"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : ... vekili Avukat ... ve diğer 10 davalı
DAVA TARİHİ : 04.04.2013
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı arsa sahipleri ile 14.11.2012 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, imar planı uyarınca yola terk işlemeleri nedeni ile sözleşmede davalılara verilmesi kararlaştırılandan daha az m² verilmek durumunda kalınacağının davalılara bildirildiğini, ancak davalıların sözleşmeyi feshettiklerini, bu sözleşme uyarınca 85.453,38 TL masraf yaptığını ileri sürerek, masraftan oluşan zarar ile sözleşmenin haksız feshinden doğan zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; imar durumunun sözleşme imzalandığı tarihte bilinmesine rağmen sözleşmenin belirtilen şartlarda yapıldığını, daha az metrekare alan düşeceğini bilselerdi davalıların sözleşmeyi imzalamayacaklarını savunarak davanın reddini istemiş, karşı dava da ise sözleşmenin haklı feshi nedeni ile uğranılan zararın fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak üzere 1.000,00 TL'nin davacı-karşı davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Karşı davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25.02.2016 tarihli ve 2014/7 Esas, 2016/46 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesi uyarınca daire metrekarelerinin 679 m² alanlı arsa üzerine yapılmasının kararlaştırıldığı, 27. maddesinde ise arsa sahiplerine sözleşmenin tek taraflı fesih hakkı tanındığı, sözleşmenin imzalandığı sırada imar planı uyarınca 19.05 m²'lik alanın yol olarak planlanması nedeni ile 679 m² alan üzerine ifa imkanı olmadığı, sözleşmenin imzakandığı sırada kesin hükümsüz olduğu, davacı yüklenicinin basiretli tacir gibi davranıp bunu başından bilmesi gerektiği, masraf ve tazminat isteme hakkı olmadığı, geçersiz sözleşme nedeni ile davalı-karşı davacıların da hak talep etme hakkı olmadığı gerekçesi ile asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 23.10.2019 tarihli ve 2016/8242 Esas, 2019/4414 Karar sayılı kararıyla taraflar arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, sözleşmeye konu arsa üzerine inşaat yapılmasının mümkün olmadığı ancak belediyeden bir kısım yer alınması halinde inşaata uygun hale geleceğinin belirlendiği, bu durumda belediyeden bir kısım yer alınması şartının gerçekleşmesi halinde askıda olan sözleşme ifa edilebilir hale geleceği, geçerli olarak kurulan sözleşmenin tanzim tarihi, davanın açılış tarihi, belediye hissesinin davacı tarafından alınması gerektiği hususları üzerinde durulup sonucuna göre talepler hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği belirtilerek bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sözleşmenin yapıldığı tarijhte 19.05 m²'lik kısmın imar planında yol olduğu, sözleşmede öngörüldüğü şekilde 679 m² üzerinden ifa edilmesinin imkansız olduğu, eksik kalan kısmın temini için her hangi bir başvuru bulunmadığı, sözleşmenin kesin hükümsüz hale geldiği, asıl davada davacının basiretli tacir gibi davranması gerektiği haksız feshi ileri süremeyeceği, tarafların ancak yaptıkları masrafları isteyebilecekleri, davalı-karşı davacı taleplerinin müspet zarar kapsamında kaldığı, davacının zararı olmadığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 21.07.2017 tarihli ... kullanım izin belgesinde açıkça görüleceği üzere davalıların daha sonra başka bir yüklenici ile yaptıkları sözleşmede 659 m² üzerinden anlaştıklarını, sözleşmenin 4. maddesinde açıkça azalma halinin öngörüldüğü, sözleşmenin feshinin kötü niyetli ve haksız olduğunu, 24.01.2013 tarihinde vekillikten azledilmiş olması nedeni ile her hangi bir başvuru yapmasının olanaksız olduğu dikkate alınmadan karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Türk Borçlar Kanununun 27. maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı-karşı davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı harcın temyiz eden davacı-karşı davalıdan alınmasına,
Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
15.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.