Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3476 E. 2023/3985 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan eksik işler bedeli, gecikme tazminatı ve yüklenicinin alacağı talebi.

Gerekçe ve Sonuç: İmar mevzuatına aykırılıktan kaynaklanan ceza tutarından yüklenicinin sorumlu olduğu, iskan alım yükümlülüğünün yüklenicide bulunduğu ve iskan ruhsatının iptal edilmesi sebebiyle iskan alımı için gerekli masrafların eksik iş bedeline dahil edilmesi gerektiği gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/613 E., 2022/764 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı ile davalı karış davacı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Büyükçekmece İlçesi, 399 ada, 15 ve 16 parsellerin birleştirilmesiyle oluşturulacak yeni parselde davalı yanca inşaat yapılması konusunda sözleşme yapıldığını, sözleşmeye istinaden 06/04/2010 tarihinde yapı ruhsatının alındığını ve işe başlandığını, sözleşmenin 4. Maddesi uyarınca yapı ruhsatının alınmasından itibaren 18 ay içinde inşaatın bitmiş olması ve iskan ruhsatı alınarak işin teslim edilmesi gerektiği halde ve aynı maddede zikredilen 6 aylık ek süre dahi geçmesine rağmen dava tarihine kadar işin bitirilmediğini, bu nedenle sözleşmenin 4/2. maddesi uyarınca Büyükçekmece 3. Noterliği'nin 12/05/2014 gün ve 6145 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğinin karşı tarafa ihtar edildiğini, yine Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/18 Değişik iş sayılı dosyasında bilirkişi vasıtası ile eksik işler ve gecikmeden doğan alacak miktarının tespit ettirildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalının yaptığı eksik ve ayıplı inşaat değeri olan 799.867,00 TL ile geç teslimden doğan 315.900,00 TL cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmeye konu inşaatın gecikmesinden dolayı bir takım işlerin eksik kalmasında müvekkilinin kusurunun olmadığını, davacı tarafın sözleşmeye konu taşınmaz ile ilgili projeyi 3 kez değiştirdiğini, bağımsız bölümler arasındaki duvarların da davacının isteği ile yıkıldığını, yine dükkanın zamanında bitirildiğini ve kiraya verildiğini, her iki tarafın da söz konusu taşınmazdan kira geliri aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

KARŞI DAVA

Davalı- karşı davacı yüklenici vekili karşı dava dilekçesi ile; inşaatın bitirilerek iskan ruhsatının alındığını, sözleşmenin 2.maddesi ile davacıya 350.000,00 TL ödeme yapıldığı, bu ödemenin iadesi şartlarının sözleşmede düzenlendiği, şartların gerçekleşmesine rağmen davacının bu bedeli ödemediğini ileri sürerek; 350.000,00 TL nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre davacı-karşı davalı yana kendisine ait meskenlerdeki eksik ve kusurlu işlerden dolayı isabet eden bedelin 145.415,30 TL ve ortak alanlardaki eksik ve kusurlu işlerden dolayı isabet eden miktarın ise 35.495,10 TL olmak üzere toplam 180.910,40 TL olduğu, davacı-karşı davalının gecikme tazminatı talebi yönünden ise yapılan hesaplamada tazminat tutarının 73.800,00 TL olarak belirlendiği, karşı dava yönünden ise; davacı-karşı davalı tarafından alınan 350.000,00 TL borç paranın inşaat süresince kısmen çek, kısmen nakit para, kısmen de malzeme olarak fazlasıyla ödendiği, akabinde taraflar arasında bu konuda 18/09/2012 tarihli mutabakat tutanağının tanzim edildiği, buna göre davalı-karşı davacı tarafın imzasına karşı çıkmadığı 18/09/2012 tarihli "tutanak" başlıklı belge ile arsa sahibinin yükleniciye olan borcunun ödendiğinin sabit olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile toplam 254.710,40 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı davacı tarafca açılan davanın ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı arsa sahibi vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, bilirkişinin binanın teslim edilmesi gereken tarih olarak en son tadilat projesinin ruhsat onay tarihini esas aldığını ve buna göre binanın teslim tarihi olarak 18/05/2013 tarihini kabul ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı yapılan son tadilat projesi ve bina eksik olduğu halde alınan “yapı kullanım ruhsatı” nın müvekkilinin bilgisi ve onayı dışında yapıldığını, bu nedenle Büyükçekmece Belediyesi'ne yapılan başvuru üzerine eksik imalat nedeniyle binanın yapı kullanım ruhsatının iptal edildiğini, projeye aykırı olarak yapılan kısımların ise yıkılmasına ve imara aykırılık nedeniyle para cezası tahsiline karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Davalı- karşı davacı yüklenici vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından iskan alındığını lakin gerekli incelemeler yapılmadan hazırlanan bilirkişi raporunda tam aksi yönde tespitte bulunulduğunu, 18/09/2012 tarihli belgenin tek başına borcunu ortadan kaldıran bir belge olmadığını, söz konusu belge uyarınca karşı tarafın 350.000,00 TL ödemeye ilişkin yaptığını iddia ettiği işleri yapmadığını, davaya konu binada ki eksik işler için hüküm altına alınan 180.910,40 TL işler ile 350.000,00 TL karşılık yapıldığı iddia edilen işler aynı olduğunu, gecikme tazminatından müvekkilinin sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin alacağı ödenmediğinden eksik işlerin bitirilemediğini ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı - karşı davalının davalıdan, ortak alanlardaki eksik ve kusurlu işler bedeli ile gecikme tazminatı taleplerine ilişkin alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, karşı dava yönünden dosyada mevcut 18/09/2012 tarihli "Tutanak" başlıklı belgede sözleşme kapsamında arsa sahibine yüklenici tarafından borç olarak verilen 350.000,00 TL'nin ödendiği yazılı olduğundan ve HMK'nın 200/1.madde hükmü uyarınca yazılı belgenin aksinin ancak aynı değerde bir belge ile ispatlanması gerektiğinden, ispat yükü kendisinde olan davalı yanca belgenin aksi ispat edilemediğinden mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek, taraf vekillerinin başvuruları esastan reddedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Taraf vekilleri temyiz dilekçelerinde, istinaf dilekçelerinde ileri sürdükleri sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüşlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davada taraflar arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan eksik işler bedeli ile gecikme tazminatı alacağının tahsili, karşı davada ise yüklenicinin alacak talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 vd maddeleri.

3. Değerlendirme

3.1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3.2. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; taraflar arasında bila tarihli ve adi yazılı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılmış, bu sözleşme ile asıl davada davalı yüklenici dava konusu parsellerin tevhidi ile oluşacak yeni parsel üzerine bodrum, zemin ile 3 adet normal kattan oluşan bir bina yapıp teslim etme işini üstlenmiştir.

Dosya kapsamında, sözleşmeye konu 399 ada, 15 ve 16 nolu parsellerin tevhidi ile 23 nolu yeni parselin oluştuğu, 06/04/2010 tarihinde toplam 21 adet bağımsız bölüm için, 18/11/2011 tarihli tadilat ruhsatıyla ise toplam 8 adet bağımsız bölüm için inşaat ruhsatının alındığı, kat irtifakının 22.03.2012 tarihi itibariyle kurulduğu, akabinde de 19.03.2014 tarihli 2 adet dükkan ile 6 adet daire olmak üzere toplam 8 adet bağımsız bölüme ilişkin iskan ruhsatının alındığı tespit edilmiş, binadaki eksiklikler ve imara aykırılık durumundan dolayı davacı-karşı davalı tarafça Büyükçekmece Belediye Başkanlığına 04.03.2016 tarihli dilekçeyle yapılan başvuru üzerine iskan ruhsatının iptal edildiği anlaşılmıştır.

Kat karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde, yüklenicinin temel borcu yapıyı imar mevzuatına, ruhsatına, onaylı projesine uygun olarak inşaa etmesidir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre imara aykırılıktan dolayı kesilen cezanın davacı arsa sahibine isabet eden çatı katındaki dairenin imara aykırı olarak yapılan çatı arası piyes bölümünün 718,97 m²'sine ilişkin olduğu belirlendiğinden bu ceza hesaplamaya dahil edilmemiş ise de; eserin imar mevzuatına uygun şekilde yapımı yükleniciye ait olduğundan, ceza tutarından yüklenici sorumludur. Kaldı ki, imara aykırı olduğu bildirilen dava konusu 8 no.lu bağımsız bölüm kat irtifakı ile yüklenici adına tescil edilmiştir.

Bununla birlikte, anahtar teslim kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde iskan alma yükümlülüğü de yükleniciye ait olup, dosya kapsamında iskan ruhsatı iptal edilmiş bulunduğundan, iskan alınması için gereken masraflarla ilgili Belediyeden sorularak ödenmesi gereken SGK prim borcu ve diğer borçlar da dahil edilip eksik iş bedeli belirlenmelidir.

3.3. Mahkemece yapılacak iş; imara aykırılıktan dolayı arsa sahipleri aleyhine para cezası kesilip kesilmediği, kesildiyse ödenip ödenmediği hususları Belediyeden sorulmak, iskan alımı için gerekli diğer masrafların da karar tarihine yakın tarihe göre hesaplattırılarak, bilirkişi tarafından hesaplanan eksik iş bedeline dahil edilmesinden ibarettir. Bu hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı- karşı davacı vekilinin tüm, davacı- karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı- karşı davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı karşı davalıya iadesine,

Aşağıda yazılı harcın temyiz eden davalı karşı davacı ...'den alınmasına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.11.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Mahkemece verilen kararın taraflarca temyizi üzerine, davalı- karşı davacı vekilinin temyiz talepleri reddedilmiş, davacının temyiz taleplerinin kabulü ile hüküm bozulmuştur.

Sayın çoğunluk ile aramızda, işin esasına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ayrık düştüğümüz husus, davalıdan onama harcı alınıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır.

Bilindiği üzere Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 73. maddesi “Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.” şeklindedir.

Harçlar Kanununa ekli 1 sayılı Tarifenin III- Karar ve ilam harcı, 1.Nispi harç, e) “yukarıdaki nispetler Bölge Adliye Mahkemeleri,…ve Yargıtay’ın tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararları için de aynen uygulanır.” demektedir.

Bu mevzuat esas alındığında, Yargıtay tarafından karar ve ilam harcı alınabilmesi için kararın ya onanması gerekecek, ya da işin esasının hüküm altına alınması gerekecektir. Onama kararı da hiç şüphesiz işin esasına ilişkin bir karar olmakla, tarifede belirtilen “işin esasının hüküm altına alınması” Yargıtay’ın ilk derece mahkemesi sıfatıyla çözümlediği uyuşmazlıklardır. Taraflardan birinin temyiz talebinin reddedilmesi, işin esasının hüküm altına alınması niteliğinde değildir. Diğer yandan hükümde tasdik edilen bir kısım da bulunmamaktadır. Hiç şüphesiz eğer Yargıtay ilamında bir takım talepler bakımından onama kararı, bazı talepler için de bozma kararı verilmişse, onanan kısım için onama harcı alınacaktır.

Somut uyuşmazlıkta olduğu gibi ortada bir onama kararı olmadığından, Anayasa gereğince yorum yoluyla harç almak ta mümkün bulunmadığından sayın çoğunluğun onama harcı alınmasına ilişkin görüşüne katılmıyorum.