Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3741 E. 2024/47 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kooperatifin, davacıya bağlı işletmelerden yaptığı sermaye katılım payı kesintilerinin iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıya bağlı işletmelerin tüzel kişiliği olmamasına rağmen, davalı kooperatifin sunduğu hizmetlerden yararlanmaları nedeniyle, ortaklık ilişkisi kurulmamış olsa dahi hizmet bedeli ödemekle yükümlü oldukları gözetilerek, davalı kooperatifin yaptığı kesintilerin hukuka aykırı olmadığı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; iktisadi devlet teşekkülü olan müvekkiline bağlı olan ... Tarım İşletmesi ile ... Tarım İşletmesi Müdürlüğünün geçmiş yıllarda davalıya yaptığı ayçiçek satışından davalı kooperatifin haksız ve hukuka aykırı şekilde sermaye katılım payı adı altında kesinti yaptığını, müvekkillinin davalı kooperatife üyelik başvurusu olmadığı ve usulüne uygun ortaklık ilişkisi kurulmadığı halde kesinti yapıldığını ileri sürerek, şimdilik 262.104.62 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya bağlı iki işletmenin ortaklık taleplerinin yönetim kurulunca kabul edildiğini, yapılan kesintilerin kooperatif ve birliğin kararları doğrultusunda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 17.10.2019 tarihli ve 2017/160 Esas, 2019/503 Karar sayılı kararıyla; ... Tarım İşletmesinin 06.01.1988 tarihli, ... Tarım İşletmesinin ise 04.12.1990 tarihli yönetim kurulu toplantısında üyeliklerine karar verildiği, davalı kooperatif anasözleşmesi uyarınca ortak olan davacı işletmelerinden katılım payı kesintisi yapma hakkı olduğu, alınan karar gereği sermaye payı alacağının henüz muaccel olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 01.07.2020 tarihli ve 2020/114 Esas, 2020/530 Karar sayılı kararıyla; 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünden Kararnamenin 4/1 fıkrası ve davacı anasözleşmesine göre davacının tüzel kişiliğe sahip olduğu, davacıya bağlı işletmelerin tüzel kişiliği ve dolayısıyla fiil ehliyeti bulunmadığından ortaklık başvurusunda bulunmayacakları ve ortak olamayacaklarından yapılan kesintinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 24.02.2022 tarihli ve 2021/1821 Esas, 2022/1007 Karar sayılı ilamıyla; davacı ...’in işletmeleri olan ... ve ... İşletmelerinin tüzel kişiliği olmaması sebebiyle hukuken kooperatife ortak olmadıkları kabul edilse de, yetiştirdikleri ayçiçek yağının satışını davalı kooperatife yapmakla, davalı kooperatifin üyelerine sunduğu hizmetlerden yararlandıklarından davacı işletmelerinin davalı kooperatifin sunduğu hizmetin karşılığı olan ve ortakların kooperatife ödediği bedeli ödemekle yükümlü olduğu. bu durumda, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacının ortak olmadığını ileri sürerek, açtığı davanın TMK’nın 2. maddesine aykırı olarak kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamındaki gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; taraflar arasında aynı konuda görülen davalarda verilen kesinleşmiş bölge adliye mahkemesi kararlarında da tüzel kişiliği bulunmayan işletmelerin yaptıkları ortaklık başvurularının müvekkili idareyi bağlamayacağının kabul edildiğini, taraflar arasında hukuken geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığını, tüzel kişiliği bulunmayan işletmelerin kooperatife üye olabilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davalı kooperatifin, müvekkil idare tüzel kişiliğinin bu yönde bir kararı ve iradesi bulunmaksızın müvekkil idareye bağlı olan ve tüzel kişiliği dahi bulunmayan işletmelerin ortak olarak kabulü yönünde kararlar aldığını, bu işletmelerce kendisine satılan ve müvekkil idareye ait olan ürünlerin bedellerinden haksız ve hukuka aykırı bir şekilde sermaye katılım bedeli adı altında kesintiler yaptığını, davalı söz konusu ortaklık kararlarını alırken müvekkil İdare tüzel kişiliğinin bu yönde bir başvurusunun olmadığına dikkat etmediğini, müvekkil idarenin muvafakatini almadığını, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, hiç kimsenin kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sermaye katılım payı kesintilerinin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.