"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/2748 E., 2022/689 K.
DAVA TARİHİ : 18.09.2014
HÜKÜM/KARAR : Davacının İstinaf Dilekçesinin Miktardan Reddine, Davalının Kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2014/672 E., 2018/710 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun kayıt kabul davası şeklinde kabul ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında Mut (HES) işletme müdürlüğü tesislerinin müştemilatının çalıştırılması suretiyle elektrik enerjisi üretilmesi ve üretilen enerjinin iletim ve dağıtım şebekelerine verilmesi için gerekli bakım, onarım, revizyon işleri için hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre işçilik alacaklarından davalının sorumlu olduğu, asıl işveren sıfatı ile davalının ödemesi gereken ilama dayalı işçilik alacaklarının ödenmek zorunda kaldığını, icra dosyalarına toplam 20.558,96 TL'nin ödendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.558,96 TL ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ve iflas masasına yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 25.05.2018 tarihli “tamamen ıslah” dilekçesinde; bilirkişi raporundaki aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, eksik hesaplamaya ilişkin 2.093,88 TL’ye ilişkin dekontun ekte sunulduğunu ve davanın “iflas masasına karşı tamamen ıslah” edildiğini bildirerek 143.258,96 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte ödenmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap vermemiş, duruşmalara katılan ... idare memuru vekili; müflis şirket hakkında verilen iflasın 08/07/2009 tarihi itibariyle açıldığını, bu tarih itibariyle faaliyetlerine son verildiği, bunun ilan ile üçüncü kişilere bildirildiğini, iflas eden şirkete ait işçilerin istihdamına karar verilebilmesi için iflas dairesinin iznine, devamında birinci alacaklılar toplantısının yapılmasının gerektiğini, iflas dairesince verilmiş çalışmaya yönelik karar bulunmadığını, alacağın masa borcu olarak kabul edilmeyeceğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; alt işveren olarak yapılan ödemelerden davalı müflis şirketin sorumlu olduğu, iflas kararından sonra söz konusu işçilerin çalıştığı dönem ile ilgili ödemeler yapıldığından eldeki davaya kayıt kabul davası olarak değil, ödemenin masa borcu olması nedeni ile alacak davası olarak görülmesi gerektiği, davacının sunduğu dekonta rağmen icra dosyasında görünmeyen 2.093,88 TL'lik ödemenin istenemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 141.185,05 TL'nin 20,00 TL'lik kısmına 24.02.2012, 122.700,00 TL'lik kısmına 14.05.2014 ve 18.465,08 TL'lik kısmına da 05.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2.093,88 TL'lik ödemeye ilişkin makbuzlar sunarak bu tutarın kabul edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu bildirmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin 08.07.2009 günü iflas ettiğini, iflasın ilan edildiğini ve davacı şirketin bundan haberdar olduğunu, İcra ve İflas Kanunu'nun 210. maddesi uyarınca müflisin faaliyetlerine son verildiğini, yapılan sorgusunda müflis şirket yetkilisinin bütün personelin iş sözleşmelerini feshettiğini bildirdiğini, faaliyete devam kararı olmamasına ve müflis şirket yetkilisinin aksi yöndeki beyanına rağmen iflastan sonra müflis şirket elemanlarının davacı işyerinde çalıştığının anlaşıldığını fakat bu şekilde oluşan alacakların masadan istenemeyeceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının istinaf istemi 2.093,88 TL’ye ilişkin olup, bu tutar 3.560,00 TL olan kesinlik sınırının altında kaldığından davacının istinaf dilekçesinin reddine, davalının istinaf istemi yönünden; dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak iflastan önce çalışmaya başlayan işçiler ...,...,... için iflas tarihine kadar rücua esas alacak tutarları hesaplattırılmış, bu işçilerin iflastan sonraki çalışmalarına dayalı alacakları ile iflastan sonra sözleşme yapılan işçiler ...,...’ın alacaklarının masaya yazdırılamayacağı değerlendirilerek, davacının dava dışı ... için 10.024,92 TL, ... için 10.024,92 TL ve ... için de 11.403,74 TL tutar için davalıya rücu edebileceği sonucuna varılarak, kayıt kabul davası şeklinde kabul ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak; davanın kısmen kabulüne, 31.453,58 TL'nin davacı alacağı olarak müflis TMT TAAHHÜT.MÜH.VE TİC. LTD. ŞTİ.'nin iflas masasına dördüncü sıraya kaydına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; iflas kararından sonra da söz konusu işçilerin çalıştığı dönem ile alakalı ödemeler yapıldığından işbu davanın alacak davası olarak görülmesi gerekmekle, davanın tümden kabulü gerekmekte iken, Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi tarafından yalnızca iflastan önce doğmuş alacaklar bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş mahkemesi kararlarına dayalı olarak ödenen işçilik alacaklarının, müflis davalının iflas masasından tahsiline yönelik alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, İcra İflas Kanununun 184. ve 235. madde hükümleri.
3. Değerlendirme
3.1.Kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalardır.
İflas masasının safi (net) mevcudu (masaya giren mal, alacak ve haklar), "alacakların ödenmesine tahsis olunur" (İİK m.184,I,c.1). Buradaki "alacaklar" teriminden maksat, aslında yalnız "iflas alacaklarıdır." İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, iflas masasından istenebilir.
3.2. Somut olayda, müflis şirketin 08.07.2009 tarihinde iflasına karar verildiği, dava dışı beş işçi tarafından davacı aleyhine İş Mahkemesinde açılan davalar sonucu hüküm altına alınan alacağın yine iflas tarihinden sonra ödeme yapılmak suretiyle dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan BK'nın 147. maddesine dayalı rücu hakkı iflastan sonra doğmuştur. Bu durumda alacak iflastan önce doğmadığından, İİK'nın 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp, iflastan sonra doğan ve müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu ve iflas masasının dağıttığı iflas (garame) hissesi oranında değil, tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenecek olan bir alacak niteliğindedir. Böyle bir davada, davacı, davalı müflisten alacaklı olduğunu iddia eden alacaklı olup, davalı ise iflas idaresidir. İflastan sonra oluşan alacağın masaya kaydı istenemez, tasfiyede bakiye kalırsa nazara alınır.
3.3.Bölge Adliye Mahkemesince dava kayıt kabul istemine ilişkin olarak nitelendirilmiş ise de, kayıt kabul isteminin belirli bir miktar alacağın iflas masasına kayıt ve kabulünün yapılması istemine ilişkin olduğu, davacının da 25.05.2018 tarihli "tamamen ıslah" dilekçesiyle davasını iflas masasına karşı alacak davası olarak yönelttiği anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, dava konusu alacağın rücuen tazmin istemine ilişkin olduğu gözetilerek, ödemeler de iflas kararından sonra yapıldığından, iflastan sonra doğan alacakla ilgili olduğu nazara alınarak, tahsil hükmü kurulması gerekirken, davanın kayıt kabul davası olarak ele alınması ve buna bağlı olarak iflastan önce çalışmaya başlayan işçiler için iflas tarihine kadar rücua esas alacak tutarları hesaplattırılarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
2.Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.