"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/190 E., 2022/614 K.
DAVA TARİHİ : 06.03.2020
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/93 E., 2021/232 K.
Taraflar arasındaki maddi ve manevi teminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 13/12/2016 tarihinde Sakarya ili, Adapazarı ilçesi, İlyaslar Mahallesi, 300 sayılı parselde kaim taşınmazının üzerinde mevcut bina temeli bulunduğunu ve bu temelin 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış olduğunu, davacının gerekli mercilere başvurarak işlemlerin başlatılması için daha önce bu tip işleri yaptığını söyleyen Adapazarı Yeşilyurt Mahallesi Muhtarı davalı ile anlaştıklarını, aralarındaki adi yazılı sözleşme ile davalı muhtar ...'un yapacağı işler ve davacı adına yürüteceği işlemler için davacıdan 15.000,00 TL aldığını ve akdedilen bu sözleşme ile davalı ... söz konusu inşaatın her türlü idari takibini ve tüm sorumluluğunu üstlendiğini, davalının davacı ile 18/02/2018 tarihinde yapmış olduğu sözleşmede inşaatın her türlü idari ve yapım işlerinin takibinden sorumlu olacağını bildirmesine rağmen sözleşmeye aykırı davranarak inşaatın idari açıdan takibini yapmadığı için davacının yapılan inşaattan dolayı şimdilik fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 124.428,00 TL ve manevi tazminat olarak 25.000,00 TL olmak üzere toplamda 149.428,00 TL zarara ilişkin tazminatların tahsiline ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında; davacı ile 18/02/2018 tarihli sözleşmede bahsedildiği gibi elektrik ve su bağlatma görevini ve idari işlerin takibi konusundaki işleri üstlendiğini, inşaatın yapımını üstlenmediğini, dava konusu taşınmazda yapılan yapının önünde arktan karşıya geçmek için boru döşetip üzerine de harfiyat döktürdüğünü, su aboneliğini de yaptırdığını, başka bir iş üstlenmediğini, elektrik bağlama işini de yerine getiremediğini, hukuki ve fiili imkansızlık oluştuğunu, belediyenin binayı yıktığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının davacıdan yapılacak iş karşılığı 15.000,00 TL aldığının sabit olduğu, dinlenen tanık beyanlarından, taraflar arasındaki sözleşmeden tanıkların haberdar olmadığı, kalan bedellerden davalının sorumlu olduğuna ilişkin davacının herhangi bir delil ibraz etmediği anlaşıldığı, davalının edimlerini yerine getirdiği, davacının da fazlaya ilişkin zararlarından davalının sorumlu olduğunu ispatlayamadığı belirtilerek davanın 15.000,00 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
I. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme karanının usule, yasaya ve hukuka aykırı bir karar olduğunu, kaldırılması gerektiğini, davalının hem davaya süresinde vermemiş olduğu cevap dilekçesinde ki hem de istinaf dilekçesinde idari işlerin takibi konusundaki işleri üstlendim dediğinin ortada olduğunu, yani müvekkilini bu inşaatın yapımında ikna ettiği kimsenin o muhtarlığa devam ettiği sürece bu yerle ilgili yıkım vb. işlem yaptırmayacağını inandırarak müvekkilini inşaat masraflarını ödettirmeye ve akabinde de yıkım kararı neticesinde verilen cezaları ödemeye mahkum ettirdiğini, davalının bu ikrarının mahkemece değerlendirmeye alınması gerekirken, değerlendirmeye almamış olmasının haksız bir kararın ortaya çıkmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda yeniden karar verilmesini ve davalının 124.428,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kısmen kabul kararına itiraz ettiğini, mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde de beyan ettiği üzere davacı taraf ile 18/02/2018 tarihli sözleşmede bahsettiği elektrik ve su bağlatma görevini ve idari işlerin takibi konusundaki işleri üstendiğini, kesinlikle inşaatın yapımını üstlenmediğini, üstlendiği işler için davacı tarafın 9.000,00 TL verdiğini, yaptığı işlerden kalan yani artan 2.000,00 TL'yi de komşuları ...aracılığı ile verdiğini, kalan kısmı ile yolu, suyu, kaba inşaatın içerisinde elektriği çektirdiğini, kaba inşaata elektrik çektirdiğini, ancak eve yıkım kararı çıkınca yaptıramadığını, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Saski Genel Müdürlüğünden 22.12.2021 tarihli ve 104 endeks itibarı ile borcun (o) olduğu 606127 abone numarası ile yazıldığını, bunu kendisinin yaptırdığının bizzat ispatı olduğunu, Adapazarı Merkez Yeşilyurt Köyü muhtarı olup zaten köydeki her türlü hizmetleri yaptığını, hal böyleyken mahkemece maddi tazminata hükmedilmesinin kararın eksik inceleme ile verildiği, usul ve yasalara aykırı olduğu görüşünde olduğunu beyanla; hükmün incelenerek esastan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının, imzasını taşıyan 18/02/2018 tarihli belge kapsamında, işin sözleşmeye uygun olarak tamamlanıp teslim edildiğini iddia etse de yapılan keşif ile yapının tarımsal niteliği korunacak alan bünyesinde ruhsatsız inşa edilmesi nedeniyle verilen yıkım kararı gereğince yıkımı gerçekleştiğinden bu hususu kanıtlayamadığı, ayrıca iş bedeline ilişkin de taraflar arasında bir uyuşmazlık olmayıp iş kapsamında davacı tarafından davalıya 15.000,00 TL ödendiğinin tarafların kabulünde olduğu, böylece, davalının sözleşmeye ilişkin edimini yerine getirmediğinden davacı yanca ödenen iş bedelinin iadesi yönündeki mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmediği, yapının tarımsal niteliği korunacak alan bünyesinde ruhsatsız inşa edilmesi nedeniyle verilen yıkım kararı gereğince yıkımı gerçekleşmekle ve davalının yükümlülüğü idari işlemlerle sınırlı olmakla yapı için harcanan bedelden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişilik hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerektiği, mahkemece manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat ve yukarıda anılan gerekçe ile maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek tarafların başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde istinaf dilekçesi içeriğini tekrar ederek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden doğan maddi, manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369, 370 ve 371. maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Taraflar arasında, elektrik ve su aboneliklerinin tesisi ile idari işlemlerin takibi konusunda anlaşılmış, yapılacak iş karşılığı 15.000,00 TL gider bedeli davalıya ödenmiştir. Dava konusu sözleşme kapsamında davalının yükümlülüğü idari işlemleri takip etmekle sınırlıdır. Bu durumda dava konusu yapının tarımsal niteliği korunacak alan bünyesinde ruhsatsız inşa edilmesi nedeniyle verilen yıkım kararı gereğince yıkımı gerçekleştiğinden yapı için harcanan bedelden davalının sorumlu tutulması mümkün değildir. Bu nedenle verilen kararda isabetsizlik bulunmamaktadır.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.