Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3697 E. 2024/605 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle taşeronun yükleniciden kâr mahrumiyeti, teminat kesintileri ve senet bedeline ilişkin menfi tespit talep ettiği, yüklenicinin ise taşeronun sözleşmeye aykırılığı nedeniyle zararlarını talep ettiği uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın önceki bozma kararında belirtilen kâr mahrumiyetinin hesaplanma yöntemine ilişkin hususlara uymayarak, taşeronun fesih sonucu elde ettiği tasarrufları ve fesih sonrası gelirlerini dikkate almadan eksik inceleme ile hüküm kurması bozma kararına uyulmadığından karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davalarda menfi tespit, alacak, itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen 2012/248 Esas sayılı davanın reddine, birleşen 2013/294 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı-birleşen davada davacı ... ... Turizm Petrol İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1- Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında düzenlenen 16.03.2012 tarihli sözleşme ile davalı yüklenicinin yapacağı ... adlı konut ve otopark inşaatının A ve B Bloklarında inşa edilecek daire, dükkan, otopark v.s. alanların malzeme ve işçilik dahil elektrik tesisatı imalâtları işinin davacı taşeron tarafından üstlenildiğini, sözleşmenin davalı yüklenici tarafından 10.09.2012 tarihli ihtarname ile haksız feshedildiğini ileri sürerek, müvekkilinin irad kaydedilen 170.000,00 TL bedelli teminat senedinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, hakedişlerinden haksız olarak kesilen 13.989,00 TL barter ve nakdi teminat kesintisinin iadesine, haksız fesih nedeniyle uğradığı 50.000,00 TL kâr mahrumiyetinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2-Davacı vekili 28.11.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile kâr mahrumiyeti bakımından dava değerini 66.100,75 TL arttırarak, 116.100,75 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının işi eksik ve ayıplı yaptığını ve süresinde tamamlamadığını, ... sahasını terk ettiğini, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

BİRLEŞEN 2013/294 ESAS SAYILI DAVADA:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; barter ve nakdi teminat kesintisi ile sözleşme dışı ... bedeli alacağının tahsili için davalı yüklenici aleyhine başlattığı icra takibine vakî itirazın iptâli, takibin devamı ve %20 icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, sözleşme dışı ... bulunmadığını, yapılan ... bedelinin ödendiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

BİRLEŞEN 2012/248 ESAS SAYILI DAVADA:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek, taşeronun sözleşmeye aykırı davranış ve edimleri nedeniyle uğradığı zararların tazminini ve işin ifasındaki gecikmeden kaynaklanan cezai şartın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin feshinin haksız olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.01.2016 tarihli ve 2014/999 Esas, 2016/27 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin feshinin haksız olduğu, inşaatın mühürlenmesi nedeniyle işin yapılamadığı gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, 13.989,39 TL alacak bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusu 116.100,75 TL kâr mahrumiyetinin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, davacının 170.000,00 TL bedelli senet nedeni ile borçlu olmadığının tespitine, birleşen 2012/248 Esas sayılı davada davanın reddine, birleşen 2013/294 Esas sayılı davada davanın kısmen kabulüne, itirazın 7.484,36 TL üzerinden iptaline ve takibin devamına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1- Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-birleşen dosyada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2- Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 10.05.2018 tarih ve 2016/5440 Esas, 2018/1884 Karar sayılı kararı ile, yüklenicinin birleşen ... 47. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/248 Esas ve birleşen ... 48. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/294 Esas sayılı davalara yönelik tüm temyiz itirazları reddedilmiş, asıl dava bakımından ise sair temyiz itirazları reddedilerek, sözleşme konusu inşaatın İmar Kanunu'nun 32. maddesindeki ruhsat ve eklerine aykırı olup, mühürlenerek ... tatil tutanağı düzenlendiği, davacı taşeronun mühürlü işyerinde mührün konuluş amacına aykırı şekilde sözleşme konusu elektrik tesisatı işini ifa etmesinin beklenemeyeceği ve sözleşmenin feshinde davalı yüklenicinin kusurlu ve haksız olduğunun kabulüne ilişkin saptamanın doğru olduğu, ne var ki mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporlarında, davacı taşeronun dosyaya sunduğu kâr kaybı hesabıyla ilgili belge aynen benimsenmiş olup, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle yüklenicinin uğradığı kâr mahrumiyeti alacağının, sözleşme tarihinde yürürlükte olan mülga 818 sayılı BK'nın 325. maddesi ile dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 408. maddesindeki kesinti yöntemine uygun ve denetime elverişli biçimde hesaplandığından söz edilemeyeceği, ek rapor alınması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozmaya uyularak bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, asıl davanın kabulüne, 13.989,39 TL alacak bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının kâr mahrumiyeti talebi yönünden 50.000,00 TL'nin dava tarihinden, 63.310,82 TL'nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının 170.000,00 TL bedelli senet nedeni ile borçlu olmadığının tespitine, birleşen 2012/248 Esas sayılı davada davanın reddine, birleşen 2013/294 Esas sayılı davada davanın kısmen kabulüne, itirazın 7.484,36 TL üzerinden iptaline ve takibin devamına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-birleşen dosyada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-birleşen dosyada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin fesihte haklı olduğunu, projenin kanuna aykırı olmadığını ve ruhsatın iptal edilmediğini, inşaat projesinin zamanında teslim edildiğini, ... tatil tutanağı düzenlenmediğini, davalının sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiğini, işi bıraktığını ve kusurlu olduğunu, süre uzatımı talep edilmediğini, bilirkişi raporlarının hatalı ve eksik olduğunu, müzekkere cevaplarının incelenmediğini, bozma ilâmında belirtilen hesaplama yöntemine uyulmadığını, davacının fesih tarihinden sonra başka işler yaptığını, raporda belirtilen %93,17 tamamlanma oranının neye göre belirlendiğinin belli olmadığını, davacının gereken özeni gösterse idi ne kadar ... bitirebileceğinin de hesap edilmesi gerektiğini, müvekkilinin işi başka bir taşerona daha yüksek bedelle yaptırmak zorunda kalıp zarara uğradığını belirterek, kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, asıl dava bakımından alacak ve menfi tespit, birleşen 2012/294 Esas sayılı davada alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali ve devamı, birleşen 2012/248 Esas sayılı davada ise tazminat ve cezai şart istemlerine ilişkindir

2. İlgili Hukuk

818 sayılı BK'nın 325., 355. ve devamı maddeleri, 6098 sayılı TBK'nın 112., 125., 408. maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Taraflar arasında 16.03.2012 tarihinde inşaatın elektrik tesisatının yapımı konulu sözleme düzenlenmiş olup, davacı-birleşen davada davalı alt yüklenici, davalı-birleşen davada davacı ise yüklenicidir.

Usuli kazanılmış hak, 1086 sayılı HUMK'un yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında tanımlanmış olup, içtihadı birleştirme kararında; Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usulî kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hukuka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş bulunması bakımından usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup, kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe giren ilk halinde usuli kazanılmış hakka yer verilmemişse de bu ilkenin uygulanması, Yargıtayın içtihatları ile HMK’nın 177/2. maddesine 22.07.2020 tarih ve 7251 sayılı Kanun'un 18. maddesi ile yapılan ek düzenlemeye kadar devam etmiştir. Bu ek düzenleme ile “Yargıtayın bozma kararından veya Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya İlk Derece Mahkemesine gönderildiğinde, İlk Derece Mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz” maddesi ile HMK’da hüküm altına alınmış olup usuli kazanılmış hakların korunacağı bu şekilde hükme bağlanmıştır.

Usuli kazanılmış hak kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle Yargıtayca da re'sen dikkate alınır. Yargıtayın bozma kararı nedeniyle doğan hak iki çeşit olup, mahkemenin Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına kazanılmış hak, bazı konuların bozma kararının kapsamı dışında kalması ile doğan usuli kazanılmış haklardır. Mahkemenin Yargıtay bozma kararına uymuş olması halinde bu uyma kararı ile bağlı olup, usuli kazanılmış hak ilkesi uyarınca lehine bozulan taraf yararına araştırma ve inceleme yapması zorunludur.

Bu anlatımlar çerçevesinde somut olay incelendiğinde; Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 10.05.2018 tarih ve 2016/5440 Esas, 2018/1884 Karar sayılı bozma ilâmında mahkemece yapılacak ... açıkça gösterilmiştir. Mahkemece bozma ilâmına uyulmuştur. Bozma ilâmına uyulduğuna göre bozmada belirtilen hususlar lehine olan taraf için usulü kazanılmış hak oluşturacağından mahkemece hükmüne uyulan bozma ilâmı uyarınca inceleme ve araştırma yapılması ve karar verilmesi zorunludur.

Eldeki davada ise; davacının kâr mahrumiyeti alacağı bakımından mahkemece, bozma ilâmında belirtilen hesap yöntemini içeren ara karar oluşturulmamış, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 26.10.2021 tarihli ek raporda kâr mahrumiyeti alacağı bozma ilâmına uygun şekilde sözleşme tarihinde yürürlükte olan mülga 818 sayılı BK'nın 325. maddesi ile dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 408. maddesindeki kesinti yöntemine uygun ve denetime elverişli biçimde hesaplanmamış, özellikle alt yüklenicinin işi fesih sonucu tamamlamaması sebebiyle sağladığı tasarruf (malzeme, işçilik, sigorta, vergi vs. masraflar) ile bu süre içinde başka bir ... yapıp çalışmışsa ya da başka bir ... yapmaktan kaçınmışsa kazanabileceği miktarlar belirlenmemiş, mahkemece yeterli inceleme taşımayan rapor esas alınarak hüküm kurulmuştur.

O halde mahkemece yapılacak ...; hükme esas alınan raporu düzenleyen son bilirkişi heyetinden hükmüne uyulan bozma ilâmında açıklandığı şekilde gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, değerlendirilmek ve bozma ilâmları kapsamında kalarak kesinleşen hususlar da dikkate alınarak ulaşılacak sonuca uygun karar vermekten ibaretttir.

Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1-1. Bentte açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2-2. Bentte açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.