Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3522 E. 2023/1097 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı şirkete olan borcunu ödememesi nedeniyle açılan takipli iflas davasının kabulünün temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının sözleşmeden doğan edimini yerine getirdiği, davalının ise teslim aldığı ürünlerin bedelini ödemediği ve mücbir sebep iddiasının ifayı imkansız hale getirmediği, ayrıca depo emrinin tebliğine rağmen borcun depo edilmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararı ile davalının iflasına karar verilmesinin Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması, Yargıtay tarafından da uygun görülerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

HÜKÜM/KARAR : Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki iflas davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile davalının iflasına karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşmalı temyiz edilmişse de 6100 sayılı Kanunun 369 ncu maddenin ikinci fıkrası uyarınca duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı hakkında ilamsız takip yapıldığını, daha sonra takip yolunun değiştirilerek iflas yoluyla takibe çevrildiğini ancak davalının takip konusu borçları ödemediğini, itiraz ettiğini, davalı yönünden iflas koşulları oluştuğunu öne sürerek iflas kararı verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde; Libya'da meydana gelen iç savaş nedeniyle dava konusu malların müvekkilinin şantiyesine teslim edilemediğini, bu durumda zararın orantılı olarak paylaşılması gerektiğini öne sürerek davanın reddini dilemiş, bilahare sunduğu ıslah dilekçesiyle aralarındaki sözleşmeye göre her sevkiyat öncesi davacıya senet verileceği, bu senedin teminat olarak tutulacağı, o sevkiyata dair ödemeye müteakiben iade edileceğini,ayrıca teminat mektubu verileceğini, eğer müvekkili firmanın doğmuş ve ödenecek bir borcu var ise davacı firmanın elinde bulunan teminat mektubunu kolayca paraya çevirme yolu varken ilamsız icra takip yoluna girmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını öne sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafından davacıya sözleşme kapsamındaki emtiaların savaş başlamadan önce teslim edildiği, alacağın savaşın başlanma tarihinden önce doğmuş olduğu, usulüne uygun tebliğ edilen depo emrinin yerine getirilmediği gerekçeleriyle davanın kabulü ile davalının iflasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, alacak konusu malların müvekkili şirkete usulüne uygun olarak teslim edilmediğini, alacak için kesilen faturaların yine müvekkiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, sözleşmede, davacı tarafça her parti mal teslim edilirken teslim edilen mallar kadar senet alınacağı ve ödeme yapıldıktan sonra senetlerin iade edileceğin kararlaştırıldığını, davacı tarafça sözleşme gereği teslim edilen malların bedeline ilişkin olarak herhangi bir senet ve teminat mektubu ibraz edilemediğini, müvekkili şirketin mali tabloları incelenmeden iflas kararı verildiğini ileri sürerek verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının sözleşmeden kaynaklı edimini savaştan önce yerine getirdiği, davalının teslim aldığı ürünlerin bedelini ödediği konusunda ispat vasıtası getiremediği, her ne kadar 45 günlük ödeme süresi savaşa denk gelse de, ürünlerin davalı tarafından teslim alındığı, mücbir sebep gereğince sözleşmenin 10. maddesi gereğince davalı sözleşmenin tasfiyesini talep edebilirse de, tarafların sözleşme etkisinden kurtulması, sözleşmenin yapıldığı tarihteki durumlarına geri döndürülmesinin ifa sebebi ile mümkün olmadığı, İİK'nın 158/son bendine göre depo emrinin borçluya veya kendisini vekille temsil etmiş olan vekiline tebliği edilebileceği davalı vekiline bu konuda yapılan depo emri tebliğine rağmen süresinde bedelin depo edilmediğinden bahisle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, takipli iflas istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 156 ncı maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.