvekkili ... ve dava dışı ...’in ortak olduğu BF Uluslararası Danışmanlık ...-... Adi Ortaklığı ve dava dışı FX Teknolojik ve Kurumsal İşbirliği Sanayi Danışmanlık ve Dış Ticaret Ltd. Şti. arasında, 01.02.2011 tarihli Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca adı geçen adi ortaklığın Türkiye'de davalı şirketin petrol üretim ve doğalgaz sektöründe faaliyette bulunması için aracılık ve danışmanlık hizmetleri sağlaması karşılığında proje bazında belirlenen hizmet bedelinin davalı tarafından adi ortaklığa ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin A sayılı Ek’inde, Erzincan ilinde BOTAŞ’ın “Doğalgaz Kompresör İstasyonu” projesi için davalı yan ile anlaşma imzalanması amacına yönelik hizmetlerin adi ortaklığın sözleşme uyarınca sağlayacağı hizmetlere karşılık “seçilmiş proje” olarak tanımlandığını, sözleşmenin A sayılı Ek'inde proje bütçesi 80.000.000-USD olarak belirtilmiş olup, seçilmiş projenin gerçekleştirilmesi halinde danışmanlık hizmet bedelinin proje bütçesinin %3’ü olarak 2.400.000 USD olacağının açıkça ifade edildiğini, ayrıca ödemenin yapılacağı banka hesabı olarak da “T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Köroğlu Şubesi nezdinde yer alan adi ortaklık namına açılmış olan hesabın açıkça belirtildiğini, sözleşmenin 5. maddesinde ödemelerin proje kapsamında Tecnicas’ın iş sahibine yani kendi müşterisine hak edişlerden dolayı keseceği faturalar ve buna bağlı olarak alacağı bedellere oranlanarak adi ortaklığa yapılacağının belirtildiğini, aynı maddenin devamında da davalı Tecnicas’ın proje kapsamında ödemelerini BOTAŞ’dan aldığı anda adi ortaklığın da sözleşmeden doğan hizmet bedelinin vadesinin geleceğini ve ödemeyi hak edeceğinin belirtildiğini, bu doğrultuda Tecnicas’ın BOTAŞ’tan alacağı ödemeler nispetinde adi ortaklığa da sözleşmeden doğan hizmet bedelini ödemesi gerektiğini ve halen ödememiş olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin adi ortaklık hissesine tekabül eden alacağının tespit edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.200.000-USD alacağından şimdilik 10.000-USD’lik kısmına karşılık gelen 21.338,00 TL bedelin davalının BOTAŞ'tan aldığı hak ediş tarihlerinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasında Ankara 56. Noterliği 02/02/2011 tarihli ortaklık sözleşmesi ile BF Uluslararası Danışmanlık ...-... ismi ile adi ortaklık sözleşmesi bulunduğunu, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan ve müvekkilince dava dışı Tecnicas Reunidas S.A. isimli şirket aleyhine açılan alacak davasında adi ortaklığın diğer tarafını oluşturan davalının davaya muvafakatinin ve katılımının sağlanamaması nedeni ile iş bu davanın açılmak zorunda kalındığını ileri sürerek, birleştirme talep edilen Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2014/285 esas sayılı davasında, irade beyanına kaim olmak üzere davalı adına muvafakat verilerek Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde daha önce açılan 2014/285 Esas no'lu dosya ile hukuki ve fiili bağlantı bulunması sebebiyle birleştirme kararı verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının huzurdaki davayı açmaya ehliyeti olmadığını, davacının dosyaya sunduğu sözleşme incelendiğinde sözleşmenin taraflarının sadece müvekkil şirket ile dava dışı FX Teknolojik ve Kurumsal İşbirliği Sanayi Danışmanlık ve Dış Ticaret Ltd. Şirketi olduğunu, bu durumun hem sözleşme metninden, hem de sözleşme Ek A’dan açıkça anlaşıldığını, ne davacının ne de dava dışı BF Uluslararası Danışmanlık - ... ... Adi Ortaklığı’nın bu sözleşmeye hiçbir şekilde taraf olmadığının görüldüğünü, sözleşme Ek A’ya göre dava dışı FX Teknolojik ve Kurumsal işbirliği Sanayi Danışmanlık ve Dış Ticaret Ltd. Şirketinin davacı ve dava dışı ...’in ortak olduğu dava dışı BF Uluslararası Danışmanlık - ... Bülent Ispir Adi Ortaklığı’nı müvekkil şirketten hizmet bedelini tahsil etmekle değil, sadece müvekkil şirkete fatura göndermekle yetkilendirildiğini, sözleşme ve eklerinde fatura bedelini müvekkil şirketten tahsil etmekle de yetkili olduğuna ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığını, davacının ve dava dışı ...’in ortak olduğu dava dışı BF Uluslararası Danışmanlık - ... ... Adi Ortaklığı’nın müvekkili şirketten herhangi bir alacağı olsa idi dahi adi ortaklığın bütün ortaklarının birlikte hareket ederek huzurdaki davayı ikame etmelerinin gerektiğini, davacının kısmi dava açmasında hukuki yararının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Birleşen dava davalısı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl davada davalı olan Tecnicas Reunidas isimli şirket ile dava dışı FX Teknolojik ve Kurumsal İşbirliği Sanayi Danışmanlık ve Dış Ticaret Ltd. Şti. arasında imzalan sözleşme uyarınca danışmanlık hizmetlerinin dava dışı FX Teknolojik ve Kurumsal İşbirliği Sanayi Danışmanlık ve Dış Ticaret Ltd. Şti. tarafından verildiğini, kendisinin de ortağı olduğu BF Uluslararası Danışmanlık ...-... adi ortaklığı tarafından asıl davada davalı olan Tecnicas Reunidas A.S. isimli şirkete danışmanlık hizmeti verilmediğini, bu nedenle herhangi bir hak talep etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; adi ortaklık tarafından açılacak davaların bütün ortaklar tarafından birlikte açılması gerektiği, birlikte dava açılmadığı takdirde ise diğer ortağın davaya muvafakatinin alınması muvafakat vermeyen ortak olursa onun hakkında ayrı bir dava açılmak suretiyle taraf teşkilinin sağlanması gerektiği, bu nedenle mahkememizce 19.03.2015 tarihli duruşmada davacıya süre verilerek davaya muvafakatı temin edilemeyen diğer ortak olan ...'e karşı dava açılması sağlandığı, açılan davada verilen Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/953 Esas, 2015/148 Karar sayılı birleştirme kararı ile de taraf teşkili ikmal edilmek suretiyle yargılamaya devam olunduğu, davaya konu 01.02.2011 tarihli sözleşmenin, asıl davada davalı Tecnicas Reunidas A.S. isimli şirket ile dava dışı FX Teknolojik ve Kurumsal İşbirliği Sanayi Danışmanlık ve Dış Ticaret Ltd. Şti. arasında imzalanmış olduğu, 09.02.2011 tarihli ek sözleşmenin ise 01.02.2011 tarihli sözleşmeye ek niteliğinde olup, bu sözleşmenin konusunun dava dışı FX Ltd. Şti’nin, asıl davada davalı olan şirkete fatura düzenleyip göndermesi için davacının da sözleşme tarihinde ortağı bulunduğu BF Uluslararası Danışmanlık ... - ... adi ortaklığının görevlendirilmesine ilişkin ve bununla sınırlı olduğu, buna göre davacının ortağı bulunduğu BF Uluslararası Danışmanlık ... - ... adi ortaklığının anılan sözleşmelerde taraf olmadığı anlaşıldığı, her ne kadar dosya içerisinde mübrez 31.03.2012 tarihli temlikname ile BF Danışmanlık Adi Ortaklığının 01 Şubat 2011 tarihli sözleşme gereğince dava dışı FX Ltd. Şti. ve asıl davada davalı olan Technicas’dan olan 146.000,00 USD + %18 KDV alacağını; dava dışı Proje Yönetim Ltd. Şti.’ne temlik etmiş olduğu, anılan temliknamenin altının dava dışı Fx Firmasını temsilen ... ile BF Danışmanlık Adi Ortaklığı adına ... ve ... tarafından imza edildiğinin anlaşıldığı, davacı adi ortaklığın davalı şirketten olan alacağının varlığının sabit olduğu ileri sürülmüş olsa da anılan temliknamenin asıl davada olan davalı Technicas şirketi tarafından imzalanmamış olması nazara alındığında davalı şirketin dahili olmaksızın tanzim edilen iş bu temliknamenin davacı adi ortaklığın alacağının varlığına delil olarak değerlendirilmesi mümkün görülmediği, birleşen Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/953 Esas, 2015/148 Karar sayılı dava dosyası bakımından; az yukarıda izah edildiği üzere birleşen davanın asıl davada taraf teşkilini sağlamak üzere usulen açılan bir dava olduğu, asıl davada davacının sözleşmeden taraf sıfatının bulunmaması nedeni ile davanın reddine karar verilmiş olması nazara alındığında, birleşen davanın da reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle asıl davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Asıl dava ve birleşen dava davacısı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının sözleşmenin tarafı olduğunu, aksi halde dahi BK 129.md bağlamında 3.kişi (adi ortaklık) yararına akdedilmiş sayılması gerektiğini, Tecnicas ile FX Danışmanlığın sözleşmenin ekini 25.11.2011 tarihinde değiştirmelerinin adi ortaklığın bu yönde bir iradesi bulunmaması sebebiyle yok hükmünde olduğunu, adi ortaklık taraf olmadığı bir sözleşmenin ekini imzalamak suretiyle "lehine tanınmış bulunan alacak hakkını kullanmak istediğini" açığa vurduğu ve adi ortaklığı sözleşmenin tarafı olarak kabul ettiğini, adi ortaklığın 31.03.2012 tarihli sözleşme ile Tecnicas Reunidas S. A.'dan olan alacağını dava dışı Proje Yönetim Limited Şirketine devrettiği sözleşmenin değerlendirilmediğini, adi ortaklığın kuruluş amacının davalı Tecnicas Reunidas S.A.'ye sözleşmede belirtilen hizmetin sağlanması olduğunu, danışmanlık sözleşmesi 01.02.2011 tarihinde kurulmuş ve esas dosya davalısı Tecnicas Reunidas S.A. ile birleşen dosya davalısı ... arasında imzalandığını, sözleşmenin 5.md ücretin kurulacak adi ortaklığa ödeneceğinin açıkça belirtildiğini, akabinde de müvekkili ile Özal Fakir arasında adi ortaklık kurulduğunu, adi ortaklığın kurulmasını takiben 09.02.2011 tarihinde protokol ek - A Tecnicas ile FX Danışmanlık'ca imzalandığını, bu nedenlerle hükmü istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre asıl ve birleşen davada davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemesi gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerini tekrar ederek bu nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.

2. İlgili Hukuk

TBK 394. maddesi ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.