"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : İstinaf Başvurusunun Esastan Reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında iflas davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı şirket vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı şirket tasfiye memuru dava dilekçesinde özetle; İstanbul 49. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/151 E. 2011/126 K. sayılı ilamı ile davacı şirketin tasfiyesine karar verildiğini, tasfiye başladığında şirketin (-) 377.933,30 TL borca batık durumda olduğunu, tasfiye sürecinde aktifinde bulunan varlıklarının tasfiye edildiğini, 30.09.2016 tarihi itibariyle (-) 788.214,25 TL borca batık olduğunu, şirketin aktifinde
1
varlığı kalmamış olmasına rağmen borçlarının tasfiye edilemediğini, tasfiye edilme imkanı da bulunmadığını ileri sürerek şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı şirketin öz sermayesini tamamen kaybettiği ve halen 1.171.828,63 TL borcu bulunduğu, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/973 Esas sayılı dosyasında sadece 78.064,85 TL üzerinden kabul kararı verildiği, karar henüz kesinleşmese de davada talep edilen 500.000 TL düşülse dahi 687.231,87 TL şirketin borca batık olduğu ve borcunu karşılamasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile şirketin iflasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı şirket vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece şirketin güncel mali verilerini inceler yeni bilirkişi raporu alınmadığını, bilirkişi raporunun şirket vekiline tebliğ edilmediğini, rapora karşı beyan ve itiraz sunma imkanı tanınmadığını, 17.05.2021 tarihli raporda şirketin borca batıklığı kesin ve açık bir şekilde rayiç değerlere göre tespit edilmediğini, şirketin stokları, demirbaşları, ticari malları gibi mal varlığını oluşturan hususlar incelenmediği rayiç değerlerinin tespit edilmediğini, yargılama sırasında İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/793 E. Sayılı dosyanın sonucunun beklenmesi gerekirken iflas kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmü istinaf eden vekilin şirketi müdürünün de vekili olduğu gözetildiğinde, hükmü istinaf eden tarafın istinaf yoluna başvuruda bulunmasında hukuki yararının olduğu, mahkemece davacı şirketin varlıklarının rayiç değerlerinin tespit edildiği, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurduğu, borca batıklıklığın usulünce tespit edildiği, istinaf talep edenin belirttiği davadaki tazminatın, borca batıklık miktarı dikkate alındığında sonuca etkisinin bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı şirket vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı şirket vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İİK'nun 179 uncu maddesine göre davacı şirketin iflası istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 179 ncu maddesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 ncı maddesinin 3 üncü bendi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunnun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 nci maddeleri,
2
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
3