"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/1266 E., 2019/818 K.
DAVA TARİHİ : 05.05.2015
HÜKÜM/KARAR : Ret
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 6 ürünü kapsayan mobilya satış sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre davalının 6 parça ürünü imal ederek 02/04/2015 tarihinde teslim edeceğini, davacının bu ürünler karşılığı 5.000,00 TL ödeyeceğini, iş bedelini ödediklerini, davalının 02/04/2015 tarihinde teslim etmesi gereken ürünleri geç teslim edeceğini bildirdiğini, ancak belirttiği tarihte yine teslim etmediğini, ürünlerin 07/04/2015 günü teslim edildiğini, teslim edilen yanlış ve arızalı olduğunu, bu durumun 07/04/2015 tarihli teknik servis formu ile kayıt altına alındığını, geç ve ayıplı mal teslim edildiğinden dolayı ürünleri iade ederek ödedikleri bedelin iadesini davalı firmadan talep ettiklerini, ancak olumsuz yanıt aldıklarını belirterek ayıplı imalat ve geç teslim sebebiyle ödenen 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerden geçerli en yüksek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile yaşanan ticaret ilişkisinde üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, daha önce ayıplı ürünlerin ücretsiz onarılması yönünde seçimini bildirdiğini ancak sonrasında bu hakkından vazgeçtiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini istediğini bildirmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.03.2016 tarihli 2015/1104 Esas 2016/246 Karar sayılı kararıyla; davacının sözleşmeden dönerek ödenen bedelin iadesini talep ettiği, dava konusu ürünlere ilişkin sipariş formu incelendiğinde ayıplı ürünlerin bedellerinin toplam sipariş meblağının küçük bir kısmını oluşturduğu, ayrıca davalı tarafın ayıplı ürünlerin ücretsiz onarımını ve yanlış getirilen ürünün değiştirilmesini olayın başından itibaren kabul ettiği ancak davacının ayıplı ürünlerin ayıpsızı ile değiştirilmesini veya ücretsiz onarımını kabul etmediği anlaşılmakla, ürünlerdeki ayıbın nısfet kaidesine ve sözleşmedeki amacına göre hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacak ölçüde olmadığı kanaatine ulaşılarak davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin 10.03.2016 tarihli 2015/1104 Esas 2016/246 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi 01.11.2017 tarihli 2016/5082 Esas 2017/3762 Karar sayılı ilamında; sözleşme konusu işin tümünün 6100 sayılı HMK'nın 266. maddesi hükmüne göre seçilecek ofis mobilyalarından anlayan uzman bilirkişi aracılığıyla incelenmesi; davaya konu mobilyaların bir bütünlük azedip etmediği, diğer bir deyişle eserin kabule zorlanamayacak ölçüde ayıplı olup olmadığının, varsa ayıbın derecesi ile Türk Borçlar Kanununun 475. maddesi hükmünde eser sahibine tanınan haklardan hangisinin kullanılması gerektiğinin, eserin reddi gerektirmeyecek derecede ayıplı olması halinde "çoğun içinde azda vardır" ilkesi gereği bedel indirimi yapılıp yapılmayacağının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesi, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında teslimde düzenlenen "teknik servis formu"nda "derzli masa ve etejer renginden dolayı değişecek, (yanlış getirildi yenisiyle değişecek) derzli dolabın rafı ve arka panosu geri alındı(boyada sıkıntı var düzeltilerek getirilecek)" notunun düşüldüğü ve bu durumun her iki tarafın kabulünde olduğu, davalı vekili mobilyalardaki sıkıntıların teknik servis formunda da yazıldığı üzere taraflarca bilinen ve kabul edilen hususlar olduğu, ürünlerin eksik parçalarının davalı tarafından hazır bekletildiğini fakat davacının kabul etmediği, bilirkişi raporunda ''ürünlerin ayıplı olduğunun kabulü ile eserin reddini gerektirecek ölçüde ayıplı olmadığı'' görüşünü bildirmesi karşısında denetime tabi olan bilirkişi raporu esas alınarak mobilyaların ayıplı olduğu fakat bu ayıbın eserin reddini gerektirmeyecek ölçüde olup ayrıca davalı tarafın ayıplı ürünlerin ücretsiz onarımını ve yanlış getirilen ürünün değiştirilmesini olayın başından itibaren kabul ettiğini belirtmesi karşısında bedel indirimi yapılmasının da gerekmediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hükme elverişli olmadığını, uyuşmazlığın ticari alım-satımdan kaynaklandığını, 07.04.2015 tarihinde teslimi yapılan ayıplı ürünlerin değişimi konusunda taraflarca ortak karar alındığını, bu hususta davalı firmaya 3 günlük süre verildiğini, ancak bu sürede teslim gerçekleştirilmediğini, ayıplı olarak teslim edilen ürünlerin değişimi konusunda taahhüt edilen sürenin de geçmesiyle davacı açısından sözleşmeden dönmek ve ödenen ücretin iadesini talep etmek hakkı doğduğunu, davalı tarafın ayıplı ürünlerin ücretsiz onarımını ve yanlış getirilen ürünün değiştirilmesini olayın başından itibaren kabul ettiğini belirtmesi karşısında bedel indirimi yapılmasının da gerekmediğine ilişkin tespiti kabul etmediklerini, davalı taraf her ne kadar ayıplı ürünlerin ücretsiz onarımını ve yanlış getirilen ürünün değiştirilmesini olayın başından itibaren kabul ettiğini iddia etmiş olsa da söz konusu ayıpları taahhüt ettiği üç günlük süre zarfında yerine getirmediğini, bu durumda satıcının temerrüde düştüğü, üzerine düşen yükümlülüklerini zamanında ve tam olarak yerine getirmediğinin kabul edilerek satışa konu ürünlerin bedelinin iadesi aksi halde bedel indirimi yapılmasının kabul edilmesi gerektiğini, hükmün bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesi uyarınca ayıp nedeniyle iş bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427 nci maddesi, 437 nci maddesi, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri
2. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragraflar kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Yargıtayın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli müktesep hak doğmuştur. Mahkemece uyulan bozma ilamına göre; eserin kabule zorlanamayacak ölçüde ayıplı olup olmadığının, varsa ayıbın derecesi ile TBK m.475e göre eser sahibine tanınan haklardan hangisinin kullanılması gerektiğinin, eserin reddi gerektirmeyecek derecede ayıplı olması halinde "çoğun içinde az da vardır" ilkesi gereği bedel indirimi yapılıp yapılmayacağı hususlarının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda, mobilyaların eserin reddini gerektirecek ölçüde ayıplı olmadığı, yüklenicinin camlı dolabın arka panel ve raflarının istenilen şekilde teslimi ve montajı, müdür masasının üst camının teslimi ve masanın istenildiği gibi mobilya kısmının siyah lakeye çevrilmesiyle sorunun çözülebileceği, şayet bunlar olmayacaksa 1.500,00 TL bedel indirimi yapılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme tarafından bilirkişi tespiti doğrultusunda mobilyaların eserin reddini gerektirecek derecede ayıplı olmaması nedeniyle uyulan bozma ilamında da belirtildiği gibi çoğun içinde az da vardır ilkesi uyarınca bilirkişi tarafından tespit edilecek bedel indiriminin tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. Mahkeme tarafından bedelin indirilmesi konusunda usuli kazanılmış hak kapsamında davacının talebi değerlendirilmediğinden, bilirkişi tarafından tespit edilecek nesafet bedelinin davacıya ödenmesi konusunda bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hüküm bozulmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (1) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2.(2) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
11.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.