"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/327 E., 2022/211 K.
DAVA TARİHİ : 23.09.2014
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul-Ret
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden reddine, davalı ... yönünden ise, kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında dava konusu binaya giydirme ... yapılması hususunda sözleşme imzalandığını, sözleşmeye konu binanın şirket ortaklarından ...’ın babası ... ait olduğu, işin tesliminden sonra şirketin bu binada ek işyeri açarak faaliyete başladığını, imzalanan 03.08.2011 tarihli yüklenici ve işveren sözleşmesi gereği davalı tarafından toplam 128.716,00 TL ödediğini, davalının sözleşme gereği 200.000,00 TL + KDV ödemesi gerekirken KDV ödemediğini, bunedenle KDV dahil 199.161,81 TL miktarlı 14.06.2012 tarihli fatura düzenlendiği ve davalıya 16.06.2012 tarihinde tebliğ edildiğini, 10.07.2012 tarihinde icra takibine geçildikten sonra davalının takibe itiraz ettiğini, tüm bu nedenlerden dolayı davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin davacı şirket ile dava dışı...tarafından imzalandığını, davalı şirketin, davacı şirkete herhangi bir borcun olmadığını, davacı şirket ile borç doğuracak bir işlemi bulunmadığını, sözleşme taraflarının...ve davacı şirket olduğunu, davalı şirketin sözleşmeye taraf olmadığını, davacı şirketin işin yapıldığı adreste kiracı sıfatı ile yerleşik olduğunu, bunun dışında bir bağlantı bulunmadığını, bu nedenle davacı şirket tarafından gönderilen 14.06.2012 tarih 248128 sıra nolu faturanın ... 8. Noterliğinden keşide edilen ihtarname ile iade edildiğini, faturanın davacı tarafından cevabı ihtarname ile bir kez daha gönderildiğini, davalı şirketin faturayı bir kez daha iade ettiğini, davacı şirkete yapılan ödemelerin borcun muhatabı olan dava dışı...tarafından yapıldığını, ayrıca...adına ... 30.10.2011 keşide tarihli 2943848 numaralı çek ile 50.000,00 TL daha ödeme yapıldığı, davacının bu ödemeye ilişkin dava dilekçesinde açıklama yapmadığını, davalı ...’ın sözleşmeyi babası ... temsilen imzaladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.04.2016 tarihli ve 2014/933 Esas, 2016/289 Karar sayılı kararı ile sözleşmenin ... tarafından imzalandığı, davalı şirketin ünvanının ve ve şirket yetkilisinin imzasının sözleşmede yer almadığı, bu nedenle şirket hakkında yapılan itirazın doğru olduğu, bilirkişi raporunda davacı tarafın ticari kayıtlarında davalı şirketin borçlu olarak görüldüğü tespit edilmiş ise de; bu husunun davalı şirketin aile şirketi niteliğinde olmasından kaynaklandığı, sözleşme uyarınca davacı tarafça tahsili gereken bedelin 70.445,81 TL olduğu, davalı tarafın icra dosyasına yapmış olduğu itirazın haksız ve davacı tarafın alacağını geç almasına sebep olacak nitelikte bulunduğu belirtilerek davacı tarafın davalı ... Teks.San.ve Tic.Ltd.Şti aleyhine açmış olduğu davasının reddine, davalı tarafın talep ettiği kötü niyet tazminat taleplerinin reddine, davacı tarafın Davalı ... hakkında açtığı davasının kısmen kabulü ile, davalı tarafın ... 20. İcra Dairesinin 2012/13455 sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın 70.445,81 TL asıl alacak, takip tarihinden sonra değişen oranlarda asıl alacağa ticari faiz yürütülmesine yönelik itirazın iptaline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine; davacı tarafın Davalı ... hakkında talep ettiği icra inkar tazminat talebinin kabulü ile; (70.445,81 TL) nin %20'si oranında 14.089,16 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 14.11.2019 tarihli ve 2016/6543 Esas, 2019/4756 Karar sayılı kararıyla onanmıştır.
3. Yukarıda belirtilen Yargıtay ilamına karşı süresi içinde davalı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
4. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 18.03.2021 tarihli ve 2020/980 Esas, 2021/1000 Karar sayılı kararı ile davalı ...’ın diğer karar düzeltme talepleri reddedilerek taraflar arasında imzalanan sözleşmenin, 01.02.2012'de yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK 480. maddesinde ifade edilen götürü bedelli sözleşme olduğu, götürü bedelli işlerde yüklenicinin işi kararlaştırılan bedelle yapmak zorunda olduğu, götürü bedel eser sözleşmelerinde iş bedelinin eserin eksik ve ayıpları gözetilerek tüm işe göre oranı bulunarak ve bu oran sözleşme bedeline uygulanarak tespit edilip kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanacağının kabul edildiği, somut olayda; davalı ...'ın cevap dilekçeside, işin tamamlanmadığını ve Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/123 D. İş numaralı dosyası ile eksik işlerin tespit ettirildiğini ileri sürmesine rağmen mahkemece, eksik iş savunması üzerinde durulmadan ve dosya üzerinden alınan rapora göre hüküm kurulduğu, kabule göre de; İİK'nın 67/2. maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalının itirazının haksız olması yanında alacağın likid yani hesaplanabilir olmasının gerektiği, davacının alacağı hesaplanırken bilirkişi raporuyla iş bedeli belirlendiğinden alacağın likid olmadığı, bu durumda icra inkar tazminatına da hükmedilmesinin hatalı olduğu, mahkemece yapılacak işin; konunun uzman bilirkişi ile mahallinde inceleme yapılarak tespitteki bulgular ve teknik değerlendirmeler de irdelenerek yapılan işin eksik ve kusurları dikkate alınmak suretiyle tüm işe göre yapılan işin fiziki oranın bulunup, bu oranın sözleşme fiyatına uygulanıp, bulunacak bedelden kanıtlanan ödemelerin mahsubundan sonra davacı yüklenicinin hak ettiği alacağının tespiti ile hüküm altına alınmasından ve icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesi olduğu belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile binanın dış ... kaplamasının tamamlanmış olduğu, dış cephede bulunan vasistas pencerelerde sözleşmede kararlaştırılan "Rota" marka açma kapama mekanizması yerine "Alcas" marka açma kapama mekanizması kullanıldığı, kullanılan mekanizmaların daha ucuz olması nedeniyle toplam bedelden 36 adet X 25 TL= 900,00 TL hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, sundurmanın yapılmamış olduğu tespit edilmekle birlikte ve sözleşme ile yapılacak işlerin bedelinin götürü usulde 200.000,00 TL + KDV olarak belirlenmiş olmasına ve sözleşmenin ekinde bulunan "... kaplama metraj ve keşif özeti cetveli"nde 12 kalem işin fiyatları ayrı ayrı belirlenmiş olmasına rağmen sundurma bedelinin keşif özetinde nazara alınmamış olması nedeniyle bu miktarın toplam bedele dahil olmadığı ve bu nedenle herhangi bir tenkise mahal olmadığı, sonuç olarak davacı tarafından takip dayanağı olarak gösterilen 14.06.2012 tarihli ve KDV dahil 199.161,81 TL miktarlı faturaya konu işlerin davacı tarafından yapılarak tamamlanmış bir şekilde davalıya teslim edildiği, yapılan işin toplam bedelinin 199.161,81 TL olduğu, yapılan ödemeler mahsup edildiğinde bakiye alacağın 70.445,81 TL olduğu, bu miktardan sözleşme dışı ve daha ucuz olan pencere açma kapama kolu kullanılmış olması nedeniyle 36X25 TL=900,00 TL hakkaniyet indirimi yapılacak olduğunda 70.445,81 TL-900,00 TL = 69.545,81 TL alacaklı belirtilerek davalı ... Teks. Ltd. Şti. aleyhine açılmış olan davanın reddine, dosya kapsamıyla davacının kötü niyeti ispat edilemediğinden davalının davacıdan aleyhine talep ettiği kötü niyet tazminat talebinin reddine, davalı ... aleyhine açılmış olan davanın kısmen kabulü ile davalıların ... 20. İcra Müdürlüğünün 2012/13455 Esas sayılı takip dosyasına konu alacağa yönelik itirazlarının 69.545,81 TL asıl alacak bakımından iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının tahsili yönündeki talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı temyiz dilekçesinde özetle; sözleşmenin 2 maddesinin m fıkrasında; "giriş için saçak, mevcutta çizilen 3 boyutlu resimdeki saca veya daha başka tasarımlar çizilerek işverenin beğeneceği tasarımda kararlaştırılıp onaylanmasından sonra ister panelden ister ise lamine rodajlı camdan ön giriş kapı üzerine 1 adet sundurma""giriş için saçak, mevcutta çizilen 3 boyutlu resimdeki saca veya daha başka tasarımlar çizilerek işverenin beğeneceği tasarımda kararlaştırılıp onaylanmasından sonra ister panelden ister ise lamine rodajlı camdan ön giriş kapı üzerine 1 adet sundurma" yapılmasının kararlaştırıldığı, keşif ile yapılmadığı tespit edilmesine rağmen eksik iş olarak değerlendirilmediği, ayrıca ödemelerin hepsinin dikkate alınmadığı, dava dilekçesinin 7 numaralı ekinde yer alan ödeme dekontunun değerlendirilmediği, gecikmeden kaynaklanan bedelin hesaplanmadığı belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve takibin devamı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununu 428 inci maddesi ile 437. maddesi,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 vd maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve özellikle tüm ödemelerin incelenerek kanıtlanan ödemelerin mahsup edildiği, işin teslimi sırasında ifaya ekli ceza yönünden hakların saklı tutulduğunun iddia edilip ispatlanmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, davanın reddine karar verilmiştir.
2.Usuli kazanılmış hak, 1086 sayılı HUMK'un yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında tanımlanmış olup, içtihihadı birleştirme kararında; Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usulî kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hukuka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş bulunması bakımından usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup, kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe giren ilk halinde usuli kazanılmış hakka yer verilmemişse de bu ilkenin uygulanması, Yargıtayın içtihatları ile HMK’nın 177/2. maddesine 22.07.2020 tarih ve 7251 sayılı Kanun'un 18. maddesi ile yapılan ek düzenlemeye kadar devam etmiştir. Bu ek düzenleme ile “Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz” maddesi ile HMK’da hüküm altına alınmış olup usuli kazanılmış hakların korunacağı bu şekilde hükme bağlanmıştır.
Usuli kazanılmış hak kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle Yargıtayca da re'sen dikkate alınır. Yargıtayın bozma kararı nedeniyle doğan hak iki çeşit olup, (1) mahkemenin Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına kazanılmış hak, (2) bazı konuların bozma kararının kapsamı dışında kalması ile doğan usuli kazanılmış haklardır. Mahkemenin Yargıtay bozma kararına uymuş olması halinde bu uyma kararı ile bağlı olup, usuli kazanılmış hak ilkesi uyarınca lehine bozulan taraf yararına araştırma ve inceleme yapması zorunludur. Yargıtayın ve Dairemizin istikrarlı uygulamaları da bu yöndedir.
Bu anlatımlar çerçevesinde somut olay incelendiğinde; Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 18.03.2021 tarihli ve 2020/980 Esas, 2021/1000 Karar sayılı kararı ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin götürü bedelli sözleşme olduğu, götürü bedel eser sözleşmelerinde iş bedelinin eserin eksik ve ayıpları gözetilerek tüm işe göre oranı bulunarak ve bu oran sözleşme bedeline uygulanarak tespit edilip kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanacağının kabul edildiği, somut olayda; davalı ...'ın cevap dilekçeside, işin tamamlanmadığını ve Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/123 D. İş numaralı dosyası ile eksik işlerin tespit ettirildiğini ileri sürmesine rağmen mahkemece, eksik iş savunması üzerinde durulmadan karar verildiği, konunun uzman bilirkişi ile mahallinde inceleme yapılarak tespitteki bulgular ve teknik değerlendirmeler de irdelenerek yapılan işin eksik ve kusurları dikkate alınmak suretiyle tüm işe göre yapılan işin fiziki oranın bulunup, bu oranın sözleşme fiyatına uygulanıp, bulunacak bedelden kanıtlanan ödemelerin mahsubundan sonra davacı yüklenicinin hak ettiği alacağının tespit edilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulduğu ve mahkemece de bozmaya uyulmasına rağmen hükme esas alınan raporda; sundurmanın yapılmamış olduğu tespit edilmekle birlikte ve sözleşme ile yapılacak işlerin bedelinin götürü usulde 200.000,00 TL + KDV olarak belirlendiği, sözleşmenin ekinde bulunan "... kaplama metraj ve keşif özeti cetveli"nde 12 kalem işin fiyatları ayrı ayrı belirlenmiş olmasına rağmen sundurma bedelinin keşif özetinde nazara alınmamış olması nedeniyle bu miktarın toplam bedele dahil olmadığı ve herhangi bir tenkise mahal olmadığı kanaatine ulaşıldığı, fakat sözleşmenin 2. maddesi ile 2. maddenin "m" bendinde sundurma yapılacağının açıkça kararlaştırıldığı, hükme esas alınan raporda dikkate alınan keşif özetinin imzasız olduğu ve altında açıkça sadece birim fiyatların hakediş için kullanılacağı ve keşif özetinin tarafları bağlamayacağının yazdığı, bu durumda sundurma yapılmasının açıkça sözleşmede kararlaştırıldığı ve sözleşme bedeli olan 200.000,00 TL+ KDV'nin içerisinde sundurma bedelinin de olduğu, mahkemece hatalı değerlendirme ile sundurma bedelinin sözleşme bedeline dahil olmadığına karar verilmesi ve oranlama yapılmadan tüm işin yapıldığının kabul edilerek hüküm kurulması usuli kazanılmış hakka aykırı olmuştur,
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; hükme esas alınan bilirkişiden ek rapor alınarak sundurma bedelinin de sözleşme bedeli içerisinde olduğu ve yapılmadığı sabit olduğundan davacı tarafından yapılan imalâtın eksik sundurma da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeli 200.000,00 + KDV'ye uygulanarak hak edilen iş bedelinin tespit edilip kanıtlanan 128.716,00 TL ödeme ile 900,00 TL nefaset kesintisinin düşülerek sonucuna göre karar verilmesinden ibrettir.
Açıklanan nedenlerle hatalı değerlendirme ile usuli kazanılmış hakka aykırı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
VI. KARAR
Yukarıda1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.bent uyarınca davalının temyiz itirazının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.